Jean-Jacques Rousseau: Aydınlanma döneminin en önemli romantik düşünürüdür. 1750'de yazdığı Bilimler ve Sanatlar Üzerine Söylev adlı kitapçığı Dijon Akademisi tarafından ödüllendirildi. Beş yıl sonra yazdığı insanlar Arasında EşitsizliğinKaynağı ile yine dikkatleri üzerine çekti. Toplum Sözleşmesi yayınlandığı günden bu yanatoplumsal yaşama dair temel eserlerden biri sayılmaktadır. Rousseau, ana babaların çocuklara karşı olan görevlerini anlattığı Emile 'de sadece çocuk eğitimini ele almakla kalmamış, yaşad
İnsanları kendilerine rağmen sevebilirdim.
Benim sevgimden ancak insanlıklarından vazgeçerek kurtulabildiler.
Ve işte sonunda, istedikleri gibi bir yabancı,
bir meçhul, bir hiç olup çıktılar.
Peki ya onlardan ve her şeyden kopartılmış
olan ben, ben kendim neyim?
1778 tarihli Yalnız Gezerin Hayalleri Rousseau'nun son eseridir. Edebi ve felsefi bir vasiyetname sayılabilecek bu eserde yazar kendi çizdiği rota üzerinde, doğada ve kendi benliğinde gezintilere çıkar, kendi gerçeğine eğilir. İnce bir k
Jean - Jacques Rousseau (1712 - 1778) : Bilimler ve Sanatlar Üstüne Söylev'den Emile'e, insanlar Arasında Eşitsizliğin Kaynağı'ndan İtiraflar'a, insanlık tarihinde çığır açan Aydınlanma düşüncesinin en önemli Romantik düşünür - Yazarıdır.
Bilimler ve Sanatlar Üstüne Söylev (1750) ise, Rousseau'yu Fransa'ya ve dünyaya tanıtan kitap olmuştur.
Rousseau'nun dört bölümden oluşan Toplum Sözleşmesi adlı eseri 1762'de yayımlandığında halk egemenliği ve genel irade ilkelerini gündeme getirerek yeni bir çığır açtı. Filozof, insanın özgür ve akıllı bir varlık olarak varoluşunu güvence altına alacak koşulları, onu türdeşlerinin zorbalığından koruyacak, bireyin doğal özgürlük kaybını daha yüksek bir özgürlük türüyle telafi edecek tedbirleri ünlü toplum sözleşmesi ve genel irade teorisiyle ortaya koydu.
Siyasal Gövde yazarın bu ünlü eserinin, toplumun bir
Toplum Sözleşmesi, bir anlamda toplum içinde yaşadığının bilincinde olan ve bunu sorgulayan modern insan için yazılmış, aklın öncülüğünde bir toplum kurmanın ve başkalarıyla birlikte yaşarken özgürlüğü yeniden tesis etmenin rehberidir. Bu uygar hayatın öncesinde insanların aklı takip ederek terk ettiği bireysel çıkarların çatışmasıyla oluşan doğa durumu vardır. Doğuştan hakkımız olan bireysel egemenliği elimizden çıkartmadan hem toplumsal egemenliğe katılacağımız hem de özgür kalacağımız toplumsal yapı nası
Jean-Jacques Rousseau (1712-1778): Bilimler ve Sanatlar Üstüne Söylev'den Emile'e, İnsanlar Arasında Eşitsizliğin Kaynağı'ndan İtiraflar'a, insanlık tarihinde çığır açan Aydınlanma düşüncesinin en önemli Romantik düşünür-yazarıdır.
Toplum Sözleşmesi'yse (1762) yayımlandığı günden bugüne toplumların birarada yaşayışlarına ilişkin en temel düşünce yapıtlarından biri olma özelliğini sürdürmektedir.
Yeryüzünde hüküm verme hakkı tam olarak kime tanınmıştır?
Uluslararası insan hakları davalarıyla tanınan avukat ve gazeteci Sadakat Kadri, Sokrates'in meşhur savunmasından engizisyona, cadı avından hayvanların yargılandığı mahkemelere, Nürnberg'den Stalin döneminin düzmece duruşmalarına, ırkçı önyargılardan savaş suçlarının yargılanmasına uzanan hattı izleyerek farklı hukuk sistemlerini ve tarihin ünlü ceza davalarını masaya yatırıyor. Alice'in harikalar diyarında çalıntı turtalar için kurulan mahkemeyi, t
Jean-Jacques Rousseau'nun en iyi ve en önemli kitabım dediği Émile ya da
Eğitim Üzerine, çocukların felsefi açıdan zengin ve düzenli bir yaşam
sürebilmeleri için nasıl yetiştirilmeleri gerektiğiyle ilgili okuru yönlendirerek
eğitimin ve insanın doğasını inceler. Locke ve Platon gibi düşünürlerle
hesaplaşırken dönemine yönelik eleştirel bir bakış da geliştirir. Çocuğun
fiziksel ve zihinsel gelişimi dikkate alınarak bölümlendirilmiş olan Émile, bir
gencin elde edeceği faydaların, değerlerin ve terbiyenin ona
Jean-Jacques Rousseau (1712-1778): Bilimler ve Sanatlar Üstüne Söylevden Toplum Sözleşmesine ve Emilee, İnsanlar Arasında Eşitsizliğin Kaynağından İtiraflara, insanlık tarihinde çığır açan Aydınlanma düşüncesinin en önemli Romantik düşünür - yazarıdır.
Melodi ve Müziksel Taklit ile İlişki İçinde Dillerin Kökeni Üzerine Deneme ise, Rousseaunun ilk ses olarak kabul ettiği ´doğanın çığlığı´ndan jestlerin diline, sözcüklerin ortaya çıkışına ve ´dünyanın adlandırılması´na doğru uzanan bir süreçte dillerin köken
Bir arazinin etrafına sınır çekip bu bana ait-dir demeyi akıl etmiş ve de ona inanacak kadar saf insanlar bulmuş ilk kişi, uygar toplumun hakikî kurucusu oldu. Kazıkları sökerek ya da hendeği doldurarak hemcinslerine şöyle haykırmış biri [olsaydı -çev.], insan türünü nice suçtan, savaştan, nice sefaletten ve dehşetten korumuş olurdu: Bu sahtekâra kulak asmayın! Meyvelerin herkesin olduğunu ve toprağın da hiç kimseye ait olmadığını unutursanız, mahvolursunuz!»
«Eşitsizliğin kaynağını ve ilerlemesini, politik
Rousseau, ana babaların çocuklara karşı olan görevlerini anlattığı Emilede sadece çocuk eğitimini ele almakla kalmamış, yaşadığı dönemin sosyal, siyasal ve dinsel kurumlarının da çarpıcı bir eleştirisini yapmıştır.
Jean-Jacques Rousseau bir özgürlük filozofudur. Bu bağlamda sivil toplumun çelişkilerini sorgulamış ve bu sorgulamayı gerçekleştirirken de insan-yurttaş, doğa toplum, kırkent ilişkilerini öne çıkarmıştır. Onun felsefesinde insan doğuştan iyidir ama, toplum tarafından asıl doğasından uzaklaştırılmış ve doğal özgürlüğünü yitirmiş bir konumdadır. Rousseau´nun ereği, toplumda dolayımsız birliğin yeniden kurulması amacıyla bireylere gerçek bir toplum sözleşmesi sunarak sivil özgürlüğün sağlanmasıdır.
18. yüzyıl
Cenevrede saatçi ustası olan babasının yanından ayrılan; mesleksiz, işsiz, parasız ve hiçbir toplumsal statü ile bağlantısı olmayan Jean-Jacques Rousseau, yeni bir çağın oluşumunun öncesinde, çağımızın birçok sorununu yaşayacak ve bunları düşünüp değerlendirmeye çalışacak olan yeni bir insan tipinin ilk örneğidir.
Onun yalnızlığı, 1756 Lizbon Depreminde yayımladığı bildirisiyle olayı hâlâ Tanrısal iradeye bağlayan Papanın yalanını da; Papanın deklerasyonundaki yalanı vurgulayan ama bunu yalnızca jeolojik bi
Bruno Bernardinin önsözü ve
Zeev Sternhellin sonsözüyle
Rousseau, insanların yaşamından vahyi çekip çıkaran ve kapitalizmin
bütün ilk mırıltılarıyla birlikte, toplumsal adaletsizliklere karşı isyan
bayrağını yükselten kişi oldu. Kötülüğün nedeni insan doğası değil,
özgürlüğün olmadığı ve eşitsizliğin egemen olduğu bir toplumdur.
ZEEV STERNHELL
Toplumsal Sözleşme, 1762de yayımlandığında, halk egemenliği
ve genel irade ilkelerini gündeme getirerek, yeni bir çığır açtı.
Kısa zamanda modern düşüncenin bir dönüm
[...] Eski devlet adamları durmaksızın ahlaktan ve erdemden söz ederlerdi; bizimkiler sadece ticaretten ve paradan söz ediyorlar. [...] İnsanlara bilgi veren bu bilginlerin halkın mutluluğu için çalışmaları onlara yaraşan tek ödül olsun; İşte o zaman erdemin, bilimin ve iktidarın soylu bir rekabet içinde çaba harcayarak, insanların mutluluğu için bir araya gelerek neler yapabileceği görülür. Ama iktidar ve güç bir tarafa, bilgi ve bilgelik diğer tarafta ayrı ayrı kaldıkça bilginler önemli şeyleri pek az düş
ean-Jacques Rousseau bir özgürlük filozofudur. Bu bağlamda sivil toplumun çelişkilerini sorgulamış ve bu sorgulamayı gerçekleştirirken de insan-yurttaş, doğa-toplum, kır-kent ilişkilerini öne çıkarmıştır. Onun felsefesinde insan doğuştan iyidir ama toplum tarafından asıl doğasından uzaklaştırılmış ve doğal özgürlüğünü yitirmiş bir konumdadır. Rousseaunun ereği, toplumda dolayımsız birliğin yeniden kurulması amacıyla bireylere gerçek bir toplum sözleşmesi sunarak sivil özgürlüğün sağlanmasıdır.
18. yüzyılın
Jean-Jacques Rousseau bir özgürlük filozofudur. Bu bağlamda sivil toplumun çelişkilerini sorgulamış ve bu sorgulamayı gerçekleştirirken de insan-yurttaş, doğa-toplum, kır-kent ilişkilerini öne çıkarmıştır. Onun felsefesinde insan doğuştan iyidir ama, toplum tarafından asıl doğasından uzaklaştırılmış ve doğal özgürlüğünü yitirmiş bir konumdadır. Rousseau´nun ereği, toplumda dolayımsız birliğin yeniden kurulması amacıyla bireylere gerçek bir toplum sözleşmesi sunarak sivil özgürlüğün sağlanmasıdır.
18. yüzyı
Jean-Jacques Rousseau bir özgürlük filozofudur. Bu bağlamda sivil toplumun çelişkilerini sorgulamış ve bu sorgulamayı gerçekleştirirken de insan-yurttaş, doğa-toplum, kır-kent ilişkilerini öne çıkarmıştır. Onun felsefesinde insan doğuştan iyidir ama, toplum tarafından asıl doğasından uzaklaştırılmış ve doğal özgürlüğünü yitirmiş bir konumdadır. Rousseau´nun ereği, toplumda dolayımsız birliğin yeniden kurulması amacıyla bireylere gerçek bir toplum sözleşmesi sunarak sivil özgürlüğün sağlanmasıdır.
18. yüzyı
Jean-Jacques Rousseau (1712-1778): Bilimler ve Sanatlar Üstüne Söylevden Toplum Sözleşmesine ve Emilee, İnsanlar Arasında Eşitsizliğin Kaynağından İtiraflara, insanlık tarihinde çığır açan Aydınlanma düşüncesinin en önemli Romantik düşünür - yazarıdır.
Melodi ve Müziksel Taklit ile İlişki İçinde Dillerin Kökeni Üzerine Deneme ise, Rousseaunun ilk ses olarak kabul ettiği ´doğanın çığlığı´ndan jestlerin diline, sözcüklerin ortaya çıkışına ve ´dünyanın adlandırılması´na doğru uzanan bir süreçte dilleri
Toplam 21 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.