İstanbul! Büyülü, masalsı bir şehir. Ayasofya, Sultanahmet, Süleymaniye, Fatih camileri. Semtlerden semtlere değişen iklim güzelliği. Galata Kulesi, Kız Kulesi, Üsküdar, Çengelköy, İstinye, Kanlıca, Kalamış… Şiirlerde, şarkılarda, kitaplarda, hatıralarda kalmış, eski İstanbul.
Şimdi kaotik bir metropol. Gittikçe kendi dengesini yitiren bir dev.
Bu kitapta eski İstanbul’a ait pek çok renkle, ahenkle, sesle, motifle, desenle, dekorla karşılaşacaksınız.
İstanbul’un bir tarafı gülerken, diğer tarafı he
Beatrix Potter’ın klasikleşmiş hikâyesi, yayımlandığı 1902’den beri dünyanın en sevilen ve okunan çocuk kitaplarından olmayı sürdürüyor. Yaramaz bir tavşanın, komşunun sebze bahçesine girince başına gelenleri ve oradan heyecanlı kaçışını anlatan masalın olağanüstü çizimleri, zamanı hiç geçmeyecek hikâyeyi renklendirerek hayal gücüne eşlik ediyor. “Hadi canlarım,” dedi Bayan Tavşan bir sabah, “tarlalarda gezebilir ya da patikayı takip edebilirsiniz ama Bay McGregor’un bahçesine sakın gitmeyin.
Kibar kedicik Çelimsiz, sevgili köpek dostu Düşes’i çaya davet edince köpek sevinerek kabul eder. Ancak ikram edilecek turta konusunda bazı endişeleri var. Ne de olsa bir kediyle köpeğin yemek zevkleri birbirinden farklı olabilir. Doğru turtayı yemek için büyük riskler alan köpek, istemeden ortalığı biraz karıştıracak gibi. Beatrix Potter’ın olağanüstü çizimleriyle süslü kitap, nesillerdir çocukların hayal gücünü zenginleştiren zamansız bir klasik. “Ah, ne iyi bir fikir! Neden Çelimsiz evde yokken gidip ken
”Ne olacağım ben? Bundan sonra nasıl devam edeceğim? Yaşamım
nasıl ilerleyecek? Aynı biçimde mi sürecek? Ya da sürecek mi?
Neydim, ne olacağım? Kendi ülkemde öleyazmıştım. Nepal’de
de yaşayamam? Yaşamak ne anlama geliyor? Yaşama taklidim ne
zaman bitecek? Müstakbel geleceğim nerde? Nereye gitmeli? Kimi
sevmeli? Neye bağlanmalı? Kendimi nasıl unutabilirim? İpsiz sapsız
dolanarak yaşanabilir mi?“
Neşe Cehiz, Burada Manzara Harika’da bir yolculuğu anlatıyor.
Ama nasıl bir yolculuk? Hareket eden bir oto
“Milletler gam ve keder bilmemelidir. Şeflerin vazifesi hayatı neşe ve zevkle karşılamak
hususunda milletlerine yol göstermektir.”
Mustafa Kemal Atatürk
Ulus-devletlerin inşasının, milliyetçi ideolojilerin oluşumunun ve modernleşme
sürecinin uzun süre ihmal edilen bir cephesi, duygu rejimidir. Bu kapsamlı toplumsal
inşa ve dönüşüm projeleri, hangi duygulara hitap eder, hangilerini “coşturur” - ve bunu
nasıl yaparlar?
Çağrı Yardımcı, Cumhuriyet ve Hisssiyat’ta, Türkiye’de Cumhuriyet’in kuruluş
dönemi
Çağatay Anadol Şu Bizim Sosyalist İşçi Partisi’nde, kurucu ve yöneticilerinden
olduğu Türkiye Sosyalist İşçi Partisi (TSİP) deneyimini anlatıyor. TSİP, Türkiye’de
sosyalist akımın 1974-1980 arası son derece canlı döneminin özgün bir
aktörüydü: Gerek 12 Mart 1971 darbe rejimi sonrası yeniden canlanmasının ilk
platformunu oluşturmasıyla; gerek “Doktorcular”ın (Hikmet Kıvılcımlı izleyicileri)
siyasi serencamındaki yeriyle; gerek “Sovyetik” çizgideki partilerin (TKP ve TİP)
birleşme arayışındaki gayretiyl
“Aynı okulların dernek çalışmalarında yahut yurtlarda tanışmış, başka bir
dünyanın mümkün olduğunu düşünen ve bu uğurda mücadele etmeye
niyetli, birbirlerinden başka tutamağı olmayan bir avuç insandık... Kendimize
mekân olarak seçtiğimiz yer, bizden önceki muhalif kuşaklara da ev sahipliği
yapmış olan, Süleymaniye Camii’nin karşısındaki çay ocağıydı. Sabahtan
akşama kadar her türden tartışmanın yapıldığı, ev ve okullarımızdan daha
fazla zaman geçirdiğimiz ana karargâhımızdı bizim. O yüzden Süleymaniye
İplikler diyarı Elişi Kenti, her zaman sakin ve her şeyin yolunda gittiği bir yerdi. Ta ki
Mucit Fetit’in özel tarifiyle kurabiye yaptığı güne kadar! O günden sonra Elişi
Kenti’nde hiçbir şey eskisi gibi olmaz. Ortalık karışır ve kentte her şey tersine işlemeye
başlar. Bu terslik kent sakinleri adına oldukça büyük dertlere ve aynı zamanda
Haydi, Elişi Kenti sakinleriyle tanış, bu gizemli ve bir o kadar da eğlenceli maceraya
ortak ol!
Anadolu’nun doğusundan yüzler, sesler, tatlar, tanıklıklar… Ankara’dan ötesi çok ama çok güzel; gidin mutlaka. Öyle üstünkörü değil; tanışarak, yüzleşerek, sindirerek gezin. Esnafa selam verin, çocukların oyunlarına katılın, yer sofralarına oturun, boz tepelerin ardındaki hayatlara kulak verin. Ben öyle yaptım ve Doğu’ya doyamadım. Kaç yüz kere çaya davet edildiğimi, bana kaç kez “Başım gözüm üstüne, yemeğe de buyur,” dendiğini hatırlamıyorum. Hem gözlüğüm hem de insanlara eğitimli olduğumu düşündürten yüzü
Her çocuğun özünde, onun nasıl bir yetişkin olacağının şifrelerini barındıran ‘çocukluk
sırrı’ vardır.
Bu sır, ‘buyurucu bir iç kılavuz’ olarak, mütevazı bir sabırla, adım adım o çocuğun
kişilik ve karakterini oluşturma mücadelesi verir.
Çocuk yetiştirmek, ‘çocukluk sırrı’nın ortaya çıkmasına yardımcı olmaktan başka bir
şey değildir.
Yetişkinler çocuğun özünde gerçekleşen bu ince yapılanmayı hesaba katmadan, kendi
arzu ettikleri kişiliği oluşturma gayreti içine girerlerse çocuk eğitiminde sorunlar
y
&`;Afrika kıtasının ülkemizdeki akademik araştırmalarda giderek ilgi çeken bir alan olması gelecek için umut vericidir. Cihan Daban`ın ilk ilmi çalışmasını Avrupa sömürgeciliğinden kurtulma sürecine ayırması önemli bir dönemin anlaşılmasına katkı sağlamaktadır. Konu çok geniş ve kaynakları ise araştırılması için sadece bir kişi tarafından değerlendirilme sınırlarını aşacak kadar yoğun. Amaç konuyu halletmek değil böylesine girift bir alana girmek ve mesafe almaktır. Sömürgeciliğin iyi tahlil edilmesi kadar
Dünya edebiyatının başyapıtları İletişim Klasikleri dizisinde! İletişim Yayınları, Murat
Belge yönetiminde edebiyat klasikleri yayımlamaya devam ediyor. İletişim Klasikleri
dizisinden çıkan kitaplar, edebiyata karşı sorumluluğu okuma zevkiyle buluşturan
bir anlayışla hazırlanıyor. Eserler orijinal dillerinden ve tam metin çevirileriyle yayıma
hazırlanırken, ana metne eşlik eden ve yetkin isimlerin yazdığı önsöz ve sonsözlere
yer veriliyor. Ayrıca her kitabın başında, yazarın hayatına ve yaşadığı döneme
Eğlenceli masallardan oluşan bu derleme kitabıyla okuma saatlerinize sihir
dolacak. Küçük okurlar, kitapta yer alan on heyecanlı masalda bir dinozor
periyle, çekingen bir devle, kahraman bir tek boynuzlu atla ve daha birçok masal kahramanıyla tanışma fırsatı bulacak.
Kanguru, orangutan, keklik, ornitorenk… Bu hayvanları tanıyor musun? Minik kâşifler bu kitapta hayvanları tanırken soru-cevap etkinlikleriyle de çok eğlenecekler!
Flamingo Foli’ye, arkadaşı Boncuk’tan bir mektup geldi. Boncuk, ona doğum gününde bir hediye verecekti. Kocaman, kuvvetli ve kıpır kıpır bir şey.
Doğum günü yaklaştıkça Foli’nin heyecanı arttı. Acaba neydi bu hediye?
Emily Vole’nin hayatı tuhaf bir şekilde başlamıştı. Bebekken bir şapka kutusunun içerisinde bırakılmış ve Dashwood ailesi tarafından evlat edinilmişti.
Ardından sahneye ünlü bir dedektiflik ajansı çıktı. Bu, Emily’nin hep beklediği fırsattı.
Sıra dışı dedektifler Emily, Buster ve Fidget’a sen de katıl. Ama dikkatli ol. Büyünün nelere sebep olacağını kestirmek çok zordur.
Postmodernizm, günümüzde çokça telaffuz edilen, ama çoğu kişi için ne olduğu tam olarak kavranıp tanımlanamayan belirsiz bir kavram. Bir fırsatı mı, yoksa bir erozyonu mu; bir dayatmayı mı, yoksa özgürleşmeyi mi temsil ettiği konusunda da bir fikir birliği olduğunu söylemek güç.
Postmodernizm tartışmalarında öncü bir yere sahip bulunan Amerika’nın en dikkate değer entelektüeli ve uluslararası alanda tanınan edebiyat kuramcısı Fredric Jameson, bu zor konuyu Marksist bir eleştirel mesafeyle ele alıyor
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 80-100 /
Aktif Sayfa : 5
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.