Peygamberimizle (asm) çocuk yetiştirmeye niyet etmek ebeveynin öncelikli olarak çocukça davranışlarını gidermesi demektir. Bunun için bu çalışmada yorumlar ve kurallar şeklinde bir yol izlemekten ziyade Peygamber Efendimizin dünyasına girmek öncelikli yol haritası oldu. Onun hayatından olaylara dayalı anlatımla kimi zaman dıştan onu seyretmeye, nasıl davrandığını izlemeye, o davranışta kendimizi bulmaya; kimi zaman da onun ellerinden tutup orada yaşıyor gibi olayı hissetmeye gayret ettik.
Son zamanlar uz
Aynaydı O (asm)... O aynada herkes kendini görürken kendini de bizlere gösterirdi. O aynada yansıyan kadını çoğu kez göremedik. Ya da görmek istemedik. O aynadaki kadın nasıldı? O hiçbir kadını mutsuz etmiş miydi? Hiçbir kadını kırmış mıydı? İncitmiş miydi? Eleştirmiş miydi? En önemlisi, hiçbir kadını dövmüş müydü? Sorular uzatılabilir. O hayatında hiçbir kadını ve köleyi dövmemiş, şahsına yapılan haksızlıktan dolayı intikam almamıştı. Bütün bunlar, Onun kadına davranışı ve sünnetiydi. O çevresindeki her ka
Kapının açılışından bilirdim. Kokusuyla gelirdi. Toprak odamız gül kokardı. Gülümserdi. Işıl ışıl
bakardı. Şefkat dolu bir ses ruhumu tutardı. Nasıl da sevinir, sevgiyle kanatlanırdım.
Küçük adam nerede?
Bu sesi her duyduğumda birden büyürdü çocuk yüreğim. Büyürdü de Medine'ye sığmazdı.
Koşarak atılırdım kucağına. Kucak, çocuk için ne muhkem bir sığınaktı. Dedemin kollarında
güçlenirdim. Gül ile karanfil kokusu birbirine karışırdı... Aşk, Mim! dedi.
Tüm varlık aşkla Mimlendi.
Esmanın bilinme seyri Kenz-i Aş
Say ettim;
yalnızlıkta,
acizlikte,
çaresizlikte...
Say ettim;
tevekkülde,
teslimiyette,
rızada...
Say ettim;
nefiste...
kalpte...
ruhta...
aşkta...
sükûnda...
Nefisten kalbe, kalpten nefse say ettim...
Döktüm tüm çakıl taşlarımı...
Gözyaşlarımın verdiği serinlik ruhumu biraz ferahlatmıştı. Tüm cesaretimi toplayıp bakışlarımı yavrumun olduğu yere doğru uzattım.
O da ne?
Gözlerime inanamadım.
Kupkuru çölün ortasında bir ananın gözyaşları rahmet, kanayan yüreği kaynak olmuştu. Bu su, kızgın çölde ana
Ağlıyorum...
Her anıma bir gözyaşı damlıyor.
Biliyorum, kelimeydi o.
Varlığı yokluğun ellerinden kurtaran kelamdı.
En güzel kudretin kelimesiydi o. Üfledi, âmâ gözler açıldı; dermansız dertler iyileşti; ölüler dirildi.
Kelimemdi o benim. Biricik kelimesiydi annesi Meryem'in.
Vakit akşam... İsa'mın müjdesi kulaklarımda:
Ben gidiyorum, o gelsin!
Faraklit gelsin
Ahyet gelsin!
Nuriye Çeleğen Hz. İsa'nın mübarek annesi Hz. Meryem'i, iffetini en güzel şekilde koruyan o kalp çiçeğinin as
Arşla arz buluştu.
Tüm esma yansıdı.
Varlık titredi. Hira titredi.
Resûl evine koştu.
Arş kalpli kadın kapıdaydı. Şefkat dolu kalbe seslendi:
Örtün beni!
Örtün beni!
Vahyin ağırlığını örtü teskin ederdi. Bildi mübarek annemiz, örtünün muhkem gücünü. O bilinçle örttü kendisini ve eşini.
Örtülere bürünmüş Resûl ve örtülere sarınmış annemiz anladı: Arş'ın dili olan vahyin ağırlığını ancak örtü taşıyabilirdi. Sır, örtü ile açıldı; örtü açılınca sır kapandı. Kalp ağacının Arş'ta dal budak vermesi için beden çe
Oğlumun doğumunu beklerken rüyalar görüyorum her birine bir nebinin konuk olduğu.
Göz ve gönül aydınlığı olan bir rüyamda veriliyor ismi kalbime. Uyandığımda kelamların en güzeli dilimde.
Muhammed (asm)!
Allah'ım, bu ne güzel bir isim!
Muhammed (asm)!
Dilim Muhammed (asm) diye zikrediyor, kalbim Muhammed (asm), Muhammed (asm) diye atıyor. Anlıyorum Muhammed'im (asm) varlığın aşk sırrı.
İçimde tarifi mümkün olmayan bir huzur saklı...
Aşk, Mim! dedi.
Tüm varlık aşkla Mimlendi.
Aşk-ı Sükûn, İffet-i Kalp ve
Üzüntüye uğrayan beni hatırlasın! buyurmuştu Babam. Üzüntüde Muhammedî (asm) sır vardı. İnsana en çok üzüntü anında uzanırdı Muhammed'in (asm) eli...
Babamın parçasıyım...
Hayatımın hepsine vuran üzüntü beni onunla bağlamış. Acının bağı kopmaz. Babamla bağım onun için anlaşılmaz.
Ben Fâtıma...
Elim, onun tuttuğu el.
Benim elim Allah Resûlü'nün eli.
Benim elim Babam Muhammed'in (asm) elinden tutma vesilesi...
Elimden tutan ondan tutar.
Elimde tüm esmanın sırrı var.
Babam elleriyle koydu ellerime vel
Oğlumun doğumunu beklerken rüyalar görüyorum her birine bir nebinin konuk olduğu.
Göz ve gönül aydınlığı olan bir rüyamda veriliyor ismi kalbime. Uyandığımda kelamların en güzeli dilimde.
Muhammed (asm)!
Allah'ım, bu ne güzel bir isim!
Muhammed (asm)!
Dilim Muhammed (asm) diye zikrediyor, kalbim Muhammed (asm), Muhammed (asm) diye atıyor. Anlıyorum Muhammed'im (asm) varlığın aşk sırrı.
İçimde tarifi mümkün olmayan bir huzur saklı...
Aşk, Mim! dedi.
Tüm varlık aşkla Mimlendi.
Aşk-ı Sükûn,
Evliyalar serçeşmesi, güzeli, Abdülkâdir gibi
Sultan bulunmaz
Hasan'ın soyundanım, 'Has Oda'dır makamım,
Ricalin boyunları üstündedir ayaklarım
Gavsü'l-Azam'dı o, evliyalar sultanı idi. Allah Resulü, evliyalar için kibrit-i
ahmerden daha kıymetlidirler, demişti. Kibrit-i ahmer, taşı altına çeviren
iksirdi. Kâmil mürşitler kibrit-i ahmer gibi olurdu. Kararmış kalpleri ihya
edip iman nuruyla yeşertirken toprak olmuş kalpleri altın ederlerdi.
Hay Sultan'dı. Tüm perdeler kalkınca ruh cevherinde görünen İsm-i Ha
Toplam 10 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.