Beni ancak bir mucizenin kurtaracağını söyledim. Bir mucize. Mucizelere inanır mısınız? Ben inanıyorum dedim. Yalnız, mucizenin de mucizeliğine toz kondurmayacağını, öyle yan gelip yatan sonra da bir mucize olsun diyenlere uğramayacağını ancak zor zamanlarda ortaya çıkacağını söyledim. Uzun zamandır üzerime çöreklenen iç sıkıntısı, yeni tabirle depresif durumum; panik ataklı hallerim, ruhumu yoklayan çıldırma hislerim, fenalaşma korkuları-mın üzerime bıraktığı yaşama olan güvensizlik ve endişe nöbetlerimle
Acâibü’l-Mahlûkat… Zekeriya bin Mahmud el-Kazvinî tarafından yazılan klasik eser… Bir âlemler ve varlıklar şehrayini. Hatta başlı başına bir kâinat tasavvuru. Tercüme yoluyla Türk diline kazandırılan eser İslâmiyet’in bezediği bir kozmoloji içerisinde gözün, yukarıdan aşağıya -en geniş manasıyla gökyüzünden yeryüzüne veya görünmeyenden görülene- doğru bakışıyla örülü. “Kitap, en zayıf mahlûklarla tamamlandı. Nitekim ilk önce en büyük mahlûklar ile başlamıştı. Arş Allah’ındır.” Cümleleriyle biterken varlıkla
1939 yılı. Paris Konservatuarı’nda öğrenci olan Jun, Çin-Japon Savaşı patlak verince Japonya’ya dönmek zorunda kalır. Sadece Fransa’yı değil, “Kupa Kraliçesi” dediği büyük aşkı Anna’yı da ardında bırakır. Savaşın sonuçları her ikisi için korkunç bir yıkım olacaktır.
Yıllar sonra, Paris’te yaşayan genç viyola sanatçısı Mizuné, hiç görmediği büyük ebeveynleri Jun ile Anna’nın yaşadıklarını hatırlatan bir roman keşfeder. Bu romanda anlatılanlar onu savaşın ve insanların acımasızlığı karşısında müziğin iyileş
20.yüzyıl Avrupa edebiyatının en özgün yazarlarından Albert Cohen, çağdaşları tarafından bir “dahi” olarak anılmasına neden olacak tüm unsurları ilk romanı Solal ile ortaya koyar: Karakterlerin geçmişlerini ve kimliklerini borçlu olduğu tarihi ve ailevi bağlar, miraslarını reddetmekle sahiplenmek arasında gidip gelen ama sonuçta tüm bunların dışında, bireysel görkem ve sefaletleriyle can bulan çok güçlü karakterler. Bunların başında gelen Solal sülalesinden Solal, Kefalonya hahamının torunudur. Genç yaşta F
20. yüzyıl Avrupa edebiyatının en özgün yazarlarından Albert Cohen, çağdaşları tarafından bir “dahi” olarak anılmasına neden olacak tüm unsurları ilk romanı Solal ile ortaya koyar: Karakterlerin geçmişlerini ve kimliklerini borçlu olduğu tarihi ve ailevi bağlar, miraslarını reddetmekle sahiplenmek arasında gidip gelen ama sonuçta tüm bunların dışında, bireysel görkem ve sefaletleriyle can bulan çok güçlü karakterler. Bunların başında gelen Solal sülalesinden Solal, Kefalonya hahamının torunudur. Genç yaşta
Hayatını Yaşa, Chloe Brown, Gözünü Aç, Dani Brown ve Yaşına Göre Davran, Eve Brown kitapları ile bu muhteşem kız kardeşlerin romantik ve ateşli hikayelerine konuk olacaksınız.
“Kesinlikle cezbedici.Mizahın, heyecanın, samimiyetin ve zekanın mükemmel dengesi. Her sayfasına bayıldım!”
-Helen Hoang, The Kiss Quotient’in USA TODAY çok satan yazarı
“Talia Hibbert bir rock yıldızı! Zekice, komik ve heyecan verici hikâyeler yazıyor. En çok da tatlı ve kusurlu karakterlerine âşık olacaksınız; hepsi o kadar gerçe
Hem yaşayıp hem de hayatımı küçümseyemem. Kendime bir hayat aramak zorundayım, yeni bir hayat, tüm hayatım sadece bir hayat arayışından ibaret olarak kalsa bile.
Klasik modernizmin ustalarından Robert Walser, Tanner Kardeşler’de özgür ruhlu ve açık fikirli Simon Tanner’ın hikâyesini anlatıyor. Dünyaya kendine özgü bir pencereden bakan Simon, yetişkin olmaya dair toplumun dayattığı kuralları reddeder. Bir mekândan diğerine, bir işten öbürüne geçerken bir yandan da yaşamındaki kayıp parçayı kardeşleri Kaspa
Başarılı yönetmen Werner Herzog 1997’de Chushingura adlı operayı sahnelemek için Tokyo’ya gider.
İkinci Dünya Savaşı sırasında Filipinler’deki Lubang Adası’nda görevlendirilen ve imparatorluk ordusu dönene kadar ne pahasına olursa olsun adayı savunmaktan vazgeçmemesi söylenen Japon askeri Onoda, Don Quijote’vari mücadelesinde pes etmek bilmeden aylarca, yıllarca, on yıllarca direnir. Savaşın çoktan bittiğinden ve dünyadaki gelişmelerden tamamen habersiz olan askerin, zamanla dilini çözdüğü ormanda sabırla
İşte huzurunuzda ben, herkesin tanıdığı yabancı; kısa ve sık ot katmanının altında sahte gibi görünen kadın. Dış kaplamam sağlam, tıpkı teknelerinki gibi sugeçirmez, ama sahte değil: Katı buz tabakasının altında yaşama elverişli olsa da uyku halinde bir dünya var.
Her daim donuk haldeki toprak katmanını ifade eden permafrost aynı zamanda bu romanın anlatıcısı kadını mecazi olarak sarmalayan bir katman. Hiçbir yere uyum sağlayamayan, yaşadığı kişisel krizler karşısında cinsellik, edebiyat ve sanata sığına
“O dönemki rüyalarımda sürekli kovalanıyordum, o güne kadar verilmiş savaşlar arasında ölüme meydan okuyan en akıl almaz savaşlara atılıyordum.”
1972’de yayımlanan dördüncü ve son romanı Triptikler’de Ann Quin, önceki romanlarındaki deneysel üslubu daha da uçlara taşır. Distopik bir ortamda, bir araba kovalamacasının tam ortasında, anlatıcının “Bir sürü ismim var. Bir sürü yüzüm,” diyerek kendini tanıtmasıyla başlayan roman kimi zaman kovalayan ile kovalananın yer değiştirdiği, kimi zaman gerçekliğin tamam
1994 yazı. Yer: Orange County California. Ölüm olarak da bilinen Ö Maddesi beynin iki yarısı arasındaki bağlantıyı koparıp kullanıcılarını geri dönüşü olmayan beyin hasarı veren korkunç uyuşturucu Los Angeles sokaklarında. Uyuşturucunun kaynağının peşindeki bir gizli ajan Fred, kullanıcı kılığına girerek Bob Arctor adıyla bağımlıların arasında yaşar ama çok geçmeden kendisi de bir bağımlıya dönüşür. Aynadaki silik görüntü gerçekte kim?
PKD’nin yarı otobiyografik romanı, bölünmüş kişilikler, uyuşturucu, par
“Biri bana bu kitabın ne ile ilgili olduğunu sorarsa, ona dünyadaki her şeyle ilgili, diye cevap veririm. Gregory David Roberts, Bombay için tıpkı Lawrence Durrell'ın İskenderiye, Melville'in Büyük Okyanus, Thoreau'nun Walden Gölü için yaptığını yapmış. Bombay’ı dünya edebiyatının sonsuza dek anılacak yerlerinden biri kılmış.” -Pat Conroy
“Aşk, kader ve yaptığımız seçimler hakkında bildiklerimi öğrenmem çok uzun sürdü, dünyanın pek çok yerini dolaşmam gerekti ama hepsinin özünü bir anda, bir duvara zincirl
Talia Hibbert’ın yeni romantik komedisinde, Brown kız kardeşlerin en uçarısı, gergin bir pansiyon sahibinin hayatına giriyor ve onu kelimenin tam anlamıyla fena halde yere seriyor.
Eve Brown kendini kanıtlamış bir kaos yaratıcısı, çekici, sakar bir bela mıknatısı. Doğru olanı yapmak için ne kadar çabalarsa çabalasın, hayatı her zaman korkunç şekilde ters gidiyor. Bu yüzden de Eve denemekten vazgeçiyor. Ancak geçici hevesleriyle pahalı bir düğünü mahvettiğinde (birinin o zavallı güvercinleri serbest bırakmas
“Her yönüyle sizi destekleyen bir dünyadan her yönüyle size düşman bir dünyanın ortasına dımdızlak
düşünce, sizi destekleyen o dünyanın, aslında bir başkasının ayağını kaydırdığını fark ediyordunuz; bunu
ancak ayağı kayan ben olduğumda anlayabildiğim için kendimden utanıyordum.”
Devrim, ataerkil toplumun dogmaları altında yetişmiş, yakışıklı, zengin bir genç adamdır. Günün birinde,
şoförü olmak için başvuran Bade’ye söyledikleri yüzünden Büyücü Kadın tarafından lanetlenir ve bambaşka
bir dünyaya uyanır
Christie Malry, büyük çoğunluğu türlü makinelere kâğıt parçaları sokuşturmakla geçen uzun bir günün sonunda Çift Kayıt’ın olağanüstü simetrisi üzerine düşüncelere dalmış bir halde Tapper’s ofisinden evine doğru yol alıyordu. Sonraki kısımlar için Christie’nin zihninde bir gezinti yapmanın iyi olacağını düşünüyorum; tabii olayların aslında kimin zihninde yaşandığını hepiniz gayet iyi bildiğinden, buna daha ziyade bir gezinti illüzyonu diyelim.
Christie Malry düz biridir. Para kazanması gerektiği için on y
“Her yönüyle sizi destekleyen bir dünyadan her yönüyle size düşman bir dünyanın ortasına dımdızlak
düşünce, sizi destekleyen o dünyanın, aslında bir başkasının ayağını kaydırdığını fark ediyordunuz; bunu
ancak ayağı kayan ben olduğumda anlayabildiğim için kendimden utanıyordum.”
Devrim, ataerkil toplumun dogmaları altında yetişmiş, yakışıklı, zengin bir genç adamdır. Günün birinde,
şoförü olmak için başvuran Bade’ye söyledikleri yüzünden Büyücü Kadın tarafından lanetlenir ve bambaşka
bir dünyaya uyanır
Talia Hibbert’ın yeni romantik komedisinde, Brown kız kardeşlerin en uçarısı, gergin bir pansiyon sahibinin hayatına giriyor ve onu kelimenin tam anlamıyla fena halde yere seriyor.
Eve Brown kendini kanıtlamış bir kaos yaratıcısı, çekici, sakar bir bela mıknatısı. Doğru olanı yapmak için ne kadar çabalarsa çabalasın, hayatı her zaman korkunç şekilde ters gidiyor. Bu yüzden de Eve denemekten vazgeçiyor. Ancak geçici hevesleriyle pahalı bir düğünü mahvettiğinde (birinin o zavallı güvercinleri serbest bırakmas
“Şimdi böyle gevşek gevşek anlattığıma bakma, yine de rahmetli neneciğimin her bayram kestirdiği koçların sırtında Sırat Köprüsü’nü adım adım katederken içim şöyle bir ürpermedi değil. Çocukluktan hatırımda kaldığı kadarıyla gayri ihtiyari üç Kulhu bir Elham’ı hemen çabuk çabuk okuyuverdim ama karşı tarafa ulaşıp da kendimi cennete kabul alanında bulunca şöyle derin bir oh çektim.” Cennette işler akıl alır gibi değildir. Kimsenin sırrına eremediği ama herkesin farkında olduğu adaletsiz bir durum vardır orta
Bireyler mi daha hızlı yozlaşır, kurumlar mı? Hangisi hangisine hizmet eder, hangisi hangisini kollar bu yolda?
Pavel Kohout, bu ezeli ve ebedi soruları acı bir gülümsemeyle, dozu düşmeyen kara mizah ve ironiyle, çekinmeden dile getiriyor: Cellatlık eğitimi veren özel okulun tek kız öğrencisi Lizínka'nın öğretim yılını ve bir dizi çarpıklığı anlatırken geniş yelpazede erkekliği tefe koyuyor.
"Tüyler ürpertici ama aynı zamanda şahane kurgulanmış roman, Prag menşeli oluşunu her anlamda belli ediyor. Bir yanı
“Silinip gitmiş ve en kötü muameleye maruz kalmış olan bu duyumuzun nasıl ve hangi nedenle aynı zamanda en mahrem ve en vahşi duyu olduğunu anlamak için burnumuz ve koku zekâmızın yeteneklerini kateden keşif dolu bir yolculuk yapmayı öneriyorum size. Amaç, örneğin bir koku aldığımızda neler olduğuna dair genel bir bakış açısı sunmak ve son yapılan bilimsel araştırmalar ışığında günlük yaşamda karşılaşabileceğimiz birtakım gerçekleri basit şekilde açıklamaktır.” Koku alma, diğer duyularımızın yanında “üvey”
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 20-40 /
Aktif Sayfa : 2
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.