“Doğu, iletişimsizliğin anayurtlarından. Hem de Doğu’nun dağ köylerinde, genç bir aydını kim anlayabilir? Yakınlıkların yabancılıkları, yabancılaşmayı çoğalttığı bir dünya, iki kutup arasında bir öte – üçüncü – dünya da doğurmaya başlar. İki ayrı kimlik arasında oluşan, kimliksiz, belirsiz, tanımlanması güç bir dünyadır bu… Ferit Edgü, Doğu serüvenini yıllar sonra yeniden taşırken bugüne, o iletişimsizlik karabasanını da dağıtmaya çalışıyor gibidir.”
Semih Gümüş
Aptal, salak, gerzek, cahil... Tüm bunlar yakın akrabadırlar. Bunların en yaygını, en tehlikelisi cahillerdir. Çünkü o her şeyi bilir. Doğduğunda, hattâ doğmadan önce her şeyi öğrenmiştir. Bu anlamda Tanrı’nın seçkin kuludur. Yoluna çıkmaya gelmez, sizi ezer geçer.
Ferit Edgü’nün Türk resminin önde gelen sanatçıları hakkında yazdığı bu yazılar, tanıklıklara, gözleme, duyarlık deneyimlerine ama en çok Edgü’nün resim sanatı üzerine düşüncelerine dayanıyor.
Ferit Edgü, bu kitapta 20. yüzyıl modern resminin önde gelen sanatçılarını ve yapıtlarını Louis Aragon, Antonin Artaud, Paul Eluard, Jacques Prévert gibi yazar ve şairlerle birlikte “okuyor”.
İlk baskısı 178 yılında yayımlanan Bir Gemide 1979’da Sait Faik Hikâye Armağanı’nı aldı. Yaşadığı toplumun zihin bulanıklığını, iletişim sorunlarını, duyarsızlık, tepkisizlik sarmalını sorgulayan bu 8 öykü, yazarın, kitabın ilk baskısının arka kapağında Tolstoy’dan alıntılayarak yazdığı gibi “toplumsal ve bireysel felaketlerle dolu” günlerde yazıldı.
Vincent van Gogh (1853 - 1890) Van Gogh, 1890'da tabancayı şakağına dayadığında yalnızca 37 yaşındaydı. Ferit Edgü, resim tarihinin en dramatik sanatçısının bu kısa yaşamının içindeki gerçeği, Van Gogh gerçeğinin izini sürüyor bu kitapta. Ölümünün 100 Yıldönümünde anısına saygıyla
Bu kitapta yer alan tüm metinler, resimlere, fotoğraflara eşlik etmek için kaleme alınmış ve ilk kez söz konusu görsel imgelerle birlikte yayımlanmışlardı. Şimdi hepsi kendi başına. Yalnızlıklarının gücü sınansın diye.
Kendilerini “devrimci” olarak tanımlayan örgüt üyelerinin bir eylemi sonucu 14 Şubat 1980 Perşembe günü, İstanbul’un birçok semtinde dükkânlar kepenk açmadı. Yazar, bu eylemi 101 farklı metinde dile getirerek bir yazmak eylemi’ne girişti. Yazmak Eylemi, gerçekliğin sayısız anlatım yolları olduğunu belgeleyen öncü bir kitap.
“O’yu (Hakkari’de Bir Mevsim) sadece gerçekçi bir roman olarak saymak yetmez, gerçeğin inanılmaz bir düşe dönüştüğü, şaşırtıcı bir öyküdür bu. Ferit Edgü’nün gerçek bir yaşamı, bir roman yaşamına çevirmesindeki beceriye hayran oldum. Çünkü “O” gözlem gücünü, anlatı ustalığından alıyor” - Melih Cevdet Anday
Bu kısacık öykülerdeki gerçekliğin tuhaf bir belleği var. Dün, bugün ve yarın yazılmış gibiler. Zaman, kişiler, (varsa) olaylar, okurun düş gücüne bırakılmıştır. Yorum yok.
Bu kitapta yazarın 9 öykü kitabı, yarım yüzyıl boyunca yazmış olduğu 181 öykü yer alıyor. Hemen hemen bir yaşam.
Bu ciltte yer alan kitaplar
Do sesi
İşte deniz, Maria
Doğu öyküleri
Çığlık
Bir gemide
Av
Devam
Bozgun
Kaçkınlar
Doğu, iletişimsizliğin anayurtlarından. Hem de Doğu'nun dağ köylerinde, genç bir aydını kim anlayabilir? Yakınlıkların yabancılıkları, yabancılaşmayı çoğalttığı bir dünya, iki kutup arasında bir öte - üçüncü - dünya da doğurmaya başlar. İki ayrı kimlik arasında oluşan, kimliksiz, belirsiz, tanımlanması güç bir dünyadır bu... Ferit Edgü, Doğu serüvenini yıllar sonra yeniden taşırken bugüne, o iletişimsizlik karabasanını da dağıtmaya çalışıyor gibidir.
Semih Gümüş
Belli bir sürede (bir karakış boyu) belli bir noktada (ülkemizin doğusunda on üç haneli, yüz on dört nüfuslu Pirkanis adlı dağ köyünde) anmak, ansımak, anlamak, sormak, karşılık aramak ve özellikle yaşamı sürdürebilmek için yapılmış konuşmalardan seçmeler ya da bir monolog'un, diyalog'a dönüştürülmesi çabalaması.
İlk kez 1967 yılında yayınlanan bu kitapta yer alan öyküler, Ferit Edgü
öykücülüğünün geçmişine ışık tutuyor.
Yazarın, gerçeğin içindeki düşle, düşün içindeki gerçeği arama ve
görünür kılma yolundaki çabalarının ilk örnekleri....
Son sınırına değin ayıklanmış, arınmış öyküler. Yalınlığa, daha çok yalınlığa, tıpkı bir mermerin içindeki gizli biçime ulaşmak için yontan, sürekli yontan bir heykel sanatçısının yapıtı misali.
Geçen yüzyılın sonlarında yazılmış 35 minimal öykü.
Bu kitapta yerli yabancı, (yazarın yakın dostlarım dediği) yaratıcılar, sanatçılar buluşuvermişler.
Camus'den Beckett'e; Rembrandt'tan Dubuffet'ye; Sait Faik'ten Mehmet Günsür'e, Bedri Rahmi'den Yüksel Arslan'a uzanan yolculuk durakları.
Bu kitapta yerli yabancı, (yazarın yakın dostlarım dediği) yaratıcılar, sanatçılar buluşuvermişler.
Camus'den Beckett'e; Rembrandt'tan Dubuffet'ye; Sait Faik'ten Mehmet Günsür'e, Bedri Rahmi'den Yüksel Arslan'a uzanan yolculuk durakları.
Bazı insanların ruhu olmadığı gibi, bazı hayvanların ruhu vardır. Bazı insanlar yaşarken öldükleri gibi, bazıları da öldükten sonra yaşamlarını sürdürürler.
Bu tür şaşırtıcı gerçeklerle, şaşırtıcı olmayan yaşamlardan oluşuyor bu metinler.
Toplam 92 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.