Bilmiyorum, geleceğin sanatı, belki de bilinmeyeni bilinir kılma, varolana meydan okuma, bir dokunuşla, bir heceyle, bir suretle, olayları, olguları, hattâ yazgıları değiştirecek bu tür suretlerden doğacak. Eğer, sanat alanında her son, aynı zamanda bir başlangıçsa, niçin olmasın?
Selma'nın bu resimlerindeki tüm bu insanlar, hayvanlar, bitkiler, akarsular, göller, denizler, nerden geliyor? Kanımca, geçmişin derinliklerinden, geleceğin sonsuzluğundan, resmin sıfırıncı noktasından. Bu nedenle onu, geçmişin v
Osmanlı İmparatorluğunda 19. Yüzyılın son çeyreğinde doğan ve askerlik mesleğini seçenlerin savaşla yoğrulmuş kaderini paylaşan bir Rumelili: Ahmet Nuri. Rusçukta doğan, 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşında bebek yaşta ailesiyle muhacir olan Ahmet Nurinin hayatı, daha Harbiye Mektebinden mezun olur olmaz cephelerde geçmeye başlar: 1897 Osmanlı-Yunan Harbine katılır, Abdülhamit döneminin bu son askeri zaferinden sonra Yemen ve Asir çöllerinde asilerle çarpışır. Balkan Harbinde yenilgiyi yaşar. I. Dünya Savaşında Ça
Her baba, oğlu dünyaya geldiğinde sanki dünyalar onun olmuşcasına sevinir. Oğlunun ilk gülüşü, ilk emekleyişi, ilk sözcüğü, ilk yürüyüşü, ilk oyunu, okula başladığı ilk günü onu sonsuz derecede memnun ve mutlu eder. Hayatı boyunca oğlundan başka hiç kimse kendisinden daha çok yükselsin, daha çok öne geçsin, daha çok başarılı olsun istemez. Oğlunun iyi, doğru, dürüst, çalışkan, itaatkar, saygılı, ahlaklı ve başarılı bir evlat olmasını canı gönülden ister. Bunun için oğluna çok nasihatlerde bulunma arzusunda
Bundan kırk sene önce, dış haberleriyle Türkiyeye Avrupanın gündemini getirdi; 32. Günle, yaklaşık otuz senedir siyasetin nabzını tutuyor.
Yazdığı kitaplarla, çektiği belgesellerle yakın tarihimize ayna tuttu.
Tabuları yıkarak Abullah Öcalan ve M. Ali Ağcayla; Thatcher, Mitterrand, Arafat gibi yaşadıkları döneme damgasını vurmuş politikacılarla röportajlar yaptı.
Haber programları, otuz beş yılı bulan köşe yazarlığı, araştırmalar...
Kazandığı sayısız ödül ve adının üstünde kopan fırtınalar...
O hâlâ zirve
Sıradışı bir Diyanet görevlisinin hatırâtı
Bir gönül adamının penceresinden görünen dünya. Çilenin, mücadelenin, hayat kavgasının,
bilmeye duyulan açlığın, kitapların, güzel dostların, sonsuz sohbetlerin, vefanın, ahlakın hayata asıl değerini kazandıran birer cevher olduğunun ispatı bir ömür. Davut Özgül, Bir İnsan Biriktirdim isimli hatıratında okurlarını derin bir hayat tecrübesine tanıklığa çağırıyor.
Alusi 1851de Bağdattan İstanbula geldikten sonra Çengelköyden İstanbula bakarak;
Gözlerimizin dudakları
Bodrum'a gittiğimizde, bu kentin sokaklarını, çarşılarını
gezdiğimizde, kıyılarında su kayağı yapıp diskoteklerinde dans
ettiğimizde ve sonunda oradan ayrılıp evlerimize
döndüğümüzde ne düşünürüz?
Gördüklerimizin ardında, ince kültürüyle, insani değerleriyle
çok zengin ve eski bir birikimin bulunduğunu fark eder miyiz?
Bodrum'un üstünkörü bir göz atışla seçemeyeceğimiz özünü,
cevherini kavramanın yolları var mıdır?
Bu kitapta okuyacağınız, Bodrum'un derinine, eskisine doğru
yelken açılarak girişilen böyle b
Kayserinin Everek (Develi) kazasında doğan Yüzbaşı Sarkis Torosyan 1914 yılında Harbiye Topçu Okulunu bitirdi. Önce, Osmanlı Ordusu tarafından Almanyada Krupp fabrikasında
staja yollandı. Daha sonra, Çanakkale Cephesindeki Ertuğrul Tabyasına komutan olarak atandı. Düşman donanmasının 19 ve 25 Şubat 1915 tarihlerindeki saldırılarına karşı askerleriyle birlikte kahramanca direnen Torosyan, 18 Mart 1915 günü Rumeli Hamidiye Tabyasında savaştı ve ağır yaralandı. Harbiye Nazırı Enver Paşa tarafından takdirname
Fransızların ikiyüzlülüğüne sırtını dönmüş ve kendini Kara Panterler'in, Zengakurenler'in ve Filistinlilerin haklı mücadelelerine adamış bir yazar, bir anarşist, bir hırsız, bir eşcinsel, Sartre'ın deyimiyle bir aziz, bir asi, bembeyaz bir zenci Jean Genet...
Goncourt ödüllü Faslı yazar Tahar Ben Jelloun, çerçevesini tüm ilişkilerinde olduğu gibi Genet'nin belirlediği keyifli ancak zor bir dostluğu anlatıyor. Alışkanlıkları, politik duruşu, ihanete bakışı, dostluk tanımı, edebiyat anlayışı, huysuzlukları,
I. Dünya Savaşı'nda İngiliz ordusunun Osmanlı topraklarındaki ilk eylemi, Kasım 1914'te Basra'nın işgaliydi. İngiltere açısından Hindistan yolunun denetimi için hayati önem taşıyan bu harekât, daha geniş bir planın parçasıydı. 1915'te Tümgeneral Townshend komutasındaki 6. Hint Tümeni, planın geri kalanını tamamlamak üzere Mezopotamya Seferi'ni başlattı. Amaç Selmanıpâk üzerinden Bağdat'a ilerleyerek bölgenin hâkimiyetini kısa sürede ele geçirmekti. Harekât İngilizler açısından parlak başladı. Ancak aralık b
Erich Kästnerin çocukluğuna yolculuk...
Bu kitapta çocuklara, çocukluğumdan bazı kesitler anlatmak istiyorum.
Bütün çocukluğumu değil, sadece bazı kesitleri.
Yoksa o hiç hoşlanmadığım tuğla gibi ağır kitaplardan biri
Olurdu bu kitap; oysa çalışma masam tuğla üretim yeri değil.
Demir Özlüden yepyeni bir anlatı
Demir Özlü 1980lerden itibaren art arda yazdığı Bir Beyoğlu Düşü, Berlinde Sanrı ve Kanallar adlı anlatı kitaplarına yirmi yıl sonra bir yenisini ekliyor: Önünde Boş Bir Uzam.
Berlinde yazından düşünceye, tarihten siyasete uzanan konuların ortasında yalnızlığının izini süren, kafelerde istasyonlarda gölgesini gezdiren yazarı sen diye anlatıyor Demir Özlü.
Okur, yazarla birlikte soluyor bir büyük kenti.
Kimsenin sesi çıkmıyor. Kalabalıklar bastırılmış düşlerinin soluk imgel
Montaigne, 1580 yılında, 47 yaşındayken, Denemelerinin ilk kitabını bastırdıktan sonra at sırtında Kuzey Fransa, İsviçre, Almanya (Kutsal Roma Germen İmparatorluğu) ve İtalyayı kapsayacak uzun bir yolculuğa çıkar. Bu uzun yolculuğun anlatıldığı Yol Günlüğünün ilk bölümü Montaignein yazmanı, diğer bölümleri ise kendisi tarafından tutulur.
Denemeleriyle özdeşleşmiş Montaigne, bu sefer seyyah kimliğiyle karşımızda.
Kadim kentler vardır: Roma, İstanbul, Paris gibi, dünya ahalisinin binyıllardır bildiği... Bazıları da gölgede kalır, yaşananlar çok yoğun olsa da pek az bilinir. Büyük İskenderin kızkardeşinin adını taşıyan Selanik, 2500 yıllık Akdeniz limanı. Osmanlının Batıya açılan penceresi, Mustafa Kemalin doğduğu yer... Romanın büyük yollarından biri olan Via Egnatianın güzergâhındaydı Selanik; Normanlar, Franklar, Osmanlılar geldi geçti oradan. Sonra bir Yunan kenti oldu ama aslında yüzyıllardır Yahudiydi.
Sebatayc
Maarif Vekili Esat Sagayın Hatıraları
Mustafa Kemal Atatürkün Hocam diye hitap ettiği Esat Sagay, Cumhuriyetin ilk yıllarının en önemli Milli Eğitim Bakanlarındandır. Osmanlı İmparatorluğunun son döneminde asker, siyasetçi ve eğitimci olarak önemli hizmetlerde bulunmuştu. Cumhuriyetin kuruluş döneminde de siyasetçi ve eğitimci kişiliğini sürdürmüş ve dönemin Milli Eğitim Bakanı olarak Cumhuriyetin eğitim politikasına damgasını vurmuştur.
Bu kitapta Esat Sagayın, dönemine ait anıları kendi kaleminden çıktığı
Kelimelerle kendimi çok daha rahat ifade edebildiğimi fark ettiğim andan itibaren, yazmak en az tırmanmak kadar doğal bir eylem oldu benim için. Nasıl tırmandıkça, gezdikçe, okudukça öğreniyorsam; aynı şekilde yazarken de öğrenebildiğimi gördüm ki 'öğrenmek', benim en büyük mutluluklarımdan biridir.
Nasuh Mahruki'nin kaleminden çıkmış; zirvelere, coğrafyalara, kültürlere, insana ve yaşama dair yazılar... Kendi objektifinden fotoğraflar ve okuyucunun içten mektupları.,.
Yeryüzü Güncesi Nasuh Mahruki'den ke
Pamuk, yazı yazmanın ve romancılığın otuz beş yıllık meslek sırlarını, Harvard Üniversitesinde verdiği Norton derslerinde açıklıyor. Daha önce T. S. Eliot, Borges, Calvino ve Umberto Eco gibi yazarların da verdiği bu derslerde, Pamuk edebiyat ve sanat anlayışını bir bütün olarak sunuyor.
Bir romanı okurken kafamızda ne gibi işlemler yaparız? Roman kahramanlarıyla gerçek insanlar arasındaki ilişki nedir? Roman sanatı ile şiirin, resmin ve siyasetin ilişkisi nedir? Yazarın kendi sesi, imzası, özel dünyası
İlhan Eksen, İstanbul'da Bir Nihavent Tango ile doyumsuz lezzetteki İstanbul kitaplarına bir yenisini daha ekliyor. Anıların merkezinde, İstanbul yine başrolde.
Yazar, anlatısında okurlarını 40'lı, 50'li yılların İstanbul'unda dolaştırır, her köşesini anılarıyla işaretlerken, Doğulu duyarlılıkların Batılı enstrümanlarla dile gelme uğraşını da incelikli bir dille anlatmış.
Bu kitapta fonda o yılların güzelim İstanbul'unun aktığı ferahfeza bir salonda, nihavent bir tango ile dans edecek ve bir kez daha
Yakın dönem Türkiye tarihinin gözü pek, coşkulu, fırtınalı yılları... 1960'lar... Üniversitelerden sokaklara akan, tarlalara, fabrikalara, dağlara yönelen bir yeraltı yangını... Altmışların sonu ve yetmişlerin başını etkileyen teorik sorunlara yirmili yaşlarda yanıt vermeye çalışan, dahası kendi yolunu çizmeye cüret eden genç bir teorisyen ve eylem adamı... Mahir Cayan.
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ı idamdan kurtarmak için eyleme geçen, Kızıldere'de kuşatıldıklarında teslim olmayı değil, ölmey
Büyük asker, kurtarıcı ve önder Gazi Mustafa Kemal ile silah arkadaşı, devlet adamı Nuri Conker'in dostlukları Selanik'teki çocukluk yıllarının sokak oyunlarına dayanır. Daha sonraki yıllarda Selanik'te Üçüncü Ordu'da, Hareket Ordusu'nda, Arnavutluk Harekatı'nda, Afrika'da Trablusgarp'ta, Çanakkale'de Conkbayırı'nda, Doğu'da Muş Cephesi'nde, Kurtuluş Savaşı'nın her saniyesinde ve devrimler boyunca hep beraberdirler.
Salih B.ozok ve Kılıç Ali ile birlikte Çankaya'nın Silahşorları ya da Mutad Zat olarak da a
Unutulmayan Kadınlar dizisinden Milena!
Hem gazeteciliği ve çevirmenliği, hem yaşamı boyunca verdiği insanlık mücadelesi, hem de ünlü yazar Franz Kafka'nın sevgilisi olması dolayısıyla tarihte önemli bir yeri vardır Milena Jesenska'nın.
Everest Yayınları'nın Unutulmayan Kadınlar dizisinden Milena: Kafka'nın Kadını adlı kitap, bu olağanüstü yaşama mercek tutuyor. Kitabın yazarının Milena'yla toplama kampında tanışmış olması, bu yaşamöyküsünün anlatımını bir kat daha heyecanlı ve etkileyici kılıyor.
Toplam 540 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 500-520 /
Aktif Sayfa : 26
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.