Ali Rıza Güngen'in... çalışmasının özgün bir hipotezi var: Tür kiye'de 'finansallaşan kapitalizmin yeni tür ...
Yurttaş yaratma uğraşının bir projeye dönüşerek 2010'lar başında devlet kade mesinde hâkim olma' sürecinin irdelenmesi.
Güngen bu projenin uygulamaları ve sonuçlarının, Türkiye'de 1980'lerde başlayan finansallaşmanın bir veçhesini oluşturduğunu ileri sürmekte.
Günümüzde medya deyimiyle her yerde ve her şeyde bir 'yerli ve milli' unsur yaratma projesinin öznesinin irdelenmesi ve bu 'öznenin' dev
Faşizme dönüş, Umberto Eco'nun 'Ebedi Faşizm' başlıklı makalesiyle, büyük bir sükseyle yeniden tedavüle girdi. Bu makalenin okunma biçimi, yazarın, 'ebedi faşizm en masum kisvelere bürünerek geri dönebilir' ve 'görevimizin onun maskesini düşürmek ve dünyanın her yerinde her gün ortaya çıkan yeni biçimlerinden her birine dikkat çekmek' uyarısını yaparken söylediklerinin tam tersi etkiler yaratabilir diye düşünüyorum.
Emilio Gentile
Faşizmi tarihte kalmış antika bir olay olarak görmek bir uçtaysa, her otorit
Uç sağ Kürt meselesini müstakil bir şekilde ele almak yerine komünizmle ilişkili, 'komünist Kürtçülük' olarak değerlendirmiş ve komünistlerin Türkiye'deki emellerine ulaşmak için Kürt meselesini 'araç' olarak kullandığını iddia etmiştir. 'Komünist Kürtçülük'te vurgu daha çok 'komünistlik'te olmuş, böylece Kürt meselesi 'antikomünizm politikaları' çerçevesinde çözülmeye çalışılmış ve bunda da devletle işbirliği içerisinde olunmuştur.
Türkiye'nin en temel demokrasi gündemlerinden biri ola
Insanlar karşıma geçmiş ya beni ya da benim üzerimden başka insanların seçimlerini yargılıyordu. Onlarla tartışmaya girmekten çekinmedim; örtünmenin de, açılmanın da kendi tercihim olduğunu, her iki kararımın da sorumlusunun kendim olduğunu anlatıp durdum...
Çoğumuzun hikâyesi farklı olsa da yaşadığımız pek çok şey benzer, aldığımız tepkiler benzer.
Başörtüsü örtmek veya örtmemek ailenin, toplumun, devletin dayattığı bir şey olmamalı...
Bir zamanlar Türkiye'nin en yakıcı sorunlarından biri olan başö
Don Kişot, Jül Sezar'dan da, Napolyon'dan da daha gerçektir. Onlar sadece tarih kitaplarında varlar. Don Kişot ise, sanki sahte gerçeğe meydan okurcasına, hayatımızda hep yaşar ve her an yeniden doğar.
Benim üstadım Don Kişot'tur. Yirmi yaşından itibaren kendime rehber edindim onu. İdealin gerçekten daha doğru olduğuna inanan Don Kişot'u. Hiçbir fırtınanın baş eğdiremediği o kahramanı...
Haklı bir davaya inanmışsanız, bedeli ne olursa olsun, onun uğrunda sonuna kadar mücadele etmelisiniz. Bu arada her e
Reis Beyefendi, Rejim hâlâ teminatsızdır; teminatsız olduğu için de diktatörlüğe meyyaldir. Murakabe yoktur, meşveret yoktur. Partimizin programı bir yanda, tatbikat başka yandadır. Milli davalara prensipler değil, bir tek adam ve onun meydana getirdiği zümre hâkimdir. Böyle olduğu için de iktidarı tutmak gaye olmuş ve her türlü fesadı, entrikayı gayenin hizmetinde kullanmak siyasi ve milli hayatımızın yek vasıtası haline gelmiştir. Hürriyet bayrağı ile iktidara gelen parti içinde hürriyet yoktur. Bu hal ka
Taş gibi Siyaset, Oyum Senin, O Koltuk, ve Konjonktür hikayeleri ile bir bütün oluşturmuş kitapta; siyaset ve yaşam döngüsü hem siyasetçiyi hem de seçmeni kendi bakış açısıyla değerlendirmekte. Mizahı, iç seslenişleri, okuyucuyu boğmayan aksine sürükleyip verilen mesaja odaklanılmasını sağlayan bu kitap, sosyal yönü ile insan psikolojisini de ele alıp yol gösterici olarak rehberlik ediyor. Deneyimlerden oluşan siyaset bilincini insan yaşamı ile birleştiren hikâyelerden her kesimin alabileceği dersler var. O
Latin Amerika hakkında rehber niteliği taşıyan bu derleme, yarı kıtanın büyülü ve gayet de gerçek halini birçok cephesiyle ele alıyor: Sömürgecilik mirasının ardından sürekli ABD müdahalesi altında verilen bağımsızlık ve kalkınma uğraşı... Otoriter-askerî yönetim tecrübelerinden, uzun dönem bir Latin Amerika olayı gibi görülen popülizm ile anayasa ve rejim mücadeleleri... Sosyalizm deneyimleri... Yoksullar, kadınlar, toplumsal hareketler, dinsel
akımlar... Ve bütün dünyayı etkileyen zenginliğiyle müzik, ede
Milyarlarca kişi özgürlüklerin ihlal edildiği; insan haklarının çiğnendiği; tutuklama, işkence, yargısız infaz, yolsuzluk, iktisad iverimsizlik, fakirlik, cehalet, bulaşıcı hastalık ve toplumsal adaletsizliğin kol gezdiği otoriter rejimlerde yaşıyor. Diktatörlük insanlığa tehdit oluşturan ve kesinlikle mücadele edilmesi gereken bir hastalıktır. Bir hastalığın tedavisinde ilk adım nedenlerin, ortaya çıkış koşulla rının, semptomların ve hem halklarda hem de diktatörün kendisinde meydana gelen komplikasyonları
Roni Margulies hayatı boyunca iğneyi de çuvaldızı da kendine batırmış, bir şeyleri izah etmeye çabalamış, çokça
sinirlenmiş, ama ısrarla yazmayı ve anlatmayı sürdürmüş bir öteki. Türk'ün Hizmetçisi / Türkiye'de Azınlık
Olmak kitabı yine yanlış anlaşılacak ama Roni Margulies buna artık hiç sinirlenmeyecek!
Bu yazılarda anlatılan bazı olayların, olaylara gösterilen tepkilerin, söylenen sözlerin üzerinden epey zaman geçti,
ama hiçbiri 'eski' değil, hepsi 'güncel'; hepsi bugün tekrarlanabilir, tekrarlanıyor. Ir
Üç Tarz-ı Siyâset, II. Abdülhamid devrinde yankılanan Türk
milliyetçiliği dışında Türklere hürriyet yoktur. idealinin ilk esaslı
seslerindendir. O, ruhunu ve fikrini Türkçü cereyana hazırlayan genç
bir düşünürün beyannâmesidir. Üç Tarz-ı Siyâset, Osmanlı
Devleti'nin çöküşü ertelemek, hatta durdurmak amacıyla farklı
dönemlerde hayata geçirdiği Osmanlıcılık ve İslamcılık politikalarını
tenkit eden, bunların Osmanlı coğrafyası için uygulanmasını imkânsız
gören bir makaledir. Türkçülük düşüncesi de makalede ele
Bugün , 15 Temmuz sonrasına dönüp Gülen'in metinlerini ve vaazlarını incelediğimizde hayretler içinde kalıyoruz . Bu çalışmadaki alıntılar birçok okuyucuyu da şaşkınlık içinde bırakacaktır. Oysa bunlar Gülen'in garip ziin örgüsünün küçük bir kesitini yansıtıyor. Gülen'in zihin örgüsü ise ilginç kaynaklara dayanıyor.
Daha beterini tarif etmek için sarf edilen sözler:
'12 Eylül'den daha ağır,'
'12 Eylül'de bile bu kadarını yapmadılar,'
'12 Eylül hukukunu arar olduk,' oluyor.
Başlı başına, 12 Eylül'ün bir 'çıta' koyduğunu gösteren, onun miladî
niteliğini fark ettiren kalıplar...
12 Eylül, beteriyle katlansa da, o beterin kapısını açmıştır, bir dönüm
noktasıdır, o bakımdan miladîdir.
Sunuş'tan
12 Eylül askerî darbesinin üzerinden 40 yıl geçti. Yaşamak,
hatırlamak bir yana,12 Eylül'ü sadece şöyle bir işitmiş kuşaklar
yetişt
Goethe'nin şiirindeki Ceza da verse, onları sakınsa da, İnsanca bakmak zorunda insanlara. sözlerinin, nasyonal sosyalist Almanya'da bulacağı bir yankı yoktur.
-Ernst Fraenkel
Bir yandan, kendi koyduğu yasa ve kurallara uyan, -en azından kitabına uyduran- norm devleti. Diğer yandan, siyasi icaplara göre verdiği keyfî kararlarla yöneten ve herhangi bir normla kendini bağlı saymayan önlem devleti. İkili devlet, bu iki sistemin yan yana var olduğu bir rejim. Kısmen, belirli bir alanın norm veya önlem devletin
Türkiye-Azerbaycan stratejik ortaklığından sürekli bahsedilse de, elinizdeki kitap bu ilişkileri stratejik ortaklık kavramı çerçevesinde bütün boyutları ile ele alan ve inceleyen ilk kitaptır. Kitapta Türkiye-Azerbaycan stratejik ortaklığı tarihî, kültürel ve etnik boyutları dikkate alınarak iki ayrı dönemde incelenmiştir:
20. yüzyılın başından itibaren 1920`ye kadar olan dönem ve 1991-2018 arası dönem. İki ülke arasındaki bugünkü stratejik ortaklığın tarihî boyutunu ele almadan değerlendirmek eksik bir ya
Katiller iş başında
Vuruluşum
Gözaltı
Samandıra'da tutukluluk günleri
Türkiye'den ayrılışım
Babamın gözaltı günleri
Karaoğlan Evevit
Ercan Karakaş ile Hamburbg yolculuğu
Almanya'daki ticari İslam
Sinan ve Şirin Cemgil
Tiyatro faaliyetimiz
Yılmaz Güney'le olan işbirliğim
Paraguaylı devrimci Gonzales
Türkiye'ye dönüş
Eve geliş
Ordu içindeki kayıt dışı güç
Siyasi Şube'nin Arap Mustafa'sı
Ertuğrul Kürkçü ilea da gezintisi
Özgürlük parkı
Gezi direnişi
Yaşadığım politikanın dünü ve bugünü
Kapitalizmle ilişkili iktidar biçimleri üstüne düşünme sürecini ilerletebilmek için sadece Marx'ı veya sadece Foucault'yu değil, Foucault'nun Marx'tan yola çıkarak gerçekleştirdiği çalışmayı temel almak daha uygun olacaktır. Bu sayede mücadelenin ikinci bir yolu daha olduğu ortaya çıkar: Henüz kendini arayan, pratik anlamda taslak halinde, teorik olarak da elbette pek az tartışılmış bir yol. Ekonomik zeminde kapitalizme karşı verilen mücadele ile bütün iktidar ve baskı biçimlerine karşı verilen tüm diğer mü
Aydın, düşünmekle ve doğru düşünmekle yükümlüdür. Doğru düşünmek ise, her şeyden önce, insanın temeldeki birliğini görmeyi ve insanla ilgili bütün sorunları bir önem sırasına koymayı gerektirir. Bu sıra, bir anlamda demokratik olmak zorundadır. Oysa işin içine bir kimsenin maddi manevi kendi çıkarları girince, özel sorunlar daha ağır basmak eğilimini gösterir. Fakat aydının bir tanımı da, kendini aşabilen kişi olması değil mi?
Mete Tunçay
Elinizdeki kitap, Mete Tunçay'ın ilk kez 1983'te yayımlanan Bilinec
Yaşayan önemli Rus jeopolitikçilerinden Aleksandr Dugin, Atlantikçiliği bir deniz medeniyeti şeklinde değerlendirir ve bir kara medeniyeti olarak gördüğü Avrasyacılığın karşısına yerleştirir. Savunduğu Avrasyacılık, sadece kendi ülkesinin değil, Batı ittifakına karşı çıkan tüm güçlerin stratejisidir. Mekân felsefesine dayanan bu görüşünü, entelektüel ve siyasi birikimiyle desteklemesi onun sürekli gündemde kalmasını da beraberinde getiriyor.
Aleksandr Dugin Dünya Adasında Son Savaş, adlı kitabında jeopolit
Yüzyıllar boyu bir arada yaşadıkları Türklerle kader birliği yapan Ermenilerin 19. yüzyıldan itibaren Osmanlı Devleti ile çatışmasının tarihsel anlamı, alınacak topraklar üzerinde bağımsız bir Ermenistan kurulması fikri idi. Milliyetçi akımlarla beslenen bu fikir Batılı devletler ve Rusya tarafından destek görerek önce sistematik bir isyana ve ardından savaşa dönüştürülmüştür.Tehcirin 100. yılı olan 2015'e doğru ilerlediğimiz bu günlerde Ermeni meselesi ile ilgili çalışmalar daha fazla önem arz etmektedir.
Toplam 115 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 20-40 /
Aktif Sayfa : 2
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.