Osmanlı İmaparatorluğunda Göçebeler ve Aşiretler - Reşat Kasaba Erken İmparatorluk Çağında Osmanlı Ekonomisi - Rhoads Murphey Arazi Hukuku - Colin Imber Balkanlar’da Bir Kadı: 17. Yüzyılda ve 18. Yüzyıl Başında Sofya - Rossitsa Gradeva İmaretler - Amy Singer Devlet İnşası ve Mezhepleşme Çağında Sufiler - Derin Terzioğlu Bâb-ı Hümayun ve Diğer `Kapılar’ - Metin Kunt ™Der Huzur u Rahat-ı Hâkânî∫: Bir Toposun İnşası - Hakan T. Karateke Tercüme ve İmparatorluk Hakkında: Rönesans Aracıları Olarak 16. Yüzyıl Osm
Doğudan yükselen bir ateş her yeri kaplayarak ilerlemiş ve nihayetinde Anadolu’yu kuşatmıştı. Moğollardan kaçan yüzbinlerce insanın sığındığı Anadolu, sıkıntılı günler yaşıyordu. İnsanlar bunu daha önce benzeri görülmemiş bir felaket olarak yorumluyorlardı. Yıllardır tebaası oldukları Anadolu Selçuklu Devleti’nin de Moğollar karşısında duramaması neticesinde her şeyin bittiğini düşünüyorlardı. Fakat bu bir son değil, aksine Türk tarihinin en büyük devleti olan Osmanlı Devleti’nin bir başlangıcıydı.
Kayı
“Nitekim şehirli ve medeni olmak insanın hayatını kolaylaştıran vasıtaları değiştirmek ve geliştirmek değil, insanı belli bir aşamaya ulaştıran iç durum, ruhî bir meseledir.” Mekîn'den Mekân'a Osmanlı Şehri: İnsan, Mekân ve Beşerî Münasebetler, uzun yıllar şehir tarihi alanında çalışmalar yapmış Prof. Dr. Mehmet Karagöz'ün şehir kavramı ve şehir tarihi hakkında kaleme aldığı makale ve denemelerden oluşuyor. Şehre “tarihçi gözlüğü”nden bakan Karagöz, şehir-insan ilişkisini derinlemesine incelerken, ilk yerle
Osmanlı’da Eğlence, tüm dinî, etnik, sosyal statü çeşitliliği içinde
İstanbul toplumunun kültürel beslenme kanallarını, eğlence dünyasını
bize canlı biçimde sunuyor.
Özgü Çilli, bu değerli araştırmasında, dinî mensubiyetin şekillendirdiği
farklı yaşam gelenekleri ile eğlenceler arasındaki ilişkileri, kadınların
bu etkinlikler üzerinden sosyal hayata dahil olma imkân ve çabalarını,
modernleşme hareketinin eğlence hayatında yarattığı değişimleri,
yönetimin ve aydınları
Padişahlardan münzevi dervişlere, yazarlardan hac yolculuğu yapanlara
kadar farklı kesimlerden İranlılar İstanbul’un 19. yüzyıldaki halini anlatıyor.
Kiminin bakışları sarayların ihtişamına, baloların şatafatına, saltanatın
lüksüne; kimininki çamurlu sokaklara, yoksul insanlara, ahşap evlere;
kimininki de Galata’nın eğlence ve gösteri hayatına kayıyor. Aynı küçük
coğrafyada türlü yaşam tarzları ve hatta değişik iklimler yan yana varlığını
sürdürüyor.
Şehrin hanları, hama
Rakının Ülkesinde - Osmanlı İmparatorluğu’ndan Erdoğan
Türkiyesi’ne Şarap ve Alkol (14.-21. Yüzyıllar) İslâm’la yönetilen bir
ülkede alkolün hiçbir şekilde yerinin olmayacağına dair genel kanıyı
çürütecek biçimde Osmanlı İmparatorluğu’nda alkolün izini sürüyor.
François Georgeon, imparatorluğun farklı yerlerinde alkol üretimini,
ulemanın alkole olan tepkisini, Müslümanlar ve gayrimüslimlere
verilen farklı serbestileri ve getirilen farklı yasakları, “Müslümanlar
arasınd
Yüzyıllardır doğuda birbirleriyle siyasi ve askeri olarak mücadele eden Osmanlı ve İran devletleri, XIX. yüzyılın ilk yarısına kadar ilişkilerini çatışma ekseninde yürüttü. Sınır aşiretleri ile ilgili yaşanan uzlaşmazlık nedeniyle 1820 yılında başlayan savaş, Osmanlı ve İran arasında geçmişten bu yana yaşanan mücadelelerin askeri anlamdaki nihai safhasıydı. İran’da 1796 yılında hâkimiyet kuran Türk hanedanı Kaçarlar, 1820-1823 yılları arasında üç yıl, şark ve Bağdat cephesinde Osmanlılar ile savaştı. 1820-1
Nicole van Os’un, ayrıntılı arşiv çalışmaları ve teorik zenginliğiyle oluşturduğu Feminizm, Hayırseverlik ve Vatanseverlik, Osmanlı döneminin kadın örgütlenmelerine geniş bir yelpazeden yaklaşıyor. Başlıkta geçen üç kavramı da alt başlıklarla inceleyen van Os, sağlık, imalat, eğitim, yardım dernekleri, tarım, sanayi gibi pek çok alanda, kadınların hangi motivasyonlarla örgütlendiğini ve sisteme karşı taleplerini araştırıyor. Bu, farklı kurumsal çerçevelerden, farklı motivasyonlarla oluşan bir örgütlenme ols
Osmanlı Devlet Teşkilâtında Reisülküttablık
Reisülküttâblık, isminin çağrıştırdığı manaya uygun olarak bir grup kâtibin yönetimi şeklinde ortaya çıkmış bir müessesedir. Osmanlı devlet teşkilâtının merkezî yönetim organı olan Divân-ı Hümâyûn’un, mâliye haricindeki bürokrasisini yürüten bu kâtipler “Dîvân-ı Hümâyûn kâtibi” olarak anılmakta ve nişancıya bağlıydılar. Reisülküttab, Bâbıâli'nin oluşum sürecinde nişancının yönetiminden çıkarak önem kazanmaya başlamış ve devletin en üst düzey bürokratları arasına
Din ve Milliyet 1: 2. Meşrutiyet ve Milli Mücadele Dönemlerinde Milliyetçilik Tartışmaları 1904-1914 Kitap Açıklaması
Milliyetçilik-Türkçülük düşüncesi ve hareketinin ilk tezahürleri XIX. yüzyılın son çeyreğinde ortaya çıkmakla beraber siyasî karşılıkları da olan müstakil bir akım haline dönüşmesi II. Meşrutiyet sonrasında oldu. 1908 öncesinde Türk matbuat hayatının ve gazeteciliğin gelişmesi, ulaşım-iletişim imkânlarının artması, Türkçe eğitimin inkişafı, memuriyette Türkçenin aranması, Türkçe dilbil
1299 yılında Osman Bey tarafından kurulan “Devlet-i Aliyye” Osmanlı, ortaçağdan yakınçağa kadar varlığını sürdürmüş; Balkanlar, Ortadoğu ve Afrika kıtasına yayılmış büyük bir imparatorluktu. Osmanlı İmparatorluğu Tarihi birçok ırktan ve milletten insanı barındıran bir imparatorluğun nasıl kurulduğu, nasıl bir araya geldiği ve dağılışına kadar geçen süreçte neler olduğuna dair bütüncül bir bakış açısı kapsamlı bir şekilde gözler önüne seriliyor.
Douglas A. Howard, Osmanlı padişahlarının, çeşitli devl
Cariye, köle kadın. Sadece Osmanlı toplumunun değil bütün dünyanın gönülsüz esirleri, isimsiz
simaları, ailesinden, yurdundan koparılmış hayatları. Esir pazarının taş avlusundan, soğuk duvarlı
odalarından ya da cariye yetiştiren satvetli konaklarından, evlerinden bilinmezliğe doğru giden
uzun ya da kısa yaşamlar. Kimi altın yolda yürüyüp hünkârın eşsiz saadethanesine, kimi bir
paşanın konağına, kimi sıradan birinin evine yeni bir isim, yeni bir hayat. O yeni hayatın bazısı gül
bahçesinde, bazısı iktida
“Osmanlı’nın son yüzyılındaki yenileşme ve Batılaşma,
zaruretin meziyet haline gelişinden başka bir şey değildir.”
Prof. Dr. Kemal Beydilli
Osmanlı Tarihi alanında yaptığı orijinal çalışmalarla hem yurt içinde hem de yurt dışında maruf, İslam Ansiklopedisi’nin birçok maddesini yazan Prof. Dr. Kemal Beydilli’nin kendi seçtiği makalelerinden oluşan Osmanlı’da Devletlerarası İlişkiler-2 kitabı, Osmanlı’nın son yüzyılında kendi kimliğini de değiştirmek zorunda kalan, İmparatorluk döneminin en önemli ye
Osmanlı Kitap Koleksiyonerleri ve Koleksiyonları: İtibar ve
İhtiras’ta, Osmanlı yazma kitap kültürü ve yazma eserlerin bugüne ulaştırılmasının en önemli figürleri olan koleksiyonculara dair araştırmalara dayanan makaleler yer alıyor. Dört bölümden oluşan kitabın “Kütüphaneler ve Kurucuları” başlıklı ilk bölümünde farklı dönemlerde kurulan dört kütüphane ve kurucuları ele alınıyor. İkinci bölümde “Kitap Listeleri ve Ötesi” başlığı altında Osmanlı dönemi kitap ve kütüphane kültürüne dair en önemli kaynakları
“Türkler, Arap ve İranlıların hiç yapmadıkları bir şeyi yaparak millî kimliklerini İslam’a gömdüler... Türklerin İslam’a sadakatlerinin gerçekliği ve ciddiliği başka hiçbir halkta görülmez. Bu nedenle hanedanlarının korumasında büyük bir Sünni canlanmasının ortaya çıkıp yayılmasına hiç şaşmamak gerekir.”
Bernard Lewis, Ortadoğu
Türkiye ve dünya tarihçiliği, bugüne kadar ortaya konan pek çok kıymetli araştırmaya rağmen Türk tarihinin en hassas ve kritik meselelerinden olan “İslam” konusunda çok yeters
“Türkler Arap ve İranlıların hiç yapmadıkları bir şeyi yaparak millî kimliklerini İslam’a gömdüler... Türklerin İslam’a sadakatlerinin gerçekliği ve ciddiliği başka hiçbir halkta görülmez. Bu nedenle hanedanlarının korumasında büyük bir Sünni canlanmasının ortaya çıkıp yayılmasına hiç şaşmamak gerekir.”
Bernard Lewis, Ortadoğu
Türkiye ile Yunanistan arasında yapılan nüfus mübadelesi sözleşmesinde (1923), İstanbul, Gökçeada ve Bozcaada’da oturan Rumlar ile Batı Trakya’nın Müslüman nüfusu mübadele dışı tutulmuştu. Lozan Antlaşması’nın “Azınlıkların Korunması” bahsinin 45. maddesinde şöyle denmişti: “İşbu kesim hükümleri ile Türkiye’nin Müslüman olmayan azınlıkları için tanınan haklar, Yunanistan tarafından da kendi topraklarında bulunan Müslüman azınlığa tanınmıştır.”
Kevin Featherstone, Dimitris Papadimitriou, Argyris Mamarelis
Toplam 458 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 20-40 /
Aktif Sayfa : 2
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.