Sait Hurşid`in hatıraları, Osmanlı`nın o büyük coğrafyasının parçalanışında, dört bir yana savrulanların değişik perspektiflerden anlattıkları mare nostrum hikayalerinden birisi. Ama galiba, öznesi şimdiye değin okuduğumuz mare nostrum hikayelerinden biraz farklı. Alıştığımız hikayeler, kuşaklardır yaşadığı Anadolu`da birden yabancı ve azınlık durumuna düşen gayrımüslimlerin trajedileriyle ilgili. Bu kitapta, `tersine` bir hikaye var: Osmanlı İmparatorluğu yıkıldığında Türkiye`ye dönmek isteyip de dönemeyen ve hasbelkader Lübnan`da kalan, mecburen `Lübnanlı` olan bir Türk ailenin hikayesi. 1919`da Beyrut Limanı`na gelen son Türk gemisine binemedikleri için anavatanlarına dönemeyen ve Lübnan`da kalan beş kişilik bir ailenin 1927`de doğan çocuğu Sait Hurşid, 54 yaşına, 1975`e kadar Lübnan`da yaşar. Sonra Fransa`ya taşınır. 1948`de ilk kez ziyaret ettiği Türkiye`ye, Yunus Emre`yle ilgili tez çalışması nedeniyle 1991`de resmen davet edilir ve Türk vatandaşlığına geçer. Sait Hurşid, elinizdeki kitapta ailesinin fertlerine ve yüzyıl dönümünün kozmopolit Beyrut`una, Lübnan`ına dair hatırladıklarını anlatır.
Format | Kitap |
Barkod | 9789754707601 |
Yayın Tarihi | 2000-01-01 |
Yayın Dili | Türkçe |
Baskı Sayısı | 1.Baskı |
Sayfa Sayısı | 120 |
Kapak | Karton |
Kağıt | 2.Hamur |
Boyut | 135 X 195 |
Yazar | : | Sait Hurşid |