Abla. Efendim. Biliyor musun? Neyi? Senin kaderin benimkini de yazmış... Savrulan Hayatların Hikâyesi 1900'lü yılların başı, Biga... Savaştan yorgun düşmüş bir millet, bir çiftlik ve zengin bir aile. Bir yemin ve o yeminle vicdanı arasında sıkışıp kalmış bir baba... Gün gelir kader zarını atar ve hayatlar savrulur dört bir tarafa. Incir Kuşları, Piruze-Şam'da Bir Türk Gelin, Iki Kişilik Yalnızlık gibi çok okunan kitapların yazarı Sinan Akyüz'ün kaleminden genç yaşta Ürdün'e gelin giden iki kız kardeşin gerç
Beck, yol arkadaşı Peter ve ailesi, yaz tatili için Endonezya'dalar. Pasifik Ateş Çemberi'nin üstünde bulunan, Karatau Yanardağı'nın bulunduğu bu yer, üç tane yanardağın sıralandığı, tropikal bir orman!
Beck ve Peter, ormanın içindelerken beklenmedik bir şey olur ve yanardağ patlar!
Ormanda yaşayan timsah ve kapların olası saldırıları ve bataklıklar ise bu bölge için büyük bir tehdit!
Kahramanlarımız hayatta kalabilecekler mi?
Cosmo'nun ailesi parçalanmak üzere ve onları sadece Cosmo bir arada tutabilir.
Cosmo, her ne kadar ne yapılması gerektiğini biliyor olsa da ortada bir sorun var: O bir
golden retriever.
Akıllı, eğlenceli, insanın içini ısıtan eşsiz bir kahraman!
Bu, yıllardır okuduğum en dokunaklı ve iyi hissettiren, sevmekten başka hiçbir şey
yapamayacağınız kitap karşısında şapka çıkarmaktan başka bir şey yapamıyorum.
- Fiona Noble, The Bookseller
Cosmo, bütün iyi köpekler gibi, o kadar komik, can dostu ve sadık bir canlı
Artemis Fowl için kıyamet zamanı...
Güce doymayan peri Opal Koboi, insanlığı yok etmek ve peri kraliçesi olmak için
gelmiş geçmiş en güçlü planını hazırladı.
Planı başarılı olursa çok uzun zaman önce ölmüş peri savaşçıların ruhları
yeryüzüne yükselecek ve buldukları ilk bedende yeniden can bulup dünyada
büyük bir yıkıma yol açacak. Ama bu bedenler arasında kargalar, geyikler ve
porsukların yanı sıra, Myles ve Beckett Fowl isimli iki meraklı ufaklık da var...
Birçok akıllıca planı tersine çevirmeyi başarmış
Köstebek, Su Faresi, Porsuk ve tabii ki Kurbağa! 20. Yüzyılın başlarından beri dünyanın her yerindeki çocuklar tarafından çok sevilen bu eser, dört hayvanın birbirinden eğlenceli maceralarını anlatıyor. Fare'yle karşılaştıktan sonra kendini türlü olayların içinde bulan Köstebek, bir de Porsuk ve Kurbağa'yla tanışınca aralarında sonsuz bir arkadaşlık başlıyor.
Kenneth Grahame tarafından kaleme alınan ve 1908 yılında yayımlanan bu zamansız eser, dört hayvan arkadaşın doğayla iç içe maceralarını anlatıyor. Ba
Sabahattin Ali Türk edebiyatının ilk devrimci-gerçekçi hikâyecisi ve romancısıdır. Türk edebiyatında Sabahattin'den çok önce natüralist, hatta eleştirel gerçekçi hikâyeciler ve romancılar vardır. Bunlar üzerinde özellikle Fransız natüralizminin ve gerçekçiliğinin etkileri görülür. Ama eleştirel gerçekçilikle sosyalist gerçekliğin aşaması olan reformist, halkçı gerçekçiliğin Türkiye'de ilk hikâyeci ve romancısı Sabahattin'dir.
(Nâzım Hikmet, 1955)
Sabahattin Ali'nin hikâyelerinin genellikle klasik denecek
Sürgünden ve savaştan aşka ve kayıplara... Her hanedanın başlangıcı, her tahtın bir bedeli vardır.
Henry Tudor, İngiltere tahtına çıkmak için doğmamıştı. Siyasi çekişmelerle dolu tehlikeli bir dönemde on dört yıl sürgünde kaldıktan sonra küçük bir orduyla Dorset kıyılarına geldi ve Bosworth Savaşı'nı kazanarak Güller Savaşı'nı sona erdirdi. Böylece Tudor döneminin başlangıcına imza attı. Tahtını korumak, kendisini ve gelecek nesillerini güvenceye almak için büyük mücadele verdi ve çareyi York Hanedanı'ndan
Akşamlar Artık Serin'i hüzünlenerek okudum; çok severek de diyebilirdim. Ama acı ilişkilerin, kopuşların, imkânsız aşkın romanı sevilerek okunmuyor. Hele, ıssız gerçekliğe izlenimlerden oluşan gölgeli bir dünya eşlik ediyorsa... Bilmiyorum, bir romanda da olsa, hayat değiştirilebilir miydi?Romancı kaskatı bırakmış.
-Selim İleri
Bu serseriyle alıp başımı gitmek istiyorum! Küçücük bir sahil kasabası belki, beyaz sıvalı bir ev. Belki romanlardaki gibi, kış günü yaz otelleri. Kalorifersiz. Birkaç parça eşya,
Nobel ödüllü Mo Yan, Çin toplumunun tüm değerlerini altüst eden Kültür Devrimi sırasında yaşananları, dokuz çocuklu bir ailenin başından geçenlerle yansıtıyor. Çocuklar doğdukları andan büyüyünceye kadar o süreçteki olaylardan her birinin dolaylı ya da dolaysız öznesi veya tanığı oluyorlar. Romanın en önemli kişilerinden biri de o çocukların annesi.
Mo Yan, kitabı nasıl yazdığını ve o anne karakterini nasıl oluşturduğunu şöyle aktarıyor:
Romanı yazarken hiç çekinmeden annemin kişisel deneyimlerinden yararl
Birtakım iç hesaplaşmalar içindeki yazar uzun zaman sonra çocukluğunun geçtiği, küçük, çirkin bir Fransız kentinde yaşayan babasını ziyarete gider. Karşısında bulduğuysa, erkeklerin duygularını bastırması ve sert olması gerektiğini savunan, bugün toksik erkeklik denen kültürün içine doğmuş, kendisine rol model olan birçok erkek gibi erkenden okulu bırakıp işçiliği değişmez bir kader gibi sırtlanarak fabrikalarda çalışıp ellisinde yatağa mahkûm olmuş, zavallı bir adamdır.
Fransa'nın en etkili yazarlarından
Yazarın kendi yaşam hikâyesinden esinlenerek, küçük bir kızın görme yetisini kaybetmesiyle ilgili kaleme alınmış olan bu roman her yaştan okur için. Küçük Prens, İçimdeki Müzik gibi kitapların hayranları için çok özel bir yeri olacak...
Mafalda, dokuz yaşındaki bir kız çocuğu ve bildiği bir şey var: Gelecek altı ay içinde, görme yetisini tamamen kaybedecek. Mafalda, görünürdeki bu karanlık gelecekte yolunu bulabilecek, okula gidebilecek, futbol oynayabilecek ve kedisine bakabilecek mi?
Ailesi ve arkadaşla
Genç Poe'nun gizemli dünyasına hoş geldin!
Bu hikaye, ileride en iyi korku hikayelerinin yazarına dönüşecek sıra dışı bir çocuğun
maceraları üzerine...
Her yeni olayda Genç Poe'ya eşlik ederken dünyadaki en meraklı, en yaratıcı, en akıllı, en
analitik ve en hayalperest insanlardan birinin sırlarını keşfedeceksin.
Edgar Allan Poe, on bir yaşındadır. Onu evlat edinen ailesi ve evcil hayvanı olan kargasıyla
Boston'daki Morgue Sokağı'nda yaşıyor. Büyüdüğünde yazar olmak isteyen Poe, hazırladığı
kitapçıktaki kor
Kum Tefrikaları, kuytunun, saplanıp kalmanın, kendine gömülmenin, uzaklara düşmenin, öteki bile olamamanın, boşluğun, hevesin, meşgalenin, Doktor Mithat'ın, Murat Hoca'nın, Yurdanur Hala'nın, Şevket Kemal Bey'in, ölülerin, kelimelerin, telgraf tıkırtısının, tozun, rüzgârın, bulutların, bütün o yılların ve de üstümüzden esip geçen diğer şeylerin hikâyesi... Rüzgâr hiç durmadan esiyor sayfaların arasında, her şey bir görünüp bir kayboluyor ya da bir kaybolup bir görünüyor. Yutuyor kenarları, köşeleri, arabala
44 dilde yüzü aşkın ülkede okunan Türk romancı Serdar Özkan'ın kaleminden, hayatı hakkıyla yaşamaya ve hakkıyla ölebilmeye dair yeni bir roman.
Düşüncelerimiz bumerangdır, duygularımız, davranışlarımız, karakterimiz, bencilliğimiz, sevgimiz, hepsi bumerangdır. Bilirsiniz, bir bumerangın en temel özelliği attığınızda size geri dönmesidir. İşte benim hayat serüvenim, bana şu gerçeği gösterdi: Karşınızdaki insana ne atıyorsanız attığınız şey sonunda size geri dönüyor. Onlara bencillik fırlatıyorsanız fırlattı
Hayır, Çehov ne bir melekti ne de ermiş;
o sözcüğün tam anlamıyla hepimiz gibi bir insandı. Herkesi şaşırtan o dengeliliği,
aklı başındalığı, acılı ve çetin iç boğuşmaları sonunda savaş ganimeti olarak
elde ettiği niteliklerdi. Sanatçı yaradılışı bu savaşta ona en büyük yardımda
bulunmuş, buna karşılık ondan tüm zamanını ve gücünü almıştı.
-İgnati Nikolayeviç Potapenko
Anton Çehov yaşamı boyunca içinden
geldiği gibi yaşamış, hep kendisi olmuş,
ruhça özgür kalmıştır.
-Maksim Gorki
Maden şirketlerinin, yol çalışmalarının, köprülerin, reklam tabelalarının, devasa barajların ve her tür endüstriyel saldırganlığın Amerikan doğasında ve doğal yaşamında açtığı yaralar, çevreyi geri döndürülemez bir yıkıma sürüklemekte, eşsiz güzellikleriyle derin kanyonlar, ıssız çöller ve gürüldeyen berrak nehirler hızla yok edilmektedir. Ancak kader, dört uçarı doğa âşığını bu gidişata şiddet yoluyla son verecek, yıkımın müsebbiplerine korkulu düşler gördürecek gizli bir eko-direniş örgütünde bir araya ge
Khaled Hosseini yaşarken zamansızlaşmış ve artık klasik hâline gelmiş, onlarca dile milyonlarca okura ulaşmış usta bir yazar. Her bir romanı şimdiden kültleşen, filmlere ve oyunlara konu olan Hosseini kalabalıklardan ve gösterişten uzak yaşamını sürdürürken eserlerinde devleşir, büyüleyici ve masalsı bir atmosfer çizer.
- Uçurtam Avcısı
- Bin Muhteşem Güneş
- Ve Dağlar Yankılandı
- Deniz Duası
Karındeşen Jack bu korkunç ismi nasıl kazandı? Eiffel Kulesini kim sattı? Hatton Garden soyguncuları tam dört gün süren soygunu nasıl başardılar? Bu kitap, dünyanın en kötü şöhretli yüzden fazla dolandırıcılığını, soygununu ve cinayetini mercek altına alıyor. Merak uyandıran Suç Kitabı, dikkat çekici grafi kleri, güçlü ve etkili metinleriyle gerçek suç ve kriminoloji tarihine yeni bir bakış sağlıyor.
Korsanlar ve haydutlardan seri katillere ve 21. yüzyılın siber avcılarına, adalet sisteminin yanı s
Siyah Kehribar Tarık Buğra´nın ilk romanıdır. Kendi ifadesiyle Bir amatörün ilk eserine verebileceği taptaze dikkatleri, gözlemleri, içtenliği ve deneylerin katkısıyla arılıklarını kaybetmiş duygularını, kontrolü umursamayan bir coşkuyla boca ettiği türden bir eserdir.
Prof. Mümtaz Turhan´a göre Yirminci asrın hüznü dediğimiz hastalığı ele alan; insanlığımızı değil insanı anlatan bir roman.
Siyah Kehribar´ı seveceksiniz.
Evrenin yasaları kesindir ve herkes için aynı işler. Hiçbirimiz bu yasalardan muaf değiliz.
Ege'nin kasabası Mercaneli'de Hotel 21'deyiz. Geçmişin travmaları, bugünün hüzünlü şaşkınlığı ve geleceğin endişeleriyle buraya gelenler, Hakan Tarhun'un yol göstericiliği ile hayatlarına yeni bir yön vermeye çalışıyorlardı. Hotel 21'in misafirlerinin hayatlarına yakından tanık olurken belki de onlardan birinin aslında kendiniz olduğunu düşünebilirsiniz. Çünkü yer hayali olsa da yaşamlar gerçek... Acılar, sevinçler,
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 980-1000 /
Aktif Sayfa : 50
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.