Büyük aşklar yolculuklarla başlar
Gidelim istersen suyun
Söğüt dallarını serinlettiği
Irmağın sesine aldanarak
Bir aldanma değil midir
Öncesi unutulan şeyler gibi
Aşklar ve yolculuklar da
Belki anlatır anlatacağı
Bir şey varsa bekleyen
Eprimiş olsa da sözler
Bir yanılma, yanılsama ve kendini aldatma oldu sanat alanını kuşatan.Öyleyken, yani şiir, roman, öykü, sinema, heykel, tiyatro, dar bir alanda dolaşımdayken niye şiir yazıyoruz, niye gazetelerin lütfen ayırdıkları kültür sayfalarında yazmayı sürdürüyoruz? Yazmakta olduğum şiir niye beni geceyarısı uyandırıp masaya sürüklüyor, onu yeni baştan yazmakla yüzyüze getiriyor?
Elbette kimse beni şiir ya da yazmakla görevlendirmedi.
Bahar, bahar olduğu için yeşertir doğayı; acı acı olduğu için yaşanır; sevda, sevd
Hayatım boyunca okuduğum en bize ait öykülerden birini içtenlikle, doğallıkla ve sıcacık bir kalemle sunan bu kitap beni yıllarca bırakmadı. Ben de kitabı bırakamadım.Kitabın yeni Türkçe baskısını orijinalinin yanına koyabilmek ve arkadaşlarıma armağan edebilmek için sabırsızlıkla satışa sunulacağı günü bekliyorum.- Ayşe Kulinİrfan Orga´nın vatanına, kültürüne, diline ve edebiyatına ta uzaklardan yaptığı bu hizmeti gecikmiş alkışlarla anmalıyız.- Talât S. HalmanKaybedilmiş sevgilerin acısını dile getiren, k
Ferruh Tunç'un şiirleri, yalın bir yaklaşımla uygarlık ve benlik arayışına yaslanır. Bu arayış, kurumların, değerlerin ve beğenilerin çözüldüğü, birbirine karıştığı ve fakat yeni olanın apaçık belirginleşmediği bir geçiş zamanında (onun deyişiyle melez zamanlarda) gerçekleşiyor.
Uygarlık ve benlik arayışı, Bir Cümle Olmaya Geldim'de daha da öne çıkıyor. Ardışık okunan Flamenko, Fado, Ya Leyl ve Uzun Hava bölümlerinde özellikle lirik olmaktan kaçınan ama yine de oradan söz alan şair, yakınlığın uzaklığa, be
Oral Çalışlar, bir demokrasi ve inanç sorunu olarak çözüm bekleyen Aleviliğin kökenlerini ele alıyor, İslam'ın kuruluş yıllarmı ve o dönemde ortaya çıkan fikir akımlarıyla örgütlenmeleri, uzun yıllar sürecek bir muhalefet geleneğinin ilk temsilcisi olan Hz. Ali'nin yaşamı bağlamında inceliyor.
Çalışlar, Ezilenlerin unutulmaz önderi olarak. adlandırdığı Tiz. Ali'nin, kitleler tarafından büyük bir uaşkla sevilmesinin sosyolojik, psikolojik arka planını anlatıyor.
Günter Grass, ressamlığından dolayı görsel bir yazardı. Hikâye ne kadar acımasız, sert ve siyasi olursa olsun, hikâyeyi yazarın yaratıcılığına dayandırmayı öğretti bize. Rabelais ve Celine'den çok şey öğrenen Grass, büyülü gerçekçiliğin ve Mdrquez'in gelişmesinde etkili olmuş bir yazardı. Yaşayan en büyük Alman yazarıydı...
ORHAN PAMUK
Nobel ödüllü Alman romancı Günter Grass, 1989 sonrası Avrupa'sında, iki Almanya'nın birleşmesi, Körfez Savaşı gibi olayların ortasında geçen son derece ilginç bir aşk hi
Dövüşen anlatsın
Acının miladıyla
Çeliğin sessizliğinde
Yol ayrımı
Mülkümüz kederdir
Efkarlı olduğumuz doğrudur
Bir sevda ki
Bel bağlamadık sevdadan gayrısına
Elveda keder
Zulmün defteri eksik tutulmuştur
Günlüğü yoktur hüznün
Acının sarnıcı
Zamanı ve sevdayı kollamaktayız
Seher türküleri
Her seher yeniden
Direniş günleri
Kavgalar büyüdükçe
Bir hazin hikaye
Zulüm de biter
Gün ağarırken
Rahmet yağıyor gökten
Şiir düşünmenin manadan düştüğü zamanlarda
Kâğıdı unutmayı işten bile saymadığımız
Uzatmıyorum:
Ali, seni vuran eller kırılmaz mı oğul?
Çocukluğumun Adadaki köşkte geçen yaz tatilleri dışında, ben hep bu beton apartmanların odalarında yaşamıştım. Beton odaların tavanları, önceleri çok yüksek ve kartonpiyerli iken giderek alçalıp, sadeleşmiş, odaların boyutları giderek küçülmüştü. Anneanneme ailesinden kalan avizelerin önce zincirleri kısaltılmış, sonra da onları dar odalardan, daha geniş ve yüksek tavanlı evlere terfi ederek bizimle yer değiştiren kişilere satmıştık. Anneannem, bizden eşyalarımızı satın alacak güve sahip o kişileri hep küçü
İbrahim
içimdeki putları devir
elindeki baltayla
kırılan putların yerine
yenilerini koyan kim
güneş buzdan evimi yıktı
koca buzlar düştü
putların boyunları kırıldı
İbrahim
güneşi evime sokan kim
asma bahçelerinde dolaşan güzelleri
buhtunnasır put yaptı
ben ki zamansız bahçeleri kucakladım
güzeller bende kaldı
İbrahim
gönlümü put sanıp da kıran kim
Türkçenin gizemli ve usta şairi Asaf Hâlet Çelebinin bütün şiirleri...
Selahattin Özpalabıyıklar ve Seyhan Erözçelik'in notları, Beşir Ayvazoğlu'nun sözlüğüyle
Döneminin önemli mütefekkirlerinden, yazarlarından, araştırmacılarından biridir Midhat Cemal Kuntay. Daha çok Üç İstanbul isimli romanından biliriz onu. Kuntay'ın tek romanıdır o, üstelik! Şairdir, biyograftır, araştırmacıdır, antoloji hazırlamıştır. Bir de bu, Türkiye'deki ilk edebiyat anketi onun elinden çıkmıştır.
Abdülhak Hâmid Tarhan'dan CenabŞahabeddin'e, Halide Edib Adıvar'dan Yusuf Akçura'ya dönemin yazarlarıyla yapılmış bu anket, bir daha hakiki keşif olarak, Everest Keşif dizisinden neşrediliyor
Nazi döneminin en önemli sürgün yazarlarından biri olan Yahudi kökenli Avusturyalı Joseph Roth'un 1924'te yayınladığı Hotel Savoy, savaş sonrasının toplumsal panoramasını otel alegorisiyle sunan bir başyapıt.
1. Dünya Savaşı'nda düştüğü Sibirya'daki esir kampından çıkan Gabriel Dan, eve dönüş yolunda Hotel Savoy'da kalmaya karar vermiştir. Otel, Polonya'nın Rus sınırında bir işçi kentindedir; savaşın ağır sonuçları altında ezilen halk hemen yanı başındaki Rus Devrimi'nin etkilerine de açıktır. Yedi katlı H
Gece vakti, çölü bir el arabasını çekerek geçen bir baba. Arabanın içinde annesiz iki çocuk; iki kardeş; biri kız, biri erkek. Küçük Peri için ağabeyi Abdullah, ağabeyden çok öte. On yaşındaki Abdullah'a sorsanız Peri, her şey demek. Köylerinden Kabil'e varmak için çıktıkları yolculuğun sonunda aileyi yürek parçalayıcı bir son bekliyor. Fakat aslında bu bir son değil... Kardeşlerin başlarına gelenler -yakın ya da uzak- ilişki kurdukları tüm insanların hayatlarında nesiller boyu yankılanacak...
Hayat farklı
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, cinler
cirit oynar iken eski hamam içinde, bir varmış bir yokmuş.
Aydınlık bir göğü, parıltılı bir denizi, verimli toprakları olan güzel mi güzel bir ülke varmış...
?Bu kitaptaki masalları annemden dinledim. Annem de küçükken bir masalcıdan dinlemiş. Dedem kızının gönlünü hoş tutmak için bir masalcı tutmaktan çekinmemiş anlaşılan. Annem daha pek çok masal dinlemişti ama hepsini anımsamıyordu. Bana da anlatmış, ben de anımsamıyordum. Aslına bakarsanız bu kitaptaki m
Bir Varmış Bir Yokmuşun bir yüzünde gerçek yaşamdan alınmış öyküler, diğer yüzünde ise kurgulanmış öyküler var Ancak Ayşe Kulinin kitabın önsözünde de belirttiği gibi hayal ile hakikat, kurgu ile gerçek kimileyin öylesine iç içe geçiyor ki Bu iç içe geçişi en iyi dile getirecek biçim bu kitabı önlü arkalı, evire çevire okunacak bir kitap olarak tasarlamaktı.
Biz de öyle yaptık, bir yanda gerçek öyküler bir yanda kurgular var ama hangisinin gerçek, hangisinin hayal ürünü olduğunu karıştırmak mümkün. Belki h
Yayıncılığımızda birçok ilke imza atan Everest Yayınları, Türkiye'de bugüne kadar alışkın olunmayan Cep kitap baskılarıyla kitap boyutu klişelerini yerle bir etmişti.
Everest Yayınları yeniliklere dur durak demeden devam ederken cep boy kitaplardan sonra MİDİ boy kitaplar ile okura istediği boyda kitap okuma yelpazesi sunuyor üstelik 12.90 TL özel fiyatla...
MİDİ boy kitaplar 366 bin baskısıyla listelerden inmeyen ve birçok dile çevrilen Ahmet Ümit'in Elveda Güzel Vatanım ile dünya listelerinde aylarca ka
Harms, çağdaş öykünün en büyük öncülerinden biri olarak, Tolstoy, Çehov ve Babel'in yanında yer almalı... Bu üçlüyle kıyaslandığında en kısa, en komik ve bazı açılardan en hakikisi olarak öne çıkar onun hikâyeleri. Biçimsiz, üslupsuz görünümleri altında vahşi, hüzünlü, şiddet dolu, fevkalade komik ve ürkünçtürler...
GEORGE SAUNDERS
Sovyet avangard edebiyatının en önemli isimlerinden biri olan Daniil Harms'ın eserleri, ancak o öldükten uzun süre sonra gün yüzüne çıkabilmiştir. Bu sürecin ardından kısa süred
Antropolojinin en büyük isimlerinden Claude Lévi-Strauss'un, 1979-2001 arasında yazılmış, daha önce yayımlanmamış ya da kimi zaman yalnızca Japonya'da basılmış bilimsel yayınlarda kalan çeşitli yazılarını ilk kez bir araya getiren Ayın Öteki Yüzü'nde, Japonya'ya âşık bir Lévi-Strauss'la karşılaşıyoruz.
Başka hiçbir etki entelektüel ve ahlaki gelişimime Japon uygarlığı kadar erkenden katkı sağlamamıştır. Gayet mütevazı yollarla elbette: İzlenimciler'e sadakatle bağlı bir ressam olan babam, gençliğinde büyü
Orçun Ünal, ilk kitabı Dekadans ve Ölüm ile oldukça ilgi görmüştü. Geleceğin 10 Yazarından biri olarak duyurulmuştu ve şunlar söylenmişti: Daha ilk yazmaya başladığı 2006-2007 yıllarında 'adını koyduğu' ilk öykülerinde yalnızlık, ölüm, pişmanlık ve masumiyet 'meselelerini' daha çok 'kişisel' bir perspektifle ele alırken, kitabında aynı meselelere giderek toplumsallaşan bir yaklaşımla -elbette bireyselliğinden ödün vermeden- eğiliyor. Bir sonraki kitabı ise şöyle muştulanıyordu: Ölümü anlattığı ilk kitabında
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 980-1000 /
Aktif Sayfa : 50
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.