Yüzbinlerce okura ulaşan
İrade Terbiyesi yazarı Jules Payot…
Ve onun bugüne dek Türkçe’de hiç yayımlanmayan İnanca Dair adlı eseri.
İnanç; kültür, eğitim gibi kadim kavramlar...
İnsanlık kadar eski meseleler.
Pedagog ve felsefeci Payot, eğitim alanındaki engin bilgisiyle bu kez inanç üzerine yoğunlaşıyor. İnancın bağlamını
alabildiğine genişletiyor.
Etkileyici bir pozitivizm eleştirisiyle de
okuru kendisine bağlıyor.
Geçen asrın ilk çeyreği, Osmanlı Devleti’nden Cumhuriyet’e geçişin gerçekleştiği, Balkan ve iki Dünya Savaşı'nın yaşandığı, zaman olarak kısa, ancak tezahür eden olaylar ve neticeleri açısından geleceğe şamil uzun bir dönemin başlangıcıdır. Bu dönemde Türk fikir ve siyasi hayatına yön veren önemli isimler yetişmiştir. Fikir hayatımızı şekillendiren siyasî fikir akımlarının da kendi kalıpları içerisinde kendini göstermeye başladığı bu yıllarda, yerli kültür ve değerlere bağlı kalarak Osmanlı Devleti’nin ayak
AYDINLANMA FELSEFESİ
Beaumarchais • Bernardin de Saint-Pierre • Condorcet • Diderot • Dumarsais • Fénelon • Fontenelle • Kant • Laclos •
Mendelssohn • Montesquieu • Madame Rolland • Rousseau • Sade • Voltaire
Düşünce alanında ışık “hakikat arayışında aklı ve ruhu aydınlatan” etmendir. Geliştiği XVIII. yüzyıldan bağımsız
düşünülemeyen Aydınlanma, tüm Avrupa’da, insan aklının ve medeniyetinin ilerlemesine olan inancı yayan engin bir
entelektüel ve felsefi akımı kapsar.
Fransa’da Montesquieu, Diderot, Voltaire
Felsefe bilgelik ve bilgi arayışıdır. “Felsefe” sözcüğü, bilgelik sevgisi anlamına gelen, eski Yunanca philosophia sözcüğünden türemiştir. Felsefenin amacı büyük soruların yanıtını araştırmaktır. İşte size birkaç örnek: “Doğruyu yanlıştan nasıl ayırt etmeli?” “Canlılar ve cansızlar neden varlar ve nasıl varlığa geldiler?” “Hayatın anlamı nedir?” “Geleceğimi kendi özgür irademle mi kuruyorum, yoksa kaderimde ne varsa onu mu yaşıyorum?” Sokrates’ten Sartre’a, Konfüçyüs’ten Kant’a tüm filozofların bilgelik ve
Bu Kitapta; Siyasi Siyonizmin mimarı Theodor Herzlın ailesi çocukluğu gençliği sahip olduğu fikirleri ve bu uğurda mücadele ile geçen yaşam öyküsünü Yahudilerin göç süreci sonrasında Avrupada yaşamış olduğu Anti-Semitist saldırılar karşısında çok geçmeden Theodor Herzl ile beraber Yahudilerin küresel ekonomiyi ve idareyi ele geçirmelerinin hikâyesini Son dönemin ilgi gören isimlerinden olan Herzlın Sultan II. Abdülhamid ile yapmış olduğu görüşmenin öncesinde ve sonrasında yaşanan gelişmeleri Burhan Karacanı
Kitap Tanıtım Yazısı :
Yirmi Birinci Yüzyılda Kapital adlı kitabıyla dünyada büyük yankı uyandıran ve “eşitsizlikler” tartışmasına yepyeni bir boyut getiren Thomas Piketty, bu kitabın devamı niteliğindeki yeni eseri Kapital ve İdeoloji’de eşitsizliği çok daha geniş bir tarihsel bağlamda ele alıyor.
Her toplum eşitsizliklerini meşrulaştırmak zorundadır: Buna gerekçeler bulmak gerekir, yoksa bütün politik ve sosyal yapı çökme tehdidiyle karşı karşıya kalır. Geçmişin ideolojileri bu perspektiften incelend
Felsefe, psikoloji, karşılaştırmalı edebiyat, bilim tarihi ve bilim felsefesi, bilgisayar ve bilişim bilimleri, müzik ve elbette matematik gibi pek çok alanda öncü araştırmalar yapan Douglas R. Hofstadter, kitabevlerinde hangi rafa konacağına karar verilemeyen kitabı Gödel, Escher, Bach için şöyle der: “Gödel, Escher, Bach ‘ben’ ya da bilinçlilik sözcüğü çevresinde gezinir. Ben’in düşünmenin diplerinde bir yerden, güçlükle anladığımız örtük mekanizmalarla nasıl ortaya çıktığını ele alır. Yalnızca düşünmenin
Felsefe, psikoloji, karşılaştırmalı edebiyat, bilim tarihi ve bilim felsefesi, bilgisayar ve bilişim bilimleri, müzik ve elbette matematik gibi pek çok alanda öncü araştırmalar yapan Douglas R. Hofstadter, kitabevlerinde hangi rafa konacağına karar verilemeyen kitabı Gödel, Escher, Bach için şöyle der: “Gödel, Escher, Bach ‘ben’ ya da bilinçlilik sözcüğü çevresinde gezinir. Ben’in düşünmenin diplerinde bir yerden, güçlükle anladığımız örtük mekanizmalarla nasıl ortaya çıktığını ele alır. Yalnızca düşünmenin
“Tepeden tırnağa patlayıcı yüklü bir matematik felsefecisi; aklı başında ama gözü pek, iyimser olmayan kararlı biri. Eğer bu bir kahraman değilse, o zaman kahraman kimdir?”
- Georges Canguilhem.
Matematikte olduğu gibi, deneyim de belli bir “ritme” göre, kurallara bağlı olarak mümkündür. Fransa'nın işgaline, “mantığın bir getirisi olarak” direnişle cevap veren Cavaillès 1944 yılında Naziler tarafınd
“Felsefe, ister akademide doğrudan eğitimi alınsın, isterse insanın kişisel okuma ve araştırmalarıyla hayatına bir şekilde dahil ettiği bir disiplin ve düşünme alanı olsun, kişinin hayatına her yönden olumlu katkılar yapmaya aday bir kültür öğesi ya da düşünme faaliyetini ifade eder. Kişi ister hekim, ister mühendis, ister öğretmen ya da ister hukukçu olsun, kısacası hangi mesleği icra ederse etsin, gerek yaptığı işi anlamlandırıp layıkıyla yapmada, gerekse bir bütün olarak hayatını anlamlandırma noktasında
Jean Paul-Sartre’ın manevi kızında bulunan şahsi arşivinden
ve kendisiyle yaptığı görüşmelerden hareketle bir başka
Sartre portresi çiziyor François Noudelmann.
“Bambaşka Bir Sartre” yayımlanmamış mektuplar, ses-
film kayıtları ve notlardan oluşan bu arşivin izinde Sartre’ın
yüzeysel bir turist olmayı sevdiğini, gönlünün çokeşliliğe
meylettiğini, angaje yazar kimliğinin üzerine yapışmasından
rahatsız olduğunu, müzikle olan ilişkisini ve depresif anlarını
ifşa eden şaşırtıcı bir çalışma.
“Bir yazarı
Dünyaya ve bilgiye yönelişin temelinde insan varoluşunun her şeyi belirlediği yadsınamaz. İnsanın varoluşu ise arada kalmışlıkla karakterize olur. Dışdünya-düşünme-dil arasındaki ilişkileri inceleyen bir etkinlik olarak felsefe de hiç kuşku yok ki “tarihsel özne”nin, bu arada kalmışlığı yaşayan insanın ürünüdür. İşin bir de diğer tarafı var: varolanlar dünyası. Varolanları, var dediğimiz şeyleri yalnızca dışdünya boyutuna sıkıştırmayıp buna dilin ve düşünmenin ürünlerini de eklediğimizde, daha geniş bir per
Platon, gençlik dönemi diyalogları arasında önemli bir yeri olan Lysis’te Sokrates’i kendine has ironik üslubuyla sahneye çıkarır ve antikçağ felsefesinin özellikle ahlak alanında ayrıntılı incelemelere konu olan dostluk (philia) kavramını onun ağzından diyalektik bir yöntemle tartışmaya açar. Böylece dostluk kavramının ilk defa felsefi bir sorun olarak temellendirildiği, felsefi ve edebi bir şahesere imza atmış olur.
Mekan "olmak"tan türeyerek, varoluşu anlatıyor. İnsan da ünsiyeti; varoluşun temeliyle yakınlığı, uyumu ya da nisyanı; yani unutabilen ilk varlık olarak varoluşu unutmayı... İster yalnızca insan ve kapladığı alan, ister kainat, madde ya da mana nasıl ele alınırsa alınsın, mekanla insan arasında derin bir bağ vardır. "Sen kendini küçük bir cisim sanma, sende bir alem gizlidir" diyor, Hz. Ali. Görülebilirse alem insandır, insan da alem. Tarih sahnesinde yer alan bütün uygarlıklar, hayatı anlamak ve anlamdırma
Emil Michel Cioran Seti-5 Kitap Takım Kitap Açıklaması
Set İçindekiler
Burukluk
Çürümenin Kitabı
Doğmuş Olmanın Sakıncası Üstüne
Parçalanma
Zamana Düşüş
(Tanıtım Bülteninden)
atmagül Berktay Seti-4 Kitap Takım Kitap Açıklaması
Set İçindekiler
Dünyayı Bugünde Sevmek
Düşünme Etiği
Tarihin Cinsiyeti
Tektanrılı Dinler Karşısında Kadın: Hıristiyanlık'ta ve İslamiyet'te Kadının Statüsü....
Toplam 294 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 20-40 /
Aktif Sayfa : 2
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.