Uluslararası Ödüle Sahip Öğretmen Sinem Kolçak Arman'dan Eğlenceli Bir Macera! Bu hayattaki en büyük korkunuz nedir? Bora, ilk kez göreceği İngilizce dersinden çok korkuyor. Ya yeni öğretmeni Türkçe bilmiyorsa? Ya herkes öğretmeni anlarken kendisi anlayamazsa? Hii! Ya derste tuvaleti gelirse ve öğretmene söyleyemezse? Ne yapar o zaman? Aksi gibi İngilizce kelimeler de peşini bırakmıyor bir türlü! Masadaki tuzluğun üstünde, dolaptaki tişörtün yazısında, yoldaki tabelalarda… Her yerde ama her yerde takip ediy

Çağdaş psikolojinin S. Freud ve C. G. Jung ile birlikte en önemli isimlerinden biri olan Adler, Yaşama Sanatı’nda kurucusu olduğu Bireysel Psikoloji’nin bireyin ve toplumun hayatındaki karşılığını ele alır. Yaşamın amacı, aşağılık kompleksi, üstünlük arayışı, yaşam üslubu, hayatın ilk yıllarında oluşturduğumuz prototip/şemalar, ilk hatıralar, rüyalar, sosyal sorunlar, toplumsal uyum, sorunlu çocuklar ve okul, aşk ve evlilik, kadın-erkek ilişkileri konularını inceler. Toplumsal faydayı merkeze alması ve ele

Korsanlar Seyahat’in macerasever mürettebatı ve yolcuları azgın bir fırtınaya yakalanıyorlar. Gözlerini bir açıyorlar, bambaşka bir evrendeler. Aşırı sessiz bir okyanus, gizemli bir ada ve eski bir liman… Ada sakinleri çok zeki ve çok becerikliler. Ev, Ateş, Tekerlek, Para, Rakam, Yazı gibi şeyler ilk onların akıllarına gelmiş. Sadece minik bir kusurlar var, çok alınganlar. Buluşlarıyla çok övünüyorlar ve asla eleştiri kabul etmiyorlar. Korsanlar Seyahat’in mürettebatı Puhu, Ebabil, Serçe, Kuzgun, Anka i

“Düğmeler, kumaş parçaları, atılmış kutular, renkli iplikler... Elimizdeki malzemeler bir oyuncağa dönüşürken, ortaya çıkan oyuncak da bizi yeni duygulara, dostluklara, keşiflere doğru dönüştürür... Fabrika yapımı bir oyuncağın üstünde, çocuk sağlığına uygun olduğunu gösteren bir belge olmalıdır... Ellerimizle yaptığımız oyuncaklarda ise böyle bir uyarıya gerek yoktur... Çünkü el yapımı oyuncak, hayal dünyamızın ürünü olduğu için doğası gereği güven vericidir... Anıl Basılı’nın öykü kitabında, bir oyuncağın

Yetişkin olma yolunda büyük zorluklarla karşılan üç küçük kızılgerdan Cuffo, Gaya ve Fiocco ile tanışın. Ormanda çıkan büyük yangın sonrası evlerini kaybeden üç kuş ormanda kendilerine yeni bi rev bulmaya çalışırlar. Ormandaki maceraları sırasında ise bir sürü yeni dostlukları olur. Aile, dayanışma ve çevre bilinci gibi kavramlar üzerinden ilerleyen sımsıcak bir öykü.

Köy okullarında pek çok öğrencinin kalbine dokunan İhsan Kartoğlu’ndan gerçek hayattan ilham alınmış bir hikâye! Al Yanak’ın en büyük hayali, bir taklacı güvercine sahip olmaktı. Bir gün penceresine bir güvercin kondu. Duaları kabul olmuştu! Füfü adını verdiği bu güvercini hemen çalıştırmaya başladı ama güvercin bir türlü takla atamadı. Çalışkan, “Daha çok çalıştırmalısın.” dedi. Bilge, “Doğru şekilde çalıştırmalısın.” dedi. Oyuncak, “Oyunla öğretmelisin.” dedi. Her yöntemi deneseler de güvercin bir türlü t

Şövalye kararlıydı! Atalarının yaptığı gibi kendisi de ejderhalarla savaşacak ve ne kadar cesur olduğunu bütün dünyaya gösterecekti. Ama bu destansı mücadele için önce bir ejderha bulması gerekiyordu. Kızıl Ejderha kararlıydı! Atalarının yaptığı gibi mağarasında bekleyecek ve insanlar mağarasına geldiğinde onlarla savaşacaktı. Ama önce bir insanın, yaşadığı mağarayı bulması gerekiyordu. Şövalye ile Ejderha karşı karşıya gelince işler karışacaktı! Farklılıklara saygı, ön yargıların kırılması ve iyiliğe da

Ben büyüye filan inanmam, ama şurası kesin ki Gürgen ağabeye biri büyü gibi bir şey yapmış! Her zaman bana bir şeyler öğretmeye çalışan idolüm gitmiş, yerine son derece tuhaf biri gelmiş. Hele bir de o dağınık ve pis kokan odasını görseniz! Gürgen ağabeyi bu hale getiren o kötü “erkenlik” kulübünden bir an önce kurtarmam şart. Planlar, planlar, planlar! Tabii bir de şu sünnet işini halletmem gerekiyor… O koskocaman “Maşallah” yazısını takmak zorunda mıyım gerçekten? Düğün dernek yapmasak olmaz mı? Ne kaybed

Noonan, bebekken bir düğme gibi sevimliydi. Onu görenler yanaklarını sıkmaktan, tatlı tatlı iç geçirmekten kendilerini alamazdı. Sonra bir şeyler oldu… Noonan, bir hastalığı olduğunu, büyüdükçe görünüşünün değişeceğini, diğer çocuklardan farklı görüneceğini öğrendi. Peki, bu önemli bir şey miydi? Çocuklar dış görünüşe çok da takılmazlardı, değil mi? Oyuncaklar, ayakkabılar, bazen tişörtlerindeki resimler onlar için daha önemlidir. Noonan ve arkadaşları için de durum böyle mi? Noonan’ın farklı olması arkadaş

Rengârenk tüylere kavuşmak isteyen kırmızı tüylü bir kuşun öyküsü bu. Ormandaki dostları gibi renkli tüylere sahip olmayan Estella, kırmızı tüyleriyle barışık değildir. Rengini değiştirebileceğini düşünerek uzun bir yolculuğa çıkar. Bu yolculukta tüyleri, başka hayvan dostlarının hayatlarını değiştirir ve güzelleştirir. Öykümüzün sonunda Estella kendini olduğu gibi sevebilecek midir?

Levent'in çok sevilen yazarı Mustafa Orakçı, Kağan'ın maceralarına devam ediyor. Tüm gizemler Kağan'dan sorulur! Gizem çözmeye meraklı, analitik düşünebilen Kağan; kayıp dedesini bulmaya daha önce hiç bu kadar yaklaşmamıştı. Arkadaşları Asya ve Onur'la birlikte artık yanlarında biri daha var: O isim de tabii ki Toprak! Dört arkadaş, Bilgin'den aldıkları ipucuyla kayıp üç taşın peşine düşüyor. Kağan ve arkadaşları bu kayıp parçaları bulup kendi dünyalarına geri dönebilecek mi dersiniz? Kağan, sonunda ded

"Mert Arık, nitelikli kitaplarıyla çocukların yaratıcı düşünme becerilerinin gelişmesine önemli ölçüde katkı sağlıyor. SATIŞ REKORLARI KIRARAK KİTAPLARI MİLYONLARA ULAŞAN MERT ARIK’TAN YİNE ŞAHANE BİR HİKÂYE! O sabah öğretmen sınıfa büyük bir sürprizle gelmişti. Atlas, sürprizleri çok seviyordu. Büyük sürprizlere ise bayılıyordu. Büyük sürpriz neydi? Okumayı öğrendikleri zaman onları neler bekliyordu? Bir kitap çocukları nerelere götürebilirdi? Ve dinozorunuzun ner

Zia, hislerini tanımlayan mükemmel kelimeyi bulamazsa, o kelimeyi kendisi yaratıyor! Çatı katında her zaman ilginç şeyler barındıran anneannesinin sözlüğünü keşfeden Zia, bu sözlüğün gücünün farkında değil. Anneannesinin bu sözlüğü herkesten saklamasının nedeni, sözlükten çıkarılan kelimelerin hayatımızdan da çıkıyor olması! Liseye yeni başlayan Zia, hem kendisinin hem de sevdiklerinin karşılaştığı zorlukları görünce, sözlükten bazı kelimeleri çıkarmaya karar veriyor. Bunun her şeyi düzelteceğini zannede

"Onun için başka bir hayat mümkün olabilir mi?" Piraye'nin aklında oğlu için hep bu soru vardı. Atlı arabalar zamanında bileğinde bakır kızılı, parıltılı bir doğum lekesiyle dünyaya geldi Alaz. Söylentiler kasabanın dört bir yanında yankılanmaktaydı: Tuhaf bir doğum lekesiyle işaretlenmiş bu çocuk, uğursuz ve lanetliydi. Alaz'ın doğumundan dokuz yıl sonrasıydı. Piraye çok uzaklardaki Arnavut kaldırımlı sokaklarında süslü at arabaları dolaşan, sanki hamurdan yapılmış gibi görünen beyaz evleriyle eşsiz Bole

İnsanoğlu maddi dünyanın ötesine merak, ilgi ve bir tutam özlem duyar. Gökyüzünü, yerin altını, kendi yaratılışını ve dünyanın akıbetini hep merak eder. Gerçeklik ile hayal gücü arasında bir sarkaç gibi salınan mitoloji işte bu şekilde ortaya çıkmıştır. Toplumların inandığı, korktuğu ve güvendiği şeylerden bazısı zamanla unutulur, bazısı ise hayatın satır aralarında yaşamaya devam eder. - Anka, Simurg, kurt, ejderha, yılan, at, aslan… - Çocukları korkutan öcüler, mezarlıklarda gezen hortlaklar… - Ağaçlar, d

Suriye ve Filistin’de IV. Ordu Komutanlığı yapan Cemal Paşa, bölgenin hem mimari açıdan gelişmesi hem de azalmaya başlayan devlet otoritesinin yeniden sağlanması amacıyla İttihad-ı İslam siyasetinin bir parçası olarak bu coğrafyadaki İslam eserlerinin restore edilmesi hususunda azami gayret göstermiştir. Bu doğrultuda Selahaddin-i Eyyûbî Türbesi ile Emevi Câmii’nin etrafının temizlenmesi, Süleymaniye Tekkesi ile Selimiye Medresesi’nin yenilenmesi ve Şam’da Cemal Paşa Bulvarı’nın inşası gibi çok sayıda proje

Hiçbir şair ve sanatın herhangi bir dalıyla ilgilenen hiçbir sanatçı yalnız başına değerlendirilemez. Onun önemi ve itibarı kendinden önce gelmiş şair ve sanatçılarla olan irtibatının tespit edilmesiyle anlaşılır. Onu tek başına değerlendiremezsiniz. Onu farklılıkları ve benzerliklerini tespit için ölüler arasına yerleştirmeniz gerekir. T. S. Eliot Bu eser, kitap ve kültür tarihi, arşivcilik ve kütüphanecilik alanlarında öncü ve ufuk açıcı çalışmalarıyla tanınan Prof. Dr. İsmail E. Erünsal’ın muhtelif zama

“Sonra ne oldu peki? Kaçmayı başarabildi mi?” Badem, kendisini hiç kalmak istemediği bir kasabadaki esrarengiz olayların içerisinde bulur. Gizemli ahşap bir kutu... Onlarca yıl öncesinden kalan sararmış kâğıtlar... Fransız Ferit'in tuhaf kulübesi... İnanılmaz bir hırsızlık olayı... Yana yakıla sahibini arayan bir tüy kalem... Herkesin peşine düştüğü "Kızıl Saçlı Deli" olarak anılan bir ressam... İşler iyice karmaşıklaştığında sanat, sevgi ve dayanışma, tüm bu tuhaflıkların ortasında kalan Badem ve arkadaşla

“Sevgili Lidyalılar, krallığıma hoş geldiniz.” Parayı ilk bulan Lidyalılardan binlerce yıl sonra aynı topraklarda arkeologlar, Lidyalılara ait bir yer altı şehri bulur. Çıkan haberlerden sonra çevre köylerdeki herkesin hayatı değişir. Orada yaşayan herkes artık çok zengindir. Fakat bu zenginlik fazla uzun sürmez. Parayı doğru kullanmayı bilmeyenler beş parasız kalır ve tekrar köye dönerler. Aileleriyle köylerine dönen öğrenciler, çok büyük bir sürprizle karşılaşır: "Lidya Krallığı." En zengin olanın okul bi

Hoca Adapazarı’nda bulunduğu günlerde, şehrin girişinde bulunan TEK Misafirhanesi’nde kalırdı. Misafirhanenin lobisinde hocamız ve katılan arkadaşlarla haftada bir iki gün, akşamları üç-dört saat sohbet etme imkânımız oldu. Bu sohbetler “İstanbullu Hoca”nın tek partili dönemde geçen çocukluk ve gençlik devresine, İnönülü ve Menderesli yıllara, Fener ve Balat hatıralarına, Çapa’daki Yüksek Öğretmen Okulu günlerine, unutamadığı hocalarına, Tanpınar ve Kaplan’la tanışmalarına, arkadaş çevresine, Erzurum’a gidi