Aytunç Altındal, Gül ve Haç Kardeşliği'nde Avrupa Birliği'nin Türkiye'de hiç bilinmeyen Gnostik-Masonik yüzü ve özünü anlatıyor. Bugünkü Avrupa Birliği'ni kuran fikirlerin hangi gizli örgütlerce ne zaman ve nasıl ortaya getirildiklerini, Avrupa Birliği'nde kullanılan sembollerin, örneğin 12 yıldızlı bayrağın gerçekte neyin sembolü olduğunu açıklıyor.
'Göze görünmeden' hayatlarımıza yön veren gizli kişileri, örgütleri ve bunların Türkiye bağlantılarını, ismen Gül ve Haç Kardeşliği'nde okuyacaksınız.
Avr
Aytunç Altındal, Bilinmeyen Hitler'deki yeni belgeler, bulgular ve bilgilerin iktidara geldiği 1933 yılına kadar Hitler'in hayatından kesitler sunuyor. Hitler'in bir iş kazası olmadığını, Nazilere yolunu açan esrarengiz bir Okült Örgütle ilişkilerini, bu örgütün kurucu ve yöneticisinin hiç değinilmemiş yönlerini gün ışığına çıkarıyor. Thule Gessellschaft adıyla bilinen bu gizli örgütün kurucusu Baron Rudolf von Sebottendorff, çift taraflı bir casus ve aynı zamanda Bektaşi ve Masondu.
Tarihçilerden kendisin
Müslümanlığın en etkili 'Bağlayıcı' unsur olduğu bir ülkede 'Batı' tipi laiklik istiyorsanız, öncelikle 'Müslüman Kadın'ı 'Laik Kadın' haline getirmeniz gerekir. Bu toplum bilim açısından olayın ABC'si niteliğindedir. Ve bu görevi de bizzat devlet yerine getirir. Türkiye'de de bu böyle olmuştur. Dileyen, eğer kendisini rahatlatacaksa, 'Hayır, Türkiyeli kadınlar yıllarca mücadele ederek erkekler düzeninden haklarını söke söke almışlardır,' diye düşünebilir.
Türkiye Cumhuriyeti'nde, gerçekte 'kazanılmış' değ
Aytunç Altındal, Türkiye ve Ortodosklar'da Sovyetler Birliği'nin çökmesinden sonra oluşturulan ve Türkiye'yi hedef alan Ortodoks İttifakını, Vatikan ile Fener Patrikhanesi arasındaki ilişkileri ve Patrikhane'nin karıştığı bazı olayları, Bizans'ı yeniden canlandırma faaliyetlerini ve Cumhuriyet rejimi için hayati önem taşıyan ekümenlik olgusunu gözler önüne seriyor.
Çağdaş misyonerlik faaliyetlerinin araçlarından olan Dinlerarası Diyalog, İbrahimi Dinlerin Birliği ve Hoşgörü ve Tolerans toplantılarının perd
Türkiyede Laiklik denilen olgu, yeni devlet ve onu iktidar aracılığıyla yönlendiren kadro tarafından Batıdan kopya edilerek başlatıldı. Bu nedenle de kitlesel destekten yoksun kaldı. Hatta mümin Müslüman kitlenin nezdinde gavurlaşmak olarak değerlendirildi. Yine T.C. Devletinde din özerkleştirilmedi. Tam tersine din (İslamiyet) Türk tipi İslamiyet haline getirilerek devletin denetimi altına sokuldu. Sayısız yasa ve yönetmelikle, gerçekte DİN VE DEVLET İŞLERİ birbirinden ayrılmadılar, tam tersine DİN, DEVLET
Bu kitapta, okur Bambaşka Bir Dünya ile karşılaşacaktır. Batı'da örgütlü dini, çağlar boyunca Roma Katolik Kilisesi ve onun organları -örneğin Engizisyon- temsil etmiştir. Batı'da sekülerleşme hareketleri de, bu nedenle örgütlü dinin dogma ve doktrinlerine karşı yürütülen mücadelede ortaya çıkmış ve şekillenerek günümüze kadar ulaşmıştır. Bu sekülerleşme bağlamında pek çok yayın yapılmıştır ama bir konu özellikle gözlerden gizlenmiş, bilinsin istenmemiştir.
Kitapta, çağdaş bilimin kurucuları arasında ye
Aytunç Altındal, Üç-İsa'da tarihsel ve/veya mitolojik İsa'yı değil, bir bakıma İsa'nın yaşantısının diyalektiğini, tanrı, bilim eğitimi ve perspektifiyle ele alıyor. Türkçeye eksik ve yetersiz olarak laik ya da çağdaş diye çevrilen sekülerlik (dünyevilik) anlayışının ateismden, laiklikten, çağdaşlaşmacılıktan; farklı olan boyutlarını gösteriyor. İsa, Musevi olmasına rağmen bu kapalı-devre işleyen ve bir din olmaktan çok bir 'varoluş tarzı' sayılabilecek olan yapıya getirdiği seküler yeniliklerle tanımlanıy
İhraç malı olarak sadece Dualar ve Emirleri olan bir devletin, dünyanın en kalabalık topluluğunu yönetip dünyanın en zengin devletlerinden biri olabilmesi Vatikan Mucizesinden başka hangi kelimelerle tanımlanabilir ki?
2000 yıldır ayakta kalan Hıristiyanlık ve onun en güçlü temsilcisi Vatikan'ın gücünün kaynağı nedir?
Tarihte nice hanedanlar gelip geçmiş, nice devletler kurulup yıkılmışlar, nice barış antlaşmaları en çok 40-50 yıl dayanabilmişken, Papalık {*ütün bu altüst oluşlardan kendini koruyup ayakt
Eroin ile Haşhaş`ın, Saldırganlık ile Emperyalizm`in ve Sermaye Birikimi ile de Afyon Haşhaşı`nın sıkı bağları vardır. Tekelci Kapitalizm in oluşum evresinde (18.-19. yy) Afyon Haşhaşı ndan sağlanan kazançların -gerçekte vurgunların-çok büyük payı ve katkısı olmuştur.
Böyle bir tatlı kazancı hangi Tekelci-Kapitalist yitirmek ya da başkalarına kaptırmak ister. Hiçbiri istemez. İstemedikleri içindir ki, bu konuda kıyasıya bir mücadele sürmektedir. Devletler ve şahıslar baskılara uğramakta, topra
Avrupadaki en esrarengiz örgüt Gül ve Haç Kardeşliği, Tapınak Şövalyeleri ve masonlar 18. yüzyıldan bu yana ortak bir strateji izleyerek Avrupa Birliğini kurmaya çalışmaktadır. Son yüzyılda, özellikle Avrupa siyasetinin perde arkasındaki en güçlü temsilcileri bu üç gizli örgüttür.
Kişisel görüşüm, Türkiyenin AB üyeliği için gerçek engeli İslamiyet değildir. AByi kuran ve yönetenler takiyye yapıyorlar. ABde Kilise Hıristiyanlığı olmayacak, Gnostik-Masonik Hıristiyanların Birliği, Tanrısı ve Ahlâkı yönlendir
Kilise Babaları ve Kilise Doktorları, son bin yıldır Din Bürokratlarını da yanlarına alarak Hıristiyanlığa yön vermişlerdir. Onların anlattıkları Hıristiyancılık ile Yahudi asıllı, saf ve naif rabbi (Haham)İsanın eğer yaşadıysa- söyledikleri neredeyse taban tabana zıttır. İsanın bırakın söyledikleri neredeyse taban tabana zıttır. İsanın bırakın söylemesini, düşlerinde görse hayra yormayacağı Paganistik ve Helenistik uygulamaları, sanki İsa Mesih istemiş gibi, Yeni Ahite koymuşlar ve inananlara ken
Toplam 11 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.