Nasıl ki son bir sevgili, son bir bahar varsa son bir kitap da mutlaka olacaktır fakat bunun hangisi olduğunu anlayacak hiçbir işaret yok. Başından beri “58’deki kız” adını koyduğum o kız hakkında bir şey yazamadan ölebileceğim düşüncesi zihnimi kemiriyor. Bir gün, onu hatırlayacak hiç kimse kalmayacak. Bir başkasının değil, o kızın yaşadığı şey açıklanmadan kalacak, bir hiç uğruna yaşanmış olacak.
1958 yazı. On sekiz yaşındaki Annie Duchesne, küçük bir kafe-bakkal işleten ve varoluşlarıyla kendisini utand
Yarın, şu evim dediğim şeye sahip olacağım nihayet, büyük bir şehrin yoksul bir semtinde. Yoksul bir semt, zira insan yoktan nasıl zengin olur, dışarlıklıyken, hiç yeri yurdu olmamışken, zengin olmayı da istememişken?
Bir adam köpeğine son kez sarılırken heykele dönüşüyor. Bir kadın, kocasının uyurken tam da yerdeki baltanın üzerine düşüp ölmesine anlam veremiyor. Bir çocuk, doğar doğmaz onu terk eden ebeveyninden mektup bekleyerek her gün iki kez posta kutusunu kontrol ediyor. Bir başkası, çocukluğunun b
Şifreli yazılarımı tuttuğum hatıra defterimi ve ilk şiirlerimi Macaristan’da bıraktım. Erkek kardeşlerimi, annemi babamı, haber bile vermeden, bir veda bile etmeden geride bıraktım. Ama hepsinden de önemlisi o gün, 1956’nın o Kasım sonu, bir halka olan aidiyetimi kesin olarak kaybettim. Macaristan’daki ilk mutlu yıllar, savaş sonrası yoksulluk, yatılı okul dönemi, “çocukluğun gümüş ipliği”nin kopuşu, Stalin’in ölümü, sürgün, Lozan yılları, yeni bir ülke, anadil ve düşman dil... Ágota Kristóf bebeği ve kocas
Almanya’nın çalkantılarla dolu savaş öncesi yıllarında yazarı Vicki Baum’u tüm dünyaya tanıtan bu roman, yeniden keşfedilmeyi hak ediyor. 1920’lerin ışıltılı ve kalabalık Berlini’nde şaşaalı bir otelin döner kapısından girip çıkan insanlar: Dünya savaşında cephede yüzünün yarısını kaybetmiş, şimdi otelin lobisinde hiç gelmeyen haberleri ve ölümü bekleyen Dr. Otternschlag; bir zamanlar sahnelerin gözdesiyken, artık şöhretini yitirmek korkusuyla yaşayan baş dansçı Grusinskaya; esra
Gümüş çağının en parlak yazarlarından Leonid Andreyev öngörülemeyen olay akışı kurgusu ve cesur kalemiyle edebiyat dünyasında kendisini ispatlamıştır.
Yedi Asılmışların Hikâyesi, ölümle yaşam arasında sıkışan yedi insanın fırtınalı iç dünyasını ele alır. XX. yüzyılın başlarında gittikçe artan çarlık karşıtı eylemler nedeniyle idam cezasına çarptırılan gerçek kişilerin hayatından esinlenerek yazdığı bu eserde, Andreyev insan psikolojisini derinlikleriyle önümüze serer.
Yarın idam edilecek olmak nasıl bir h
Monsieur Teste’i 1926 senesinde Ankara’da ve bir
gece içinde okuduğumu şimdi çok iyi hatırlıyorum.
Kitabı bitirdiğim zaman yatağımın yanı başındaki
rafta sıralanmış kitaplara, sevdiğim münekkitlere
biraz darılmış gibiydim. Bütün o Anatole
France’lar, Verlaine’e o kadar anlayışsızca
çatmasına rağmen muhakemesinin dürüstlüğünü
sevdiğim Jules Lemaître’ler, bazı buluşlarını,
mesela üslupların değişmesinin mekanizmasını
çok iyi anlatan dissociation des idées fikrini pek
beğendiğim ve inandığım Gourmont’lar hepsi
Duru’nun hayatı, annesi çalıştığı bisküvi fabrikasındaki işini kaybedince bir anda değişir. Annesi ve kardeşiyle birlikte yaşadıkları daireyi bırakıp, sevilen aile büyüğü Müyesser Hala’nın evine taşınırlar. Eski okulundaki arkadaşlarına veda etme, yeni bir okula alışma fikri Duru için yeterince zorken, Müyesser Hala’ya yardımcı olan Seher Teyze’nin soğuk tavırları da kafasını karıştırmaktadır. Derken bir gün Umut’la tanışır. Ailesinin yakın geçmişine ve acılı mübadele yıllarına ilişkin öğrendikleri ona yeni
1783 kışı. Genç Johanna Katharina Höhn, Weimar’daki bir değirmende hizmetçidir. En ağır işleri yapmasına, donmuş nehirden su almaya gitmesine, çoğu zaman aç olmasına rağmen sızlayan bedeni anlamadığı bir şekilde her geçen gün büyümeye devam etmektedir. Hamile olduğunu anladığında ise doğuma neredeyse haftalar kalmıştır. Bebeğinin göbek bağını kesmesi için bir bıçakla bırakıldığı köşede kendinden geçer, uyandığında bebeği yanı başında, ölü bulur…Aynı günlerde Johann Wolfgang von Goethe ününün doruklarındadır
Adar Cardoso ve Faustino da Silva yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen, yaramazlıklarıyla çarşıyı pazarı birbirine katan, şölenleri yağmalayan, uyuyan balıkçıların bıyıklarını kesen, arakçılıkta usta Lizbonlu iki küçük yumurcaktır. Günlerden bir gün talihsiz bir kovalamaca sırasında Gonçalves adında bir papazın eline düşerler. İki çocuğu kilisesinin mahzenine kapatan bu papazın tek amacı onlara okumayı öğretmektir. Açlık ve sefalet içindeki ikiliden Adar, burada en kıymetli parşömenlerden birine yazılmış eski
On bir yaşındaki Atlanta’nın müthiş bir planı vardır: IJssel Gölü’nün çevresini yirmi dört saatte bisikletle katetmek. Hayatının en önemli yolculuğuna çıkarken yanına on iki peynirli sandviç ve dört muzun yanı sıra gece taktığı diş telleriyle Noel ışığı şeridini almıştır. Atlanta pes etmemekte kararlıdır, yoksa her şey ters gidecektir. Finley’nin bisikletine tosladığında henüz yolun çok başındadır. Onunla aynı yaştaki Finley neşeli, komik ve gizemli biridir. Evden kaçmış ve yanına hiçbir şey almamıştır. Ceb
Bir kentuki “sahip”i olmak yerine kentuki “olma”yı kim seçerdi ki?
Samanta Schweblin’in bu son romanında insanların yeni takıntısı “kentuki” adı verilen oyuncaklar. Mahremiyet, gözetleme, kimlik gibi kavramların öne çıktığı Kentukiler’de Arjantinli yazar, teknoloji-insan ilişkisi üzerinden insanların birbirleriyle ilişkilerine dair çarpıcı sorular yönelterek günümüzü mercek altına alıyor.
Sanal ve gerçek arasındaki çizgilerin ortadan kalktığı bir dünyada kim izleyen, kim izlenen konumda?
Gençliğinde güzel ve alımlı bir kadın olan Josie, Kuzey İrlanda kırsalının büyük evlerinden birine gelin gider. Seneler ve yaşanmışlıkların ardından, artık acı ve yalnızlığın anılarıyla o evde bir başınadır. Ta ki terörist olarak adlandırılan McGreevy kapısını çalana dek. İkisi birlikte şefkati, merhameti ve yurt sevgisini yeniden keşfeder. Ancak bu sırada polisin ördüğü ağlar daralmaktadır…
Edna O’Brien, büyük bir beceriyle madalyonun iki yüzünü okura sunuyor: gençlik mutluluğu elinden alınmış bir kadın v
Gençliğinde güzel ve alımlı bir kadın olan Josie, Kuzey İrlanda kırsalının büyük evlerinden birine gelin gider. Seneler ve yaşanmışlıkların ardından, artık acı ve yalnızlığın anılarıyla o evde bir başınadır. Ta ki terörist olarak adlandırılan McGreevy kapısını çalana dek. İkisi birlikte şefkati, merhameti ve yurt sevgisini yeniden keşfeder. Ancak bu sırada polisin ördüğü ağlar daralmaktadır…
Edna O’Brien, büyük bir beceriyle madalyonun iki yüzünü okura sunuyor: gençlik mutluluğu elinden alınmış bir kadın v
2021’de Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanan Abdulrazak Gurnah, ilk
romanı Ayrılışın Hatırası’nda bile dört dörtlük bir romancı olduğunu
gösteriyor.
Abisinin ölümünden sorumlu tutulan Hasan, bir yandan da alkolik
ve tacizci babasının zorbalıklarına katlanmaya çalışır ve başına
gelenleri bir nevi kadercilikle kabul eden annesinden yardım
umar. Tüm zorluklara bir de ülkesinin çalkantılı politik atmosferinin
getirdiği belirsizlikler eklenince işler iyice içinden çıkılmaz bir hal
alır. Girdiğ
Sokak lambasının aydınlattığı girişte, gemi tarifesinin yanında asılı olan semt haritası dikkatimi çekti. Kırmızı bir noktanın yanında “Buradasınız” yazılıydı. Ağır ceza reisinin titreyen parmaklarıyla bu kırmızı noktaya dokunduğunu, “Buradayım ama burası neresi?” diye mırıldandığını duyar gibi oldum.
Mevsimlerin hızla değiştiği, hayatın akıp geçtiği bir kış gecesi kaybolan yaşlı komşusunu aramaya çıkan bir adam, yaşadığı mahallenin bildik sokaklarında tekinsiz bir yolculuğa sürüklenir. “78 Nova”nın kadife
İkinci Dünya Savaşının arifesinde Virginia Woolf, savaşı önlemek için yardım toplayan bir cemiyetten mektup alır. Nazik bir beyefendi, Woolfa savaşın nasıl önlenebileceğiyle ilgili pratik önerilerde bulunur, Woolfu kendisini barışı korumaya adamış bir topluluğa üye olmaya ve bağış yapmaya davet eder. Bu nazik ve aslında çok da düşünmeden kabul edilebilecek iyi niyetli davete, Woolf cevap olarak üç makale yazar ve savaşı önlemek adına basit bir bağışla aslında neler yapılabileceğini anlatır. Üç Ginede bir
Üç yüz kişiydiler. Geriye sadece altısı kaldı…
Bir zamanlar ailelere, arkadaşlara, çocuklara, sevgiye ve hayata ev sahipliği yapmış bu bina şimdilerde kaderine terk edildi.
Londra’nın göbeğindeki eski sosyal konutlardan biri, yerine yapılacak lüks dairelerden oluşan yeni bir proje sebebiyle yıkım tehdidiyle karşı karşıyadır. Savaşmadan pes etmemeye kararlı bir avuç insanın ise ilham aldığı iki kadın vardır: Altmışlı yaşlarındaki fotoğrafçı Molly ile kızı yaşlarındaki, polis akademisinden terk, aktivist Ella
Oscar Wilde, parlak zekâsı, nüktedanlığı ve yaratıcılığıyla kuşaklar boyunca okurlarını büyülemiştir. Bugün yalnızca doğduğu ülke İrlanda’da değil, İngiltere’de de ulusal bir hazine olarak görülmesini, İngiliz dili ve edebiyatına muazzam katkılarda bulunmasına borçludur. Söz ustalığı, aykırı ifadeler, esprili diyaloglar, zekâ barındıran nükteli şiirler, İngilizceyi bizzat bu dilin güzelliklerini sergilemek için bir araç olarak kullanan Wilde’ın üslubunda önemli yer tutar. Sanat, estetik ve kişisel özgürlük
Oscar Wilde, parlak zekâsı, nüktedanlığı ve yaratıcılığıyla kuşaklar boyunca okurlarını büyülemiştir. Bugün yalnızca doğduğu ülke İrlanda’da değil, İngiltere’de de ulusal bir hazine olarak görülmesini, İngiliz dili ve edebiyatına muazzam katkılarda bulunmasına borçludur. Söz ustalığı, aykırı ifadeler, esprili diyaloglar, zekâ barındıran nükteli şiirler, İngilizceyi bizzat bu dilin güzelliklerini sergilemek için bir araç olarak kullanan Wilde’ın üslubunda önemli yer tutar. Sanat, estetik ve kişisel özgürlük
“Gölgeli bir yer bulup çimene uzanmayı severdi, sağ dirseğinden
destek alarak doğrulur, uluslararası durum üzerine uzun uzun
konuşur ya da kardeşi Piyotr’dan bahsederdi. Piyotr anlaşılan
oldukça çekici biriydi –kadınların gözdesi, müzisyen, kavgacı– tarih
öncesi bir yaz gecesi Dinyeper Nehri’nde boğulmuştu, muhteşem
bir son. Sevgili ihtiyar L.I.’nın anlattıkları ise son derece sıkıcı,
gereksiz ayrıntılarla doluydu, koruda dinlendiğimiz bir gün birden
gülümseyerek, ‘Piyotr’un bir keresin
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 40-60 /
Aktif Sayfa : 3
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.