Yeşilin içindeki yeşilleri göreceksin /Mavinin içindeki mavileri /Seslerin içindeki sessizliği /Artık beyninin gerisinden konuşacaksın /Soğancığından o sağır ama konuşkan /Beethoven’in kulaklarından /O sadelikte bir kallâvi kahve /Her yerin ağrıyacak sen ağaracaksın /Denizin ortasından yükselen bulutlarla Bir dolunayleyin /Bir ayağın gökte /Bir ayağın dal uçlarında /Yeni bir meyva olgunlaşıyor olgunlaşmış Düşecek dalından ölümsüz ölüm
*Güle Güle *Övgü *İmana Geldim *Sadece Gerçeği Söyleyeceğim *Giderayak *
Yeşilin içindeki yeşilleri göreceksin /Mavinin içindeki mavileri /Seslerin içindeki sessizliği /Artık beyninin gerisinden konuşacaksın /Soğancığından o sağır ama konuşkan /Beethoven’in kulaklarından /O sadelikte bir kallâvi kahve /Her yerin ağrıyacak sen ağaracaksın /Denizin ortasından yükselen bulutlarla Bir dolunayleyin /Bir ayağın gökte /Bir ayağın dal uçlarında /Yeni bir meyva olgunlaşıyor olgunlaşmış Düşecek dalından ölümsüz ölüm
*Güle Güle *Övgü *İmana Geldim *Sadece Gerçeği Söyleyeceğim *Giderayak *
Hayal oyunu /Ellerindi ellerimden tutan /Ellerimdi ellerinden tutan... /Bıraktığı anda ellerimiz ellerimizi /Gökyüzüne vuracaktı gölgeleri ellerimizin /Kimbilir kaç martılar halinde... /Bir masada karşı karşıya /Seyrederken dudaklarını senin, /Dile gelmiş ilk Türkçeydik... /Henüz başlamış külrengi bahar, /Ne savaş, ne barıştık biz... /Bu dünyaya yeni gelmiş bir diyar /Manolyaya gece konmuş kumrular...
* Bahariye *Hal Çaresi *İntihar *Üç Çiçekle Estetika *Ölemsiz *Rabia Hatun’un Uçan Halısı *El Tutuşa Tut
Hayal oyunu /Ellerindi ellerimden tutan /Ellerimdi ellerinden tutan... /Bıraktığı anda ellerimiz ellerimizi /Gökyüzüne vuracaktı gölgeleri ellerimizin /Kimbilir kaç martılar halinde... /Bir masada karşı karşıya /Seyrederken dudaklarını senin, /Dile gelmiş ilk Türkçeydik... /Henüz başlamış külrengi bahar, /Ne savaş, ne barıştık biz... /Bu dünyaya yeni gelmiş bir diyar /Manolyaya gece konmuş kumrular...
* Bahariye *Hal Çaresi *İntihar *Üç Çiçekle Estetika *Ölemsiz *Rabia Hatun’un Uçan Halısı *El Tutuşa Tut
Bana Bir Varmış... de!
Bir Varmış Bir Yokmuş... deme!
İçime dokunuyor...
*Alavara *Bata-Çıka *Dingin Görünüm *Güz Afroditi *Günün Yüzü * Kartal’ın Akkartalına * Sone *Uzayda *Uzaktan-Yakından *Murakabe *Ars Longa Vita Brevis Est *Karşı-Saldırı *Kendi Kendinin Türbedârı *6 Mart *Bu Rüzgâra Bir Rüzgâr da Benden *Güneşle Güneş Banyosu *Piç Ali’nin Matitası *Aganda * Finito Della Musica * Ağrılı Cima *Yazla Yetinmek *Tomografi *Tühh Bize! *Requiem I *Paradoks Tersyüz *Ne ise Fâlim O Çıksın Hâlim *Doktor
Bana Bir Varmış... de!
Bir Varmış Bir Yokmuş... deme!
İçime dokunuyor...
*Alavara *Bata-Çıka *Dingin Görünüm *Güz Afroditi *Günün Yüzü * Kartal’ın Akkartalına * Sone *Uzayda *Uzaktan-Yakından *Murakabe *Ars Longa Vita Brevis Est *Karşı-Saldırı *Kendi Kendinin Türbedârı *6 Mart *Bu Rüzgâra Bir Rüzgâr da Benden *Güneşle Güneş Banyosu *Piç Ali’nin Matitası *Aganda * Finito Della Musica * Ağrılı Cima *Yazla Yetinmek *Tomografi *Tühh Bize! *Requiem I *Paradoks Tersyüz *Ne ise Fâlim O Çıksın Hâlim *Doktor
Üşüyor mu deniz üstüne boşandıkça yağmur?
Ondan mı dersin tüyleri böyle ürperiyor?
Ben de gidersem bi gün bu biçim bi sağnakta
Alı al moru mor bir sandal gibi acaba
Yıllar sonra yılmayıp yine
Çarpar mı yüreğim yurdumun sahillerine?
Üşüyor mu deniz üstüne boşandıkça yağmur?
Ondan mı dersin tüyleri böyle ürperiyor?
Ben de gidersem bi gün bu biçim bi sağnakta
Alı al moru mor bir sandal gibi acaba
Yıllar sonra yılmayıp yine
Çarpar mı yüreğim yurdumun sahillerine?
Baharla Ölüm Konuşmaları *Al Bir Uzun Hava *Bayramlık *Aslandan Al Haberi! *Menapoz *Cankurtaranla *Anayasası İnsanın *Epigram *Taksim Mitinginden İzlenim *Değişim *Cansuyu *Ukte *Ay! Ay! Ay! *Bi Damlacık *Küçük Kızım Su'ya *Akis *Dostum Samaripa'ya Mektup *Muhabbet *Bir
Sen miydin o, yalnızlığın mıydı yoksa
Kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi
Dilimizde akşamdan kalma bir küfür
Salonlar piyasalar sanat-sevicileri
Derdim günüm insan arasına çıkarmaktı seni
Yakanda bir amonyak çiçeği
Yalnızlığım benim sidikli kontesim
Ne kadar rezil olursak o kadar iyi
Sen miydin o, yalnızlığın mıydı yoksa
Kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi
Dilimizde akşamdan kalma bir küfür
Salonlar piyasalar sanat-sevicileri
Derdim günüm insan arasına çıkarmaktı seni
Yakanda bir amonyak çiçeği
Yalnızlığım benim sidikli kontesim
Ne kadar rezil olursak o kadar iyi
Can Yücel, kişinin imgesini onunla girdiği içsel ve izleyenlerce her zaman anlaşılmayan bir diyalogla kendisine (üstelik en olmadık yerinden) doğurtabiliyordu...
Birine adanmış ya da birini anlatmak için yazılmış bu şiirleri okurken bütün bu özellikler düşünülürse alınan zevk, olağanüstü olacaktır.
Herhangi bir insanın, tanımlı varlığı ile imgesi arasında bir çelişki olması Can Yücel'in gözettiği bir mizah ilkesidir. Ancak pek çok şiirinde bu ilişkiyi keskin bir karşıtlık olarak yorumlamaz. Aksine, imge v
baktım gökte bir kırmızı bir uçak
bol çelik bol yıldız bol insan
bir gece sevgi duvarını aştık
düştüğüm yer öyle açık seçik ki
başucumda bir sen varsın bir de evren
saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi
yalnızlığım benim çoğul türkülerim
ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi
Kitâbesiz Seng-i Mezar
Deniz moruna kattı beni
Getiriyor götürüyor
Zifirî bir lâciverdiye doğru
Dalgalar ki yavaşlayan darbeleri kalbimin
Vuracak ve duracak elbet o ziftli kıyıya
Usuldan usul çırpıntılar halinde
Ne yaman çiğköfteymiş ki bu ölüm
Şalgam suları iniyor şakaklarımdan
ben hala susuyorum
Gözlerimle taşlarcasına bir kör kuyuyu...
Nerde kaldı bire saka kuşu
Su gibi bildiğin o su kasidesi?
Bu kitaba adını ben
Güneşle Kalkmak koyacaktım
Ama gece on, hal, terler fışkırıyor terimden
Dayanamıyorum sıcağa
Ben ki gençliğimde Mozambik'te, Angola'da döğüşmeği kurmuştum
Çiçekleri geride bırakmaktan korkuyorum kururlar diye
Rüzgâr kalleşlik etti inmez oldu gerillam düzlere
Yoksa Kuzguncuk'a göçeceğim Şehir gerillaları üzerine konuşmak için
Şiir bir büyük kaldıraçtır...
Daha doğrusu bir kroki...
Kendi elinlen, daha doğrusu kendi zekerinnen kendi kendini kaldırırsın.
Göğe doğru değil, yine bu memleketin toprağına.
Çünkü bütün şairler eski bir tâbirle koybolurlar. Ama kaybolmazlar kendi topraklarında.
Yaşasın toprak!..
Can Yücel'in dilinden, dünya şiirlerinden seçmeler...
Can yücel, kendi şiirini söyler gibi çevirmiş bu Her Boydan şiirleri. Ha sen söylemişsin ha ben der gibi. İnsanın insanla kaynaşması her zaman güzeldir, şairin şairle kaynaşmasında bir başka sıcaklık, bir başka aydınlık oluyor: bir dille iki dilin tadını almak, bir canla iki canın sevincini duymak gibi bir şey. Bu cömert kaynaşma, bu dünyanın türküsünü benimseme gücü yok mu -ki Can Yücel'de var- o şairi şair eden tılsımı onda aramalı.
-Sabahattin Eyüboğ
Toplam 38 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.