Sosyoloji Konuşmaları'nda sinemadan futbola, İstanbul'un sorunlarından İslâm dünyasındaki sosyal bilim çalışmalarına kadar pek çok farklı konuyla buluşacaksınız. Alanlarında söz sahibi olan konuşmacılarımız;
Recep Tayyip Erdoğan
Orhan Türkdoğan
Cinuçen Tanrıkorur
Nilüfer Göle
Orhan Gencebay
Osman F. Seden
Charles Mark
Bedri Baykam
Mustafa Ruhi Şirin
Can Kozanoğlu
Tayfun Amman
Ümit Meriç
Önemini hiç kaybetmeyen bu konular üzerinde bizleri düşünmeye davet ediyorlar.
Ali Teoman'ın yazıları ve söyleşileri bir kitapta toplandı
Yazı, Yazgı, Yazmak
Roman ve öyküleriyle edebiyatımızın özgün yazarları arasına giren Ali Teoman'ın deneme, eleştiri türündeki yazıları ve kendisiyle yapılmış söyleşilerin tamamının bir araya geldiği Yazı, Yazgı, Yazmak Yapı Kredi Yayınları'ndan çıktı.
Ali Teoman öykü ve romanlarının yanı sıra edebiyat üstüne özgün düşünce üreten bir yazardı. Kitap eleştirilerinden, yazarlık ve yazma uğraşına ilişkin yorumlardan, tartışmalardan ve kendisiyle yapılm
Filozof Jacques Rancière ile yayıncı ve aktivist Eric Hazan demokrasiyi, temsili sistemin demokrasi olup olmadığını ve popülizmi tartışıyor, sınıf mücadelesi ve tahakküm gibi kavramlara dönüyorlar. Tahakküme karşı son on yıl içinde dünyanın pek çok yerinde patlak vermiş olan halk hareketlerini, isyanları başarılı ve başarısız yönleriyle ele alırken ufuklarında hep başka bir dünyanın nasıl mümkün olabileceği var: Geleceği yaratan sadece şimdiki anlardır ve bugün için hayati mesele, eşitliksizlik yanlısı mant
YKY'nin 4500. kitabı Tomris Uyar'dan
Tomris Uyar'ın Elele dergisindeki unutulmaz yazılarından Handan İnci'nin derleyip hazırladığı Aşkın Yıpranma Payı Yapı Kredi Yayınları'nın 4500. kitabı oldu. Bu kitapla birlikte yazarın külliyatı da tamamlandı.
Tomris Uyar Aşkın Yıpranma Payı'nda 1976-1985 yıllarının Türkiyesi'nden kesitler vermekle kalmıyor, esasında kimi sorunların kılık değiştirerek sürdüğünü gösteriyor. Toplumsal, ekonomik ve siyasi çarpıklıklara keskin eleştiriler getirirken umudu da hep yedeğinde
«Bu eser, bir mevlid mi?.. Hayır! Sadece O'na olan eritici aşkımın ve gevşemez bağlılığımın vecd destanı. » N.F.K.«Kıyamete kadar gelecek mukaddesatçı Türk gençliğine ithaf» edilmiş olan ve sonuna «Vasiyet» bölümü de eklenmiş bulunan, Peygamberler Peygamberinin mukaddes hayatının 63 Levhada manzum olarak anlatıldığı eser, 1960-61 hapsinde yazılmaya başlanmış, son şekline ise 1972 Ramazanında kavuşmuştur.
Dünya bilim tarihçiliğinin tartışmasız en önemli isimlerinden biri merhum Fuat Sezgin'di. Derinlikli, uzun yıllara dayanan çalışmaları, sahih bakış açısıyla bilim tarihinin insanlığın ortak malı olduğunu, bugünkü Batı biliminin İslam medeniyetinin güçlü tesirleriyle doğduğunu ortaya koydu.
Sefer Turan'ın söyleşiyle şekillendirdiği Bilim Tarihi Sohbetleri İslam bilimler tarihinin en önemli isimlerinden Fuat Sezgin'in hayatı, anıları, aynı zamanda bilimler tarihine duyulan tutkunun kitabı... Yaşadıklarını dö
Hep özgürlükle eşitliğin birlikte var olduğu bir toplumun iyi bir toplum olduğunu düşündüm. Ayşe Buğra'nın bu temel kaygı etrafında şekillenen sosyal bilim hocalığının ilham verdiği bir kitap bu. Piyasa toplumuna, emek süreçlerine, sosyal politikalara, hep eşitlik ve özgürlüğün hakkını verme kaygısıyla bakan kapsamlı bir derleme. Derlemedeki yazılar, bu temel meseleleri, özgül bağlamlarda derinleştiriyorlar. Türkiye kapitalizmini devlet-piyasa karşıtlığına indirgemeden anlamaya çalışırken, yerel yönetimler
Şimdilik Bu Kadar'da, birbirinin dostu iki sıra dışı kadın, uzun soluklu ve keyifli bir sohbetle hayat hikâyelerini anlatıyor. Tanışıklıkları yıllara dayanan Serra Yılmaz'la Emine Uşaklıgil'in pek çok ortak noktası var: köklü ailelerden geliyor olmaları, uzun yıllar yurtdışında yaşamaları, dolayısıyla çok dilli ve çok kimlikli olmaları gibi. Ayrıca ikisi de sevdikleri işi yapmakta, hayallerini gerçekleştirmekte, sözlerini söylemekte hep direten, ödün vermez kişiler olmuşlar.
Serra Yılmaz sinema ve tiyatros
Hasan Ali Toptaş'ın söyleşileri, genişletilmiş, yeni baskısıyla okurla buluşuyor.
HAT edebiyatını neredeyse bütün yönleriyle kapsayan bu söyleşiler, edebiyat ve yazarlık üzerine düşünen okurların şimdiden başucu kitabı oldu.
Binbir Gece Masalları'ndan kutsal kitaplara, sözlü kültürden modern edebiyata, Borges'ten Neşet Ertaş'a; Hasan Ali Toptaş'ın edebiyat ve kültür evreni bütün içtenliği ve derinliğiyle önümüze seriliyor.
Toptaş bu kitabıyla, Cioran'ın özlediği, bir virgül uğruna ölünen zamanlar için g
Kenize Mourad, Filistin-İsraîl ateşi arasında kalan kurbanların ölüm ve mülteci kamplarındaki zor hayatlarını, korkularını, ihtiyaçlarını bütün insanlığın adalet duygusuna ve vicdanin sunuyor.
Kenize Mourad, annesi Selma Sultan`ın hayatını yazdığı Saraydan Sürgüne romanı ile bütün dünyada tanınmıştı. Ortadoğu`da 15 yıl boyunca gazeteci olarak çalışan Kenize Mourad, romancı duyarlılığını gazetecilik deneyimiyle birleştirip ortaya çıkardığı Toprağımızın Kokusu`nda, altmış yılı aşkındır yaşanan Filistin-israi
Tarık Buğra'nın derlediğimiz söyleşileri, sanatsal ve toplumsal açıdan önemli metinlerdir. Çünkü bu metinler bize, sadece Buğra'nın sanatçı yönü, gazeteciliği, beşeri portresi hakkında bilgi vermekle kalmıyor aynı zamanda onun, zamana ve topluma dönük tanıklığını da veriyor. Soru/cevap yöntemiyle kotarılan metinlerin katkısıyla biz okurlar, Buğra'nın geldiği çevreyi, yetişme koşullarını, yazar olmaya karar verişini, bu uğurda hangi zorlu yollardan geçtiğini, gazetecilik mesleğine nasıl intisap ettiğini, han
Turgut Uyar'ın 1978-1984 yılları arasında Elele der¬gisinde yayımlanan kitap tanıtım yazıları ve söyleşileri ilk kez bir araya getiriliyor. Yayın çeşitliliği arasında kalmış okura seçeceği kitaplar konusunda yardımcı olmayı amaçlayan Uyar, dönemin önemli şair ve yazar¬ları hakkında öne sürdüğü yorumlarla dikkat çekiyor. Aylık bir okuma güncesi olarak nitelendirilebile¬cek yazılarında, Melih Cevdet Anday, Yaşar Kemal, Adalet Ağaoğlu, Cemal Süreya, Edip Cansever, Sevim Burak, Selçuk Baran, Ahmet Oktay, Orhan
Edebiyatımızdan Portreler, edebiyatımızın önde gelen, gündemde olan ustalarıyla uzun bir geçmişte, ama şimdiki zaman diliminde de güncellenerek yapılan söyleşilerden oluşuyor. Yazarlarımızla edebiyat anlayışlarının, yapıtlarının ele alındığı bu söyleşilerle, bir anlamda edebiyat tarihimizin çeşitli halkaları bir araya getiriliyor.
Şairler/yazarlar; öykücüler/romancılar; denemeciler/eleştirmenler başlıklarıyla hazırlanan ve üç bölümden oluşan Edebiyatımızdan Portreler kuşku yok ki bu ustaların yapıtlarının
Johann Peter Eckermann (1792-1854): Goethe´nin kırk cildi bulan toplu yapıtlarının yayımlanmasında ona asistanlık yapan Eckermann, ilk Goethe filologu sayılmaktadır. Goethe´nin ölümünden sonra Eckermann´ın 1842 yılına kadar sürdürdüğü çalışmalar sonucunda toplu yapıtlara yirmi cilt daha eklenmiştir.
Yayımlanmış şiirlerinden başka, Jena Üniversitesi´den doktor unvanı almasını sağlayan Şiir Sanatına Katkılar adlı kuramsal bir kitabı da olan Eckermann, Yaşamının Son Yıllarında Goethe ile Konuşmalar adlı yapıtı
Turgut Uyar'ın yapıtına hasrettiği Bahisleri Yükseltmek kitabının yazarı eleştirmen Orhan Koçak ile Express dergisinden Yücel Göktürk, kitabı bahane ederek Uyar üzerine A'dan Z'ye söyleşiyorlar. Şairi olduğu kadar çağdaşlarını, yakın arkadaşlarını da anlatan, kumarbazlıktan girip varoluşçuluktan çıkan, Lacan'dan Oğuz Atay'a, Can Yücel'den Gezi'ye, simyadan siyasete uzanan renkli ve gerilimli bir konuşma. GÖKTÜRK Bahisleri Yükseltmek'te Uyar'ın iki gizli öznesi olduğundan bahsediyorsunuz: kumarbaz ve simyacı
Aysel Çelikel okuryazar oranının düşük, kadınlarınsa neredeyse okul yüzü görmediği yıllarda doğdu, ama annesi Benim kızım okuyacak. dedi. Büyürken toplumun yaralarının neredeyse hepsine dokundu; kadınların çıkışsızlığına, veremden zamansız ölümlere, yol vergisine, ekmek karnesine, Varlık vergisine, 6-7 Eylül'e... Hukuk fakültesine girerken Avukat olup, kadınları kurtaracağım, diye düşünüyordu. İstanbul Üniversitesi, Hukuk Fakültesi'nde hâlâ Kadın asistanla çalışmam, diyen hocalar varken akademik yolculuğuna
2010 yılının şubatıydı. Bir gün maillerimi açtığımda, beni çok şaşırtan bir çağrı gördüm. Mailin 'konu' bölümünde sadece tek kelime yazıyordu: İmdat!
İmdat! diye bağırıyordu biri. Hocam perişanım, yardım eder misiniz?
Yardım isteyen kişi, Büşra adlı bir kız öğrenci idi. Ve kelimeler sanki gözyaşlarıyla yazılmıştı.
Okuduğum satırlar, beni gençlik yıllarıma döndürüverdi:
Yarabbi imdat! Beni kurtar! diye çırpındığım yıllara...
Mail gönderen öğrenci, âşık olduğunu bildiriyordu. Fakat işin kötüsü, kız henüz 17'
Eski bir söylence, Tanrı´nın otuz altı iyi insanın yüzü suyu hürmetine dünyayı yok etmekten vazgeçtiğini anlatır.
Bu bir masaldır ama, dünyanın yaşanabilir bir yer olmayı erdemler sayesinde sürdürdüğü, gerçektir.
Doğruluk, adalet, merhamet, iyilik, vefa, incelik, çalışkanlık, özveri gibi değerlerle karşılaştığımızda gözümüzün ışıyıp, içimizin ısınması, unutmaya başladığımız insani özümüzle karşılaştığımızı fark etmemizden kaynaklanıyor olmasın sakın? Ya bu değerlerin hepsini birden bir insanda bulmak? İşt
Yaşayan Hatıralar adlı söyleşiler toplamı, İslam kültür ve medeniyet atlasına hatırı sayılır ilmekler atmış/katkı sunmuş önemli yazarlar, edebiyatçılar, din adamları, gönül erleri ile yapılmış yeni nesiller için de dersler çıkarılması gereken konuşmaları, sohbetleri, hasbihalleri içeriyor.
Yeni neslin ‘Kahramanımız nerede?' sorusuna güzel ve anlamlı bir cevap teşkil eden bu sohbetlerde anlatılan her bir anekdotun altın değerinde bir ruhu var.
Mahmut Bıyıklı'nın ‘derya içinde deryaların' farkında bir kül
Eser, büyük şiirini, dünya edebiyatına Çile ile armağan eden Büyük Türk şairinin 1947 yılından başlayarak birçok gazete ve dergide Ozan veya Ozanbaşı gibi çeşitli isimlerle yayınlanmış satirik mahiyetteki günlük şaka ve fantezileriyle nazım formu içinde anlık tespit ve öfkelerini noktalayan bazı manzumelerinden ibaret olup, b.d. Yayınları tarafından derlenmiştir.
Toplam 140 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 40-60 /
Aktif Sayfa : 3
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.