Nobel Ödüllü yazar Isaac Bashevis Singer, kendi seçtiği öykülerinden oluşan geniş bir derlemeyle ilk kez Türkçede. Öznel olduğu kadar evrensel nitelikler de taşıyor Singer´in öyküleri. Yahudi kültürü, gelenekleri, alışkanlıkları ve yaşam tarzı ön plana çıksa da, yazar içten içe tüm halklara sesleniyor, tüm insanları birbirine bağlayan ortak değerlerin altını çiziyor. Yer yer komik, yer yer hüzünlü bir ses tonu sızıyor satırların arasından. Singer´in şiirsel ve akıcı diliyle kaleme aldığı öykülerden her biri, paletteki değişik renk kombinasyonlarıyla oluşan eşsiz birer resmi andırıyor.
Dünyanın güneşten koptuğunu okumuştu - iyi de güneşi kim yapmıştı? İnsan maymundan geliyordu - peki maymun nereden geliyordu? Yazar, bütün bunlar meydana gelirken mevcut olmadığına göre, nasıl bu kadar emin olabiliryordu? Bunların bilimleri zaman ve mekanda uzak olan her şeyi açıklıyordu. İlk hücre yüz milyonlarca yıl önce okyanus kıyısındaki çamurlarda olmuştu. Milyarlarca yıl sonra güneş sönecekti. Milyonlarca yıldız, gezegen, kuyrukluyıldız, başı sonu olmayan uzayda, hiçbir plan ya da maksada bağlı olmaksızın geziniyordu. Gelecekte bütün insanlar birbirine benzeyecekti, rekabet, buhranlar, savaşlar, kıskançlık ve nefretten uzak bir Özgürlük Krallığı kurulacaktı.