Eleştirel düşüncenin çağdaş kalemlerinden Achille Mbembe Düşmanlık Politikaları'nda, tüm gezegeni içine hapseden, gündelik
ilişkilere dek sızan ve insanları esir alan bir düşmanlık ilişkisinin çağımızın kuralı ve kurucu normu haline geldiğini ileri sürüyor. Frantz Fanon'un izinden giden yazara göre savaş, çağımızın kutsadığı değer haline gelmiş durumda. Düşmanlığın, savaşın kutsanan değerler haline gelişiyle toplumlarımız demokrasiden hızla uzaklaşıyor.
Kaldı ki, demokrasinin de kökleri karanlık... Kendi s
YENİKİTAPBu kitap, Türkiye'de kürtajın biyopolitikasının, AKP döneminde derinleştiğini ve yaşamın her alanına nüfuz ettiğini öne sürer ve bu bağlamda kullanılan teknikler ve söylemlerin kendinden önceki dönemlerden ayrıldığı, neoliberal ve muhafazakâr politikaların milliyetçi ve cinsiyetçi ataklarla yürütüldüğü iddiasına dayanır.Kürtaj, kadınların kendi hayatlarına sahip çıkma mücadelelerindeki zorlu konulardan biridir. Elinizdeki kitap, tarihsel bir perspektiften kürtaj politikalarını ele alıyor. Kürtaj ve
Bir süredir 21. yüzyılın ilk büyük göç hareketine tanık oluyoruz ama göç olgusu aslında yıllardır dünyanın her yerinde olanca hızıyla sürüyor. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'ne göre günümüzde bütün dünyada yaklaşık 65 milyon sığınmacı var. Bu da bugünkü dünya nüfusuna oranlandığında her 100 kişiden biri sığınmacı demek. İnsanlar yalnızca baskı, terör, zulüm ve iç savaştan değil elverişsiz ekonomik koşullardan, ekolojik felaketlerden de kaçıyorlar artık.
Dünyanın çeşitli köşelerinde çalış
Son on yılda Türkiye'nin %70'ten fazlası kentleşti, neoliberalleşmenin aşırı kalkınmacı ve tüketim odaklı anlayışı sonucunda kentler metalaştı, çevre kaygısı kâr ve ranta yenik düştü, demokratik ve katılımcı yönetim umudu merkeziyetçi anlayışla sönümlendi. Bununla birlikte Türkiye'nin kentleşmesi ve orta sınıflaşması Anadolu coğrafyasında belli duraklamalarla sürdü. Bu bağlamda, dünyada olduğu gibi Türkiye'de de kent, neoliberalleşmenin getirdiği siyasal, toplumsal ve ekonomik değişimleri anlamak/anlamlandı
Siyaset bilimi profesörü, sosyolog, yemek ve mutfak kültürü araştırmacısı, gurme Artun Ünsal'ın, geniş ve
disiplinlerarası birikimiyle, yaklaşık 10 yıllık bir çalışma sonucunda ortaya koyduğu İktidarların Sofrası gerek hacmi
gerek içeriğiyle bir başyapıt.
Yemek ve siyaset ilişkisini Sümerlerden Antik Yunan medeniyetine, Roma İmparatorluğu'ndan Orta Asya Türklerine,
Moğollardan Osmanlı Devleti'ne uzanan geniş bir coğrafya ve tarihsel dizge içinde her yönüyle ele alan kitap, yemek
ve sofra kültürünün siyasete
1960'ların sonlarına doğru dünyanın çeşitli ülkelerinde gelişen kolektif eylemlerle birlikte sosyolojinin gündemine yeni bir çalışma sahası olarak giren toplumsal hareketler konusu, 80'li yıllarda büyük bir popülerlik yaşamış ve günümüzde sağlam bir yer kazanmıştır. Alandaki temel sorun ve tartışmalarla ilgili kapsayıcı bir değerlendirmenin yer aldığı Toplumsal Hareketler kitabında yazarlar, neoliberal küreselleşmeye muhalefet, ekoloji, toplumsal cinsiyet eşitliği gibi konularda milenyum sonrası örgütlenen
Kadın çalışmaları alanında Türkiye'nin önde gelen isimlerinden kadın tarihçi ve siyaset bilimci Serpil Çakır, Erkek Kulübünde Siyaset isimli çalışmasının genişletilmiş ve güncellenmiş yeni baskısında, kadın, yurttaşlık ve parlamenterlik ilişkisine siyasetin yapısı, kurumları ve kadınların deneyimleri üzerinden bakıyor. Feminist siyaset kuramcıların işaret ettiği saptamalar ışığında kadınların çeşitli ülkelerde yürüttükleri oy hakkı mücadelelerini örnekliyor.
Dünyada ve Türkiye'de, parlamentoda kadın katılı
Üçüncü Dünya'nın geliştirdiği kaygılardan başkaldırıyı, korkulardansa isyanı örgütleyen devrimci psikiyatrist Frantz Fanon'un daha önce yayımlanmamış metinlerinin bir araya getirildiği bu önemli derlemede, sömürgeci tahakküm ve onun payandası olan bilimsel yaklaşımlar hedef tahtasına oturtuluyor.
Yabancılaşma ve Özgürlük Üzerine Yazılar'ın ilk bölümü olan Psikiyatri Yazıları'nda Fanon, sömürgeci unsurların tetiklediği yabancılaşma ve bu yabancılaşmanın akıl hastalıklarıyla ilişkisi üzerine yeni ve çarpıcı
Türk siyasal düşüncesinin, hatta diyebiliriz ki Türk kamu felsefesinin temel eğilimi korporatizmdir. İster dayanışmacı ister faşist alt türleriyle olsun, bu eğilimin temel özelliği kapitalizme antiliberal bir teorik-ahlaki rasyonel sağlamaya çalışması ve Marksizm ile sosyalizme karşı olmasıdır.
Korporatizm, toplumu birbirlerini uyum içinde tamamlayan organlardan, meslek zümrelerinden oluşan bir organizma olarak görür. Hem liberalizmin bireyciliğini, hem de sosyal sınıfların varlığını, sınıf çatışmasını ve
Müslümanlar arasında savaşın patlak vermesi durumunda Yüce Allah, barışı sağlamaya çalışarak savaşı durdurmayı emretmektedir. İki taraftan biri barışın sağlanmasını ve savaşın durmasını istememesi durumunda Allah, savaşmaktan vazgeçip İslam dinin hükümlerine boyun eğinceye kadar bütün Müslümanların; haksız, zalim ve adaletsiz taraf ile savaşmaya çalışmalarını emretmektedir.
Şayet savaşmaktan vazgeçerse veya diğer grup karşısında yenik dönerse, Müslümanların adalet ilkelerine ve kurallarına dayalı ara bulucu
Müellifi Yûsuf Hâs Hâcib tarafından, her iki dünyayı birden tutan bir el olarak nitelendirilen Kutadgu Bilig, Balasagun'da telif edilmeye başlanmış, on sekiz ay süren bir yazma faaliyetinden sonra Kâşgar'da 1069/1070 yıllarında tamamlanarak Karahanlı hükümdarı Süleyman Arslan Hakan oğlu Tavgaç Uluğ Buğra Han'a sunulup huzurunda okunmuş büyük bir siyasetnamedir. Müslüman Türk kültürünün temellerinin atıldığı, Türk yükselişinin uğurlu zaferlerle dolu bir yükseliş devrinde, büyük sözlüğümüz Divânu Lugati't-Tür
Gerçek tevazu, belirli becerilere sahip olduğunuzu söyleyebilmektir. Yani, gayet güçlü bir bilgi iddiasıdır. Aptalca bir görececilik değil, tanık olmak, beyan etmektir. İstediğim mütevazı tanıklık türü, konumlulukta ısrar eder; bu konumun kendisi de miras olduğu kadar gayet karmaşık bir inşadır. Benim mütevazı figürüm, bilimin inanılır, medeni erkeğinin 'laboratuvar'ında bir özne konumuna yerleşmeyen ya da yerleşemeyenlerin ihtiyaçlarını gözeten araştırmalar yapar.
Donna J. Haraway, teknobilim, antropoloji
Kemalist laiklik dünyevi seküler bir dünya görüşü olmaktan ziyade, dini devlet eliyle yeniden şekillendirmeyi hedefleyen bir ideolojidir. Bu amaçla üzerine dayandığı İslâm söylemi, özel alana ait, aydınlanmış, rasyonel ve milli bir 'Türk İslâm'ı' karşısında siyasi, bağnaz, hurafelere dayalı ve yabancı (Arap) kültürü etkisinde bir 'gerici İslam' (irtica) karşıtlığını temel alır. İslâm'ın bu şekilde bir zıtlık temelinde kavramsallaştırılması, Türkiye'de erken Cumhuriyet ile çok-partili demokrasi dönemleri ara
Bu çağ, birçok millet, devlet, devletli düşünceler ve egemen -sayılan- duygular açısından bir infilaklar,
dağılışlar, çözülüşler, parçalanışlar ve yok oluşlar çağıdır. Özellikle Osmanlı devleti, aydını, siyasetçisi ve
tarihçisi için durum, böyledir. Fakat bunun, bazı noktalar göz önüne alındığında, bereketli bir yıkım
olduğunu da söylemek mümkündür. Örneğin, varlığının farkına varma, ne olduğunun bilincine erme, bu
yıkımların, bu sarsıntıların ortaya çıkardığı yeryüzü nimet'lerinden biridir. Çünkü bu çağ, h
Ansiklopedik tanımı itibariyle ideoloji, Siyasi veya toplumsal bir
doktrin meydana getiren ve bir hükümetin, bir partinin, bir sosyal sınıfın
vb. hareketlerine yön veren düşünce ve görüşler sistemi şeklindedir.
İngiliz solunun ünlü kalemi Hall, İdeoloji, sağduyuyu 'kendiliğinden'
ideolojik ve bilinçdışı hale getirir. Nesnelerin niteliğini sağduyuyla
öğrenemezsiniz: Sadece varolanlar arasında nereye uyabileceğini
anlayabilirsiniz. Onu, kendi öncülleri ve varsayımlarının görünüşteki
saydamlığı tarafından görü
Eğer geçmişte bireyin dramı sermaye tarafından sömürülmek idiyse, bugün çokluk için trajedi artık sömürülemez bile olmak, sermayenin artık hiç ihtiyaç duymadığı, bir kenara terk edilmiş 'fuzuli insanlık' içinde sürgün nesnesi olmaktır. Kapitalizmin ilk zamanlarında yalnızca zenci kölelerin maruz kaldığı sistemik tehlikeler, artık bütün alt insanlıklar için norm haline gelmemişse bile, hepsinin payına düşeni oluşturuyor. Zenci olma koşulunun bu evrenselleşme eğilimi, yepyeni emperyal pratiklerin ortaya çıkma
Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarında barış ancak, her iki taraftan milyonlarca kadın ve erkeğin öldüğü anlamsız kıyımdan ve savaşın nihai sonucu belirginleştikten uzun süre sonra gelmiştir. Zorunlu kararlar her iki tarafça zorunda kalmadan önce gönüllü olarak kabul edilseydi insanlık kazanmış olmaz mıydı? İleriye yönelik bir anlaşma, korkunç kayıpları ve toptan acımasızlaşmayı engellemiş olmaz mıydı?
CHP'nin ideolojisi ile milletin talepleri niçin kesişmiyor? Tek Parti döneminin kurumsal
ideolojisinin, İsmet İnönü, Bülent Ecevit, Deniz Baykal ve Kemal Kılıçdaroğlu politikalarının
partide nasıl bir etkisi oldu? Peki, günümüzde CHP'nin örgütü, ideolojisi, siyaseti ve elitleri yeni
CHP olarak adlandırılan siyasi dönüşüme ne kadar hazırlıklı?
Ramazan Akkır, CHP'nin Din Politikaları adlı eseriyle partinin zihniyet tarihine bir yolculuk
yapıyor; İslam, ezan, cami, Kur'an kursu, din öğretimi, laiklik gibi konu
Bildiğimiz dünyanın köklü bir dönüşüm geçirdiği günümüzde Türkiye toplumu da bir bilinmeze sürükleniyor. Evren Balta, oldukça hızlı seyretmekte olan dönüşümün kültürel, siyasal ve iktisadi boyutlarını tartıştığı bu kitabında belirsizlik yaratan güvensizlik ve tedirginlik hissinin akisleri üstüne düşünürken kurumlar, koşullar ve siyasal eğilimler arasında güçlü bağlar kuruyor. Korku ve güvencesizliğin dönüşümü şiddet ve siyasetin dönüşümü ile nasıl ilişkilendirilebilir?, Farklı kaynaklara sahip topluluklar k
Woodward'un Başkanın Tüm Adamları'nda anlattığı, Richard Nixon'ın güç zehirlenmesi ve paranoya dolu son günlerine çarpıcı bir şekilde benzeyen Donald Trump'ın başkanlığının ilk günleri, bazen daha da içler acısı bir hal alıyor.
Trump için gücün kaynağı, korku değil rezillik.
- The Guardian
İnsanın ağzını açık bırakan anekdotlar...
- Washington Post
Korkun, deli kral hikâyeleri rafına konulmalı.
- The New Yorker
Woodward'un anlattığı Beyaz Saray'daki paranoya ve işlevsizliğin düşündürdüğü iki şey var:
Toplam 324 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 60-80 /
Aktif Sayfa : 4
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.