Bir Doğu hikâyesi ?kendine insan izi arayan bir adam'ın hikâyesini anlatır. Bu eski bir öğretidir aynı zamanda. Enneagram da bu temelde bir öğretidir. Sufi geleneklere dayanır, Eski Yunan'da görülür, çağdaş psikolojiye dokunur. Uğur bu kitabında insan doğasındaki bu bitmez arayışı ele alıyor. Kendinizi bulmanız için...
Fethi Şimşek
Doğa Okulları Kurucusu
?Kişi kendini tanımadan ilişkide olduğu hiç bir kimseyi doğru algılayamaz, tanıyamaz. Kişide bulunan kör noktaları ve algılama filtrelerini çok iyi tanıml
İlk Rize müftüsü Mehmet Hulusi Efendi (Alemdar), Mustafa Kemal Paşa'ya, 1924 sonbaharında Karadeniz seyahati sırasında verdiği dilekçe ile tarihe geçti. Dilekçesinde medreselerin açılması veya yeni eğitim sisteminde medreselerden de yararlanılmasını teklif ediyordu.
Bu çalışmada Hulusi Efendi'nin hayatı, dilekçe hadisesi ve bunun Türk inkılap tarihi metinlerine yansıması ele alınıyor.
Müftü Efendi'nin 1949 yılı Hac hatıraları ise türünün nadir örneklerinden biri olarak kitabı tamamlıyor.
Koğuşta yazdığım yazılarda kendi yaşamımı anlatmıştım, ama yalnız içimi dökmek, tutuklulukla savaşımda özbenliğimi yitirmemek için mi, yoksa özel durumumun dışında herkesçe okunup benimsenebilecek bir söz söylemek, bir bildiride bulunmak için mi? Kısacası bir yazın değeri var mıydı bu yazıların? Koğuşta bunu hiç düşünmedim, içimden geldiği gibi yazdım.
12 Mart 1971. Hümanizim anlayışının Türkiye'de yaygınlaşmasına öncülük etmiş yazar ve çevirmen Azra Erhat, o dönem pek çok aydın gibi tutuklanır ve dört ay
Stefan Zweig'ı dünyada başka hiçbir ülke Brezilya kadar cezbetmemişti. Kozmopolit yazar İkinci Dünya Savaşı'nın ortasında, Avrupa kendini yok ederken bu ülkeye geldi ve doğal güzelliği, barışçıl yaşam tarzı, insanlarının hoşgörüsüyle büyülendi.
Brezilya'yı her bakımdan Avrupa'nın karşı modeli olarak değerlendiren Zweig, dünyanın geleceğini burada görüyordu; Yaşamak için bu ülkeyi seçmişti, ölmek için de burayı seçecekti. İlk kez 1941 yılında Stockholm'de yayımlanan Brezilya, Stefan Zweig'ın bu ülkeye ilanı
Bir zamanlar dünya daha güzeldi. Beaufort, Kuzey Carolina'da kadınlar güzel
elbiseler giyer, erkekler şapka takardı. Her nisanda rüzgâr denizin ve
leylakların kokusunu
taşıdığında Landon Carter, 1958 senesine, Beaufort Lisesindeki son yılına
gidiyordu. On yedi yaşındaki Landon daha önce bir iki kızla çıkmıştı. Bir
keresinde âşık olduğuna
bile yemin edebilirdi. Gönlünü kaptıracağı son kız Jamie olurdu herhalde.
Kasabanın din görevlisinin çekingen, görünmez kızı Jamie...
Fakat Landon neye inanırsa inansın kad
Ali Teoman'dan umut için bir anlatı
Tıpkı koyu kahve gibi, yalnızlık da gitgide dozu artırılan
ve yudum yudum tadına varılan bir alışkanlık haline
geliyor zamanla.
Yaşama ve ölüme, umuda ve beklemeye, gerçeğe ve düşe
nirengi işaretleriyle dolu, adı Umut Kahvesi olarak
çevrilebilecek düşünsel bir anlatı Café Esperanza.
Ali Teoman, 2009'da davetli olarak gittiği Strasburg'da
yazdığı, önce Fransa'da yayımlanan kitabı için şöyle
demişti: İnsanların oturup umutlarını, umutsuzluklarını
tartışıp paylaştıkları bir
Çağdaş Avrupa edebiyatının yaşayan en büyük
isimlerinden Claudio Magris'ten gerçek ile kurmacanın
sınırlarının muğlaklaştığı ve hakikatin sözcüklerle inşa
edildiği bir anlatı.
Bir Kılıç Üzerine Çıkarsamalar, Nazilerin partizanlara
karşı savaşmaları şartıyla İtalya'nın kuzeydoğusunda
bağımsız bir yurt vaat ettiği Don Kazaklarının gizemli
generali Krasnov'un ölümünü araştıran bir İtalyan rahibin
tarih, hafıza, yaşamöyküsü üzerinden gerçeklikle kurduğu
felsefi ilişkinin romanı.
Magris edebiyat ile hayatın orta
Birinci Dünya Savaşı'nın sonunda cepheden dönen genç doktorlar, ülkenin içinde bulunduğu durumu görerek İstanbul'dan Anadolu'ya geçmeye karar verirler. Köycülük hareketine destek olmak amacıyla Türk Ocakları çatısı altında bir araya gelen Dr. Fazıl Doğan, Dr. Reşit Galip, Dr. Hasan Ferit Cansever ve Dr. Mustafa Alp İzmir üzerinden Kütahya'nın Tavşanlı ve Emet ilçelerine giderler. Fazıl Doğan, Emetlilerin desteğiyle hem doktorluk mesleğini icra eder hem de Emet Müdafaa-i Vatan Cemiyeti'ni kurarak milli mücad
Osmanlı Devleti'nin son yüzyılı, özellikle savaşların
getirdiği zorluklar, felaketler; kaybedilen topraklar,
vatandan kopuşun ifadesi olan göçler, kaybedilen
hayatlar, esaret vb. sebebiyle, edebiyata kaynaklık
edecek kesif bir zaman dilimidir. Esir kampları ise başlı
başına bir araştırma sahasıdır. Seydibeşir Esir
Kampı'nda nelerin olup olmadığı ise âdeta bir
muammadır. Bu bilinmezliğin en önemli sebeplerinden
birisi yaklaşık bir asır öncesinde, TBMM'de 15 bin Türk
askerinin kasten kör edildiğinin dillendir
Sevgili arkadaşlar, elinizdeki kitapta, birbirinden çok farklı aile ortamlarında yetişmiş, bir zamanlar sizler gibi çocuk ve genç olan çok kıymetli ağabey ve ablalarınızın namaza başlama hikâyelerini okuyacak, belki de her birinde kendi hikayenizden, düşünce dünyanızdan, evinizden, anne-babanızdan bir parça bulacaksınız. Bir solukta okuyacağınızı düşündüğümüz bu kitapta, her beş vakitte, Rabbimiz katından yapılan davete icabet etmenin, Rabbimiz tarafından yapılan yoklamaya burda! demiş olmanın ruhunuza katt
Hesse'nin henüz yirmi yaşında kaleme aldığı Hermann
Lauscher (Hermann Lauscher'den Kalan Yazılar ve
Şiirler) bir tür kendini arayış olarak değerlendirilebilir.
Hesse, sonrasında gençlik günahı diye nitelediği
kitabının ilk baskısına (1900 sonu) yazdığı Önsöz'de
Hermann Lauscher'de yer alan metinlerin gizemini şu
sözlerle açıklar: Hermann Lauscher ismi bu kitapla ilk
kez kamuoyu önüne çıkıyor. Lauscher'in yabancı bir
isimle basılan yazıları, fazla geniş sayılmayacak belli bir
okur kitlesince çok iyi bilinmek
Mehmet Mahsum Oral'dan bir barbar anlatısı. Bir şeyin üstüne yazmak mı, o
şeyin altında kalmak mı? O şey bir dağ mı, bir bina mı, bir coğrafya mı yoksa
bizatihi barbarlar mı?
Kavafis'in barbarları değil bunlar, bunlar onlarla beraber beklenilen yeni
barbarlar. Bu yüzden barbarlarla beklerken.
Dil, anten, direk, lamba, cin, çocukluk, küçük el, büyük el...
Yürüyen bir adamın, kendi de belki barbar olan bir adamın yolda gördüklerini
epey ironik bir biçimde okuyoruz. Bir iç ses mi? Belki. Ama oldukça gürültülü
Ermenistan'da Bir Türkiyeli, 'vatan bildiği yerde vatandaş sayılmayan, vatanı sanılan yeri vatan sayamayan' Türkiyeli bir Ermeni'nin, 'başka Ermenilerin vatanı' Ermenistan'a yaptığı gezinin kendisinde bıraktığı derin izleri anlama ve paylaşma çabasının ürünü. Yaşanan tarihsel travmalar yüzünden en çok 'ötekileştirdiğimiz' komşumuzu daha yakından tanımamızı, birbirimize aslında ne kadar da benzediğimizi görmemizi sağlayacak bu güzel kitap, ayrıca 'Türkiyeliliğin' entelektüel bir fantazi değil, gerçek bir den
Kudüs Ortadoğu'nun kalbidir ve Kudüs'ü anlamanın anahtarı, üç İbrahimî dinin (Musevîliğin, İsevîliğin ve Muhammedîliğin) mensuplarının buraya biçtiği anlamı ve geçmişte burayla kurmuş oldukları ilişkiyi bilip kavramaktır.
Yıl 1697'dir. Halep'te İngilizlere ait bir fabrikada vaiz olarak görev yapmakta olan Henry Maundrell, aynı fabrikadan bazı çalışanlarla birlikte Paskalya bayramında orada olacak şekilde Şubat ayının sonlarında yola çıkarak 2.5 ay sürecek olan bir seyahatle Kudüs'e gidip gelirler ve kendil
1968'ler. Yazılı tarihin en barbar asrının en umutlu, en ışıklı, en cesur günleriydi. Coşkun bir devrimci dalganın bütün dünyayı sarstığı, onlarca ülkede milyonlarca insanın ayağa kalkarak, Gerçekçi ol, imkânsızı iste, diye haykırdığı günlerdi...
Böyle bir dünyada, Denizler de özgürlük bayrağını Türkiye'de yükseklere taşıdılar. ABD'ye, NATO'ya, yurtlarını yerli ve yabancı sermayeye peşkeş çekmek isteyenlere en iyi cevabı eylemleriyle, yürüyüşleriyle, cesaretleriyle verdiler.
Ve egemenler, bu özgürlük kabarı
Giysiler Ne Anlatır? sadece bir moda kitabı değil. Seda'nın tecrübeleriyle koşut olarak yakın moda tarihini aktarırken irdelediği pek çok konu var. Geçtiğimiz yüzyıllara ait korse, mini etek, smokin ceket gibi anahtar objeler, 80'lerdeki marka ve logo diktatörlüğü, 90'lardaki süpermodellerin imaj yüklemesi, blogger'larla editörlerin tartışması, feminizmin geçirdiği evreler ve modaya yavaş yavaş hükmetmesi, Batı'nın güzellik kavramındaki değişimlerin Türkiye'ye ayarlanmış merceklerle incelenmesi, modayla ilg
Sait Faik'i Yorumlayanlar: Eleştirinin Eleştirisi, Sait Faik'in
kuşağından ya da Sait Faik'i izleyen kuşaktan dokuz
edebiyatçının Öykülerin Şairine yönelik eleştirel
metinlerini
okuyor,
çözümlüyor,
değerlendiriyor. Böyle bir süreci gerçekleştirirken de Sait
Faik'i hem Yaratıcı Benliği (yapıtları) hem de Toplumsal
Benliği (kişiliği) ile yeniden anlamlandırıyor.
'Her Yazar Hak Ettiği Eleştirmeni Bulur'. Bu söz, Sait Faik
ile eleştirmenleri için de geçerli: Sait Faik yaşarken de
öldükten sonra da hak ettiği, h
Doğan Hızlan Hatırlamak: Günlük Yaşamdan Dipnotlar kitabında kültür ve sanat ortamlarında karşılaştığı birbirinden ilginç insanı ve olayı anekdotlar biçiminde aktarıyor. Kitabın sonunda Murat Yalçın'ın Doğan Hızlan'la yaptığı Akvaryumda Balık Gibi başlıklı bir de söyleşi var. Bu söyleşide çocukluk ve gençlik yıllarından başlayarak 1950 Kuşağı, yayıncılık, edebiyat ortamı, günlük hayat, popüler kültür üstüne görüşlerini ortaya koyan Hızlan, alışkanlıklarını, meraklarını, beğenilerini de sergiliyor.
Murat Ya
Cumhuriyet devri İslamcılığının en önemli isimlerinden biri olarak kabul edilen Necip Fazıl, yalnızca düşünce ve sanatıyla değil, aynı zamanda pek çok siyasi tartışmaya zemin hazırlamasından dolayı hala günceldir. Necip Fazıl, Büyük Doğu dergisi ile özdeşleşti ve Büyük Doğu düşüncesi ile ünlendi, çeşitli sıfatlarla övüldü ve yaftalandı ama aslında gerçek boyutlarıyla henüz kritiğe tabi tutulmuş değil. Kendisiyle hayli hatırası bulunan birisi sıfatıyla Metin Önal Mengüşoğlu, bu zihin açıcı çalışmasında Büyü
9. yüzyılda Yunancadan Arapçaya çevrilen Salaman ve Absal öyküsü, başta İbn Sina'nın Hay bin Yakzan'ı olmak üzere, birçok İslam düşünürünün yapıtlarına kaynaklık etti. Genellikle alegorik öyküler ya da öykümsü anlatılar olan bu yapıtlardan sadece biri, roman boyutlarına ulaştı ve bütün benzerlerini gölgede bıraktı: 12. yüzyılda Endülüslü İşraki düşünür İbn Tufeyl'in yazdığı Hay bin Yakzan ya da Esrarü'l-Hikmeti'l-Meşrikiye.
Bu ilk felsefi roman ve ilk robinsonad,Tanpınar'ın deyişiyle Müslüman âleminin tek
Toplam 540 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 180-200 /
Aktif Sayfa : 10
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.