Onlar Bastable ailesinin altı çocuğu: Dora, Oswald, Dicky, Alice, Noel ve Horace Octavius (H.O) annelerini kaybetmiştir. Babalarının işleri ise bir süredir pek yolunda değildir. Çocuklar, hayal güçlerini kullanarak ailenin kaderini değiştirecek yollar aramaya koyulur. Peki, bunu nasıl başaracaklar? Umut ve iyilik dolu Bastable kardeşler, her bölümde sizi gülümsetmeyi başaracak...
Söylediğinden başka bir şey olan insanın
kalbini dinleyin. sıkılmış yumrukların üstündeki
tüylerin, yalanı haykıran acıklı sesini dinleyin.
geçip giden zamanın kum gibi eridiğini, cam gibi
dağıldığını ve bir hiç olduğunuzu hissettiğiniz an
içinizde doğan kimsesizliği dinleyin. zalimlerin
türküsü olur mu? ruhunuz üflenirken sizden
çıkan o sesi arayın. her insanda bir parçası duran
o sesi
İnsan Aldanır Bülent Atanın Eve Gitmek
İstemediğim Günlerden sonra çıkan ikinci şiir
kitabı. Tuz ve Pirinç, Susan Adam,
Asıl adı Minhacül Fukara olan, On yedinci yüzyıl Osmanlı düşünce hayatının parlak simalarından biri olan İsmail Ankaravînin müellifi olduğu Mevleviler Yolu, Prof. Dr. Mehmet Kanarın titiz çalışmalarıyla dilimize çevrildi. Sadeleştirilmiş metni sunulan ve Mevleviler Yolu üst başlığı verilen Minhacül Fukara tasavvufi konularla birlikte, dervişlerin hâllerinden, süluk mertebelerinden bahseden bir eser olup; metinde, Mesnevi ile Fütûhât-ı Mekkiyeden alıntılarda bulunulmuş; bunlar ayet, hadis ve büyük şeyhlerin
Dört Adem çok katmanlı anlatım yapısı ve insan hikayelerine dayanan gerçekçi kurgusuyla son yıllarda Türk Edebiyatında görmeyi neredeyse unuttuğumuz görkemli romanlara dönüşü müjdeleyen önemli bir eser. Bildiğimiz ve tanıdığımız sokaklarda dolaşan bildiğimiz ama tanımadığımız insanların birbirine dokunmayan ama aslında iç içe yaşamları, Işık Yanarın kalemiyle hayat buluyor. Sıradan denen insanların hayatlarını bir üst aklın yönlendirmeleriyle kuşatan Dört Adem okurlarını tam da insanın ihtiyaç duyduğu ama h
Prof. Dr. Şahin Uçar tarafından doktora tezi olarak yazılan Arapların Anadolu Seferleri isimli eser, 640-750 yılları arasında Arapların Anadoluya yaptığı seferleri, tarih felsefesi perspektifi ile ele alarak okuyucuya sunmaktadır. Özellikle, tarih alanında, Arapların Anadoluya düzenledikleri seferler ve genel olarak Genç İslam Devletinin bu yıllarda Bizans Devleti ile yaptığı savaşlar hakkında başvurulacak tarihi kaynakların son derece kısıtlı olması nedeniyle, bu konuyu tarihi felsefesi perspektifi ile el
Namık Kemal'in iki önemli tiyatrosu tek ciltte
Vatan Yahut Silistre, vatan sevgisi ile dolu iki sevgilinin, İslâm Bey ile Zekiye'nin yaşadığı duyguları anlatan sahnelenen ilk tiyatro eserimiz
Ve Zavallı Çocuk Zengin bir paşaya verilmek istenen on dört yaşındaki Şefika'nın sevgilisi Atâ'yla birlikte yaşadığı derin duygular
Bu iki eser tek ciltte.
Peacocka göre, insanlık medeniyet denilen şeye ulaştıkça şiire olan ihtiyaçları azaldığından şairlerin üzerinde bulunan görev, devlet adamları ve filozoflara geçmektedir. İnsanın medeniyete ulaştığını varsaydığı dönemi tunç devri olarak niteleyen Peacock, şairi de medenileşmiş toplumun yarı-barbar insanı olarak görmektedir. Shelleyyi harekete geçiren işte tam bu tahrik olsa gerek. Çünkü Shelleyye göre şair, yaşadığı her dönemde toplumunun bulutlarında bir yerlerde hayatı tefsir eden insan rolündedir. Nasıl
Nihân ettim Kelâmım; gerçi ma'nâ âşikâr oldu
Söz oldu perde-î hüsnün: o perde vasf-i yâr oldu
Nikaab ender nikaab olsa, Kelâm Hakk'ı eder ifşâ
Nihân û âşikâr ammâ, söz oldu; söz medâr oldu
O söz, goncâ gül oldu Küntü Kenzensırrını açdı
Bu söz cân içre cân oldu; gül açdı; gül_izâr oldu
Odanın orta yerinde, ispirto lambasının uçuk alevinde aydınlanan karmakarışık bir masa duruyordu; mürekkebi akmış kalemler, buruşturulmuş kâğıtlar, kahve sıçramış birkaç parşömen, vazoda kurumuş karanfiller ve cildi dağılmış kitap sayfaları... Pencereden esen rüzgâr, eskimiş perdeyi havalandırdıkça bu dağınıklık gölgeleniyor, sandalyeden sarkan örtünün püskülleri, gramofonun iğnesine sürtünen titrek bir kadın sesinin ağır ritmiyle sallanıyordu. Odada her şey ölüyordu.
Kur'an da muhataplarıyla
buluşurken biryandan tarihin içine
doğru akarken öte yandan tarihin
içinde yol alarak
varolmuştur. Dolayısıyla o,
kendi varoluş sürecindeki tarihe
tanıklık yaparken tarih de
onun ifadelerinin
sebeplerine, maksatlarına ve
atıflarına tanıklık yapar
Artık örneklerle sadece karşılaşmıyoruz, onlarla yaşıyoruz. Örnekler, rengarenk paraşütler gibi gece-gündüz zihinlerimize sızıyor; düşüncelerimizi, davranışlarımızı, giysilerimizi, konuşma biçimimizi, yeme-içmemizi, kısacası hayatımızın her anını işgal ediyor.
İşgal ediyor çünkü insanın doğası bu!
Dünyanın bir köye, hatta bir eve dönüştüğü bir çağda Kimi Örnek Almalı? sorusunun cevabı çok önemli.
Çağımızın örnekleri uzun ömürlü değil. Renkleri soluyor, eskiyor, ufalanıyor... Toplum öğütüyor örnekleri. Örnek
Onlar, kendi dansını etti, kendi öykülerini yaşadı ve gitti. Kiminin başı kesildi, bir mızrağın ucundan baktı âleme. Kiminin, zehir dolu bir kadehten oldu ölümü. Kimi âlem-i vücuddan geçmekle ölümü birleştirdi. Birisi dibek taşına atıldı, tokmaklarla dövüldü. Sokratesin, Diogenesin mutlu kahkahalarına, Herakleitosun, Nietzschenin gözyaşlarına kapıldım. İbn Sinanın müziğe dair hayali, Farabinin udundan zuhur etti.
Hesapsızdır bu öyküler, zira kahramanların izin verdiği biçimde başladı ve bi
Yerde duran bavula bir tekme attım. Yarı yarıya dolu bavul ters dönerken bir kâğıt düştü. Sessiz, kar tanesi gibi yumuşak, halıya kondu. Bir fotoğraf. Bir kadın resmi. Benim resmim.
Bu erkeği, onu kendi haline bırakmadığı için nefretle anabilirdi. Hem de bu yeryüzü çaresizliği ve sıkıntısını, sadece fazladan bir kişi, bir erkek yanında olduğu için benimseyebilir ve bir evin düzenine razı olabilirdi. Bu erkeği yok da farz edebilir, onunla bu şekilde de yaşayabilirdi. İkindileri güneş koltukların, sandalyelerin altına çekilirken hep burada olmanın sıkıntısı, yeni yerler görmek, farklı insanlarla tanışmanın heyecanını yenebilirdi. Burada ve şimdi olmak, orada ve uzakta olmaktan daha güçlü
Sadakat ne demektir Mehrangiz? Titreyen sesiyle: Ne demektir? Düşlerini sevgiliye vermektir. Neyin karşılığı? Hakikatin karşılığı. Bu çok büyük bir bedel. Asla. Hakikat düşlerden büyük değildir. Ya aşk? İşte o düşlerin en güzeli. Peki neden Hezarfen Ahmed Çelebi? Kanatlarıyla düşleri semadan indirdi. Yalnızlığın sildiği yüzümü yeniden resmetti. O yok. Şimdi sen bile tanıyamıyorsun beni Sen Rana'sın! Varlığımı sözle teyit ettiğine göre sen de şüphe ediyorsun hüviyetimden. İşte bu yüzden düşler hakikatten üst
A. Ali Uralın on birinci kitabı geçtiğimiz günlerde okuruyla buluştu: Ejderha ve Kelebek, Kapakta türü Deneme olarak belirlense de aldanmayın. Ejderha ve Kelebek; özünde bir sözlük. Fakat bildiğiniz sözlüklerden değil. Kelimelerin öyküleri, şiirleri, anıları var. Her biri nefes alıp veriyor ve nefes alıp verdiriyor. Bir rehber gibi bayrağını sallayarak yanına çağırıyor sizi. Sonra beni izleyin, diyerek diyar diyar gezdiriyor sizi. Sonu sonsuzluğa karışan bir yolculuk bu. Açıklamak yerine bulandıran, karıştı
Öyle insanlar varmış ki, onlar fazilette, cömertlikte, fedakârlık ve ihlâsta o derecelere yükselmiş; öylesine saf ve katıksız bir hâlde manevî değerlerin basamaklarına tırmanmışlar ki, melekler onlara bakıp bakıp, Allaha şöyle dua ederlermiş:
- Yarabbi, keşke beni de insan olarak yaratsaydın.
Yine öyle insanlar varmış ki, onlar zulümde, cinayette, kibirde ve küfürde inanılmaz eylemler yapmışlar; kendi şahsî çıkarları ve makamları için hiç çekinmeden tertemiz mâsum insanları acımazca öldürerek, aşağılık
Epiktetos ruhu bir çanak suya, görünüşleri de o suya düşen ışık demetlerine benzetir. Aslında dışarıda hiçbir değişiklik olmamaktadır; bütün huzursuzluklarımız ve sıkıntılarımız o suyun çalkalanmasıyla meydana gelen başka başka görünüşlerden ibarettir. Söylevler, büyük bir filozofun bize iyilikler öğrettiği değil, içimizde bulunan iyiliklerle bizi yüzyüze getirdiği benzersiz bir başyapıt.
Bu kitapta, çocuklar için yazılmış hikayeler var. Çocukların, aydınlık beyinlerle ve huzurlu yüreklerle yaşaması Tolstoy'un en büyük emellerinden birisi. Yoksul ve cahil çocuklar onun için en ağır kalp sızısı. Bu yüzden en saf, en vurgulu, en tesirli ifadeleri, çocuklar için yazdığı eserlerinde kullanıyor Tolstoy.
Kitap çocuklar için kaleme alınmış. Ama onun nasıl muhatabı büyükler. Çünkü baştan aşağı insanlık ve hayat dersleriyle dolu olan bu hikayelere öncelikle onların ihtiyacı var.
Toplam 547 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 500-520 /
Aktif Sayfa : 26
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.