Anne Brontë, ikinci romanı Wildfell Hall’un Kiracısı’nı Acton Bell müstear ismiyle yayımlar; okur ve eleştirmenlerin büyük çoğunluğu için roman pek çok nedenle sansasyonel niteliktedir: Brontë başkahramanıyla Victoria dönemi toplumunun katı kural ve beklentilerine göre şekillenmiş itaatkâr kadın profiline meydan okur. Roman genel bir bakışla evlilik ve aşk ilişkisini ele alır gibi görünse de alkolizmin neden olduğu aile içi sıkıntılar ve istismar gibi konuları çağından beklenmeyecek bir cesaretle irdeler. E
Şimdilerde o günleri ananlar hep “Sarıyaz” diyorlar adına. Haziranın gevreyen toprak üstünde buram buram tüttüğü son demlerinde, topu topu on iki günlük bir zamandı oysa. Ama bütün bir mevsim, yıllar boyu hatırlanacak kadar yüklü geçmişti. Tarihe “Sarıyaz” diye düşüldü o günler. Her şey havanın lodosa dönmesiyle başladı. Rüzgâr, Afrika’dan aldığı sapsarı çöl kumunu yanına katıp körfeze doldu, ortalık sarıya kesti. Her şey ama her şey öyle bir sarardı ki, sanki dünya sarı bir camın arkasına saklandı gibi old
“İvan Grigoryeviç, şafak sökerken kuşetli vagonun kanepesinde uyandı, tekerleklerin gürültüsüne kulak kabarttı, gözlerini araladı, pencerenin ardındaki şafak vaktinin alacakaranlığına bakmaya başladı... Hapisliğinin yirmi dokuz yılı boyunca düşlerinde birkaç kez çocukluğunu görmüştü. Bir keresinde küçük bir koy girmişti düşüne, sakin suyun içinde, dibi örten küçük taşların üstünde birkaç küçük çağanoz sessiz yürüyüşleriyle yan yan koşmuş ve yosunların arasına gizlenmişti... İvan Grigoryeviç, ayağının altınd
İsviçreli yazar Robert Walser’in Gezinti’de yer alan öyküleri, Birinci Dünya Savaşı sonrasında Almanya ve İsviçre’de az sayıda basılan derlemelerde yer aldı. Elinizdeki kitap, Robert Walser’in 1917 yılında, savaş bütün hızıyla sürerken, bir otel odasında yazdığı aynı adlı anlatı ile “küçük düzyazı” adını verdiği öykülerinden kitaplaştırdığı kimi çalışmalarını bir araya getiriyor. Düzyazının ustası Robert Walser’in öyküleri, farklı bir havayla nefes alıyor. Dünyayı bir çocuğun gözlerinden görürcesine saf, ay
Aveline hayalet hikâyeleri okumaya bayılır. Ürkünç bir kitap keşfettiğinde kasvetli yarıyıl tatili daha da heyecanlı bir hal alır. Bu kitap, yıllar önce kayıplara karışan ve kendisinden bir daha hiç haber alınamayan Primrose Penberthy'ye aittir. Aveline, yeni arkadaşı Harold'ın yardımıyla Primrose'un ortadan kayboluşunu araştırmaya karar verir. Ve şimdi birisi... ya da bir şeyler Aveline'in peşindedir.
Gizemlerin hep çözüldüğü ve ruhların dinlenmeye çekildiği tüyler ürpertici, yepyeni bir dizinin ilk kitab
“Hazinemi kimseye göstermedim. Bu kitaba sahip olmanın bana verdiği mutlulukla birlikte çalınacağı korkusu ve sonsuz olup olmadığı kuşkusu sarmıştı benliğimi. Bu iki kaygı her zamanki ürkekliğimi daha da artırdı. Birkaç arkadaşım kalmıştı; onlarla görüşmemeye başladım. Kitabın tutsağı olmuştum, hemen hemen hiç sokağa çıkmıyordum. Büyüteçle kitabın yıpranmış sırtını ve kapaklarını inceledim ve hiçbir sahte yanı olmadığına iyice inandım. Küçük resimlerin birbirlerinden iki bin sayfa ile ayrıldıklarını gördüm.
Küçüklüklerinde kedi-kolonya gibiydiler. Birbirlerinden hoşlanmazlardı. Zaten benzemezlerdi de. Ağabey daima aklı başında, yalnız, sessiz; küçük kardeş zirzop, delidolu, şenlikli... Anlaşamamak konusunda anlaşmışlardı. İşin aslı, tanıdıkları yegâne yetişkinleri taklit ediyor, ana babaları gibi davranıyor, onların durduğu gibi duruyorlardı: Birbirlerinden olabildiğince uzak. Isırgan otu kardeşliğiydi bu, mesafeli, arası açık.
Biri yerinde duramayan, diğeri yerinden kalkamayan iki kardeş: Aksel ve Seyfettin
SİHRE İNANIR MISIN?
Sita ve arkadaşları inanıyor! Ve Yıldız Hayvanlarla tanıştıklarında büyülü bir macera evreninin kapıları aralanıyor.
Sita ve yıldız hayvanı geyik Willow, bu kez de karanlık büyüyü durdurmak için özel güçlerini kullanmak zorunda. Yıldız Dostların diğer üyeleri ve hayvanları da güçlenen büyüleriyle Sita ve Willow’a eşlik ediyorlar. Ama onları bekleyen bir sürpriz var!
Gözlerim yaşlı bu akşam, siz öldüğünüz için mi yoksa ben yaşıyorum diye mi? Bu öyküyü size ithaf etmem gerekiyordu: Ama biliyorum, artık hiçbir yerde değilsiniz, sizinle bu edebî kurgu aracılığıyla konuşuyorum. Üstelik, gerçek anlamıyla sizin hikâyeniz değil bu, sadece bizden esinlenen bir hikâye. Siz Andrée değilsiniz, ben de kendi adıma konuşan o Sylvie değilim.
Sylvie tanıştıkları andan itibaren güzel ve bilgili sınıf arkadaşı Andrée’ye hayranlık besler, onun dikkatini çekmek ve sevgisine karşılık alma
“Gün batmak üzere, ışıklar yorgun; gravürlere daha bir daldıkça anlıyoruz ki yeryüzünde olan her şey var bu gravürlerde. Geçmişte ve bugün olanlar, gelecekte var olacaklar, yeryüzünde şimdiye dek var olmuş ne varsa, bundan sonra neler var olacaksa, hepsi bu dingin dolangaçta bizi bekliyor... Büyüleyici bir yapıt düşledim, öyle bir resim ki aynı zamanda küçük bir evren; Dante’nin şiiri işte böyle evrensel bir resim. Ancak inanıyorum ki bu şiiri içtenlikle okuyabilsek (ama bize böyle bir mutluluk hakkı tanınm
Sigmund Freud, Birinci Dünya Savaşı patlak verdikten altı ay sonra, 1915’te kaleme aldığı “Savaşın Hayal Kırıklığı” ve “Ölümle İlişkimiz” başlıklı iki denemeden oluşan bu çalışmasında insan doğasına ve topluma yönelik hoşnutsuzluğunu ve hayal kırıklığını ele alıyor. İlk denemede savaş öncesinde Avrupa’da ulaşıldığı düşünülen ideal kültürel atmosferin, farklı kültürlerin sorunsuzca bir arada yaşayabilmesi ve sınırların ortadan kaldırılmasıyla norma dönüşeceği varsayılan ütopik barış ortamının aslında koskoca
Toz duman çökünce hayat yeniden dönmeye başlıyor orta yerde. Tüm yaralara aynı ilgiyi göstermeye çalışarak, çırpınarak, aceleyle. Bazen acıları dindirmeyi başarabiliyor. Ama arada sırada ne yönden estiği belli olmayan rüzgâr, tüm yaraların yeniden açılabileceğini hatırlatarak türlü sanrıya neden oluyor, huzur bırakmıyor. Paranoya rüzgârı bol bir mevsim.
Aslı Ilgın Kopuz, genellikle bulutlu, zaman zaman güneşli hayatlarımıza kendi açtığı pencereden cesur bir gözle bakıyor. Şehrin insanının gürültücü ama öz
Fazla gecikmeden bu dünyada yer edinmenin sadece ve sadece iki yolu olduğunu kavradı: Ya açık şiddet yoluyla, ki bunun pek oluru yoktu, çünkü bir damla kan görmeye bile tahammülü olmayan sakin mizaçlı ve sinirleri zayıf bir adamdı ya da üstü örtük bir şiddet biçimi olan, insana saygınlık kazandıran ve yolun başındaki bazı hassas ülkelerde sınıf atlamanın yöntemlerinden biri olan edebiyatla. Sanatçıların canavarlıklarını görmezden gelebilir miyiz? Roberto Bolaño Amerika Kıtasında Nazi Edebiyatı’nda Amerika k
Schopenhauer eristik diyalektik adını verdiği tartışma sanatını, köklerini Yunan felsefesinde bularak tüm yönleriyle ele aldığı bu çalışmasında haklılıktan bağımsız olarak sadece haklı çıkma yöntemlerini inceliyor. Herhangi bir fikrin ya da önermenin doğru olsun veya olmasın doğru gibi görünmesini sağlayacak 38 hile öne sürüyor. İnsanın doğasındaki kötülük, kibir ve hilekârlıktan doğan haklı çıkma arzusunu hem karşı tarafı hem de dinleyicileri ikna ederek gerçekleştirmenin yollarını açıklarken aynı zamanda
İsimsiz bir macera kitabıydı o. Yalnızca ‘Macera’ diyordu kendine. Çünkü ne bir kapağı vardı ne de künye sayfaları. Yine de ilk sahipleri tarafından sevilmiş, eksiğine gediğine rağmen ilgiyle okunmuş, özenle korunmuştu. Sonra yolu, diğer pek çok ikinci el kitap gibi İkinci Şans Kitapçısı’na düştü. Kitaplarla konuşan Can’ın bu küçük, sevimli dükkânında yeni arkadaşlarıyla, farklı türde kitaplarla tanıştı. Dünyası onların bakışı, hayalleri ve düşünceleriye genişledi. Kedilerle, ziyaretçilerle ve Can’ın bitmez
Kıraç bir tepeye sırtını dayamış, masalsı evleriyle görenin bir daha unutamadığı Kuşlu Köy’ün insanları, her köylünün ormanda bir kuşu olduğuna inanırmış. Ormana giren her köylünün başının çevresinde dans eden kuşun taşkın çığlığı, en inanmayan insanda bile şaşkınlık yaratırmış. Sonradan neler yaşanmış da kuşlar küsüp gitmişler, bugünün insanları bilmezmiş... Günün birinde yeşil, dağınık saçlı bir kadın, pembe bisikletiyle köy yoluna sapmış. Tombul Oğlan, eteklerinden salkım salkım çiçekler dökülen, saçları
“Türkiye’den geliyorum,” dedi üstada adam. “Bu yolculuğu size bir tek soru sormak için yaptım.” Yaşlı adam ona şaşkınlıkla baktı: “Çok güzel. Bana tek bir soru sorabilirsiniz.” “Size soracağım soruyu açık seçik sormalıyım. Sorumu Türkçe sorabilir miyim?” “Sorabilirsiniz,” diye yanıtladı bilge. “Tek sorunuzu yanıtlamış bulunuyorum. Başka bir şey öğrenmek istiyorsanız, onu yüreğinize sorun, sizi yanıtlayacaktır.” Paulo Coelho Mektub’da farklı kültürlerin gözünden rengârenk bir deneyim hazinesi sunuyor. Coelho
Güneş doğuyor. Mavi Sardalya enginlere açılıyor. Palamut Kasabası’nın en şenlikli gemisi Mavi Sardalya’nın balıkçıları bu sabah kıyıdan ayrılmamış. Mürettebat toplanmış, merakla ortalarda görünmeyen Kaptan Hamsisever’i bekliyor. Dün tayfalardan Yağlıhamsi, “Hep aynı. Hep aynı...” geçen günlerini değiştirmek için yüreğinden geçenleri dillendirdi. Mürettebat bu durumdan biraz endişeli. Kaptan ise kararını verdi: Birlikte yeni bir sefere çıkacaklar! Bu sefer, fırtınasıyla, keşfedilen adalarıyla, sualtından çık
İyi Hikâye Nobel Ödüllü yazar J.M. Coetzee ile klinik psikolog Arabella Kurtz arasında geçen, psikoterapi ve hikâye anlatma sanatı üzerine büyüleyici bir diyalog. Coetzee ve Kurtz, psikanalitik kuramları ve terapi yöntemlerini edebiyat eserleriyle yan yana getirerek psikoterapiyi, psikoterapideki gelişim idealini, toplumsal bağlamı ve kurmacayı farklı açılardan ele alıyor. Cervantes ile Dostoyevski gibi büyük yazarlardan ve Freud ile Melanie Klein gibi psikanalistlerin fikirlerinden yararlanan Coetzee ve Ku
Dimitriyev ailesinin en değerli tablolarından biri kayıp! Dimitri ve Tatyana çifti, bu önemli aile yadigârını bulması için olağanüstü-sorun çözücü Cafer Black’e başvuruyor. Van ve İskoç kırması, kılık değiştirme ustası, Batman tutkunu ve kahve düşkünü Cafer Black için bu iş ‘kedi’ oyuncağı! Usta bir yazılımcı, yılmaz bir çevreci olan ortağı Lüfer Lütfü’nün de ‘doğa dostu’ yardımlarıyla Cafer, Türkiye’den Kazakistan’a, Çin’den Rusya’ya uzanan matrak bir maceraya, soluksuz bir kovalamacaya atılıyor! Yazar, ak
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 80-100 /
Aktif Sayfa : 5
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.