Bu toplama yazılarda iktisadî düşünce tarihine ilişkin konular ele alınmış olmasına rağmen dünden bugüne ulaşan iktisadî bilgi birikiminin tahlilinde sağlıklı bir metod anlayışına duyulan ihtiyaç da dile getirilmeye çalışılmıştır. Metod münakaşalarının aydınlığında, somut iktisadî meselelerin çözümü için kurgulanmış teorik yapıların şekillenmesinde teoriyi inşa etmeden bir adım önde kurgulanacak olan `norm`un metafizik tuzaklardan arındırılmasının önemi vurgulanmıştır.
Erken Cumhuriyet döneminde iktisadi alanın milli olana açılması, yerli sermaye birikiminin sağlanması ve iş yaşamının homojenleştirilmesi gibi uygulamalar bugüne kadar birbirinden ayrı süreçler olarak ele alındı. Murat Koraltürk, Ekonominin Türkleştirilmesinde milli iktisat başlığı altında ve yalnızca yeni ulus-devletin iktisaden güçlenmesine yönelik politikalar şeklinde tartışılan bu süreçleri bir bütün olarak inceliyor. Sermayenin, işgücünün ve mesleklerin Türkleştirilmesine yönelik girişim ve uygulamalar
Yanlış mı yaptık bilmiyorum. Ama Türkiye'de, çok fazla özerk kuruluş kuruldu. Devlet içinde; fakat devletten daha yetkili bazı kuruluşlar kuruldu. Onlara söz geçiremiyoruz... devletin etkinliğini yeniden demokratik kurallar içinde işler hale getirmemiz gerektiği düşüncesindeyim.
-Bülent Ecevit-, 2001
Neoliberalizmin küçük devlet güçlü piyasa ülküsünü devlet eliyle gerçekleştiren kurumlar hakkında bir kitap... Kuruluşları 1980'lerin başına uzanan Sermaye Piyasası Kurulu, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, Reka
Turizm, özellikle son elli yıldır Türkiye ekonomisinin önemli girdilerinden birisi olarak değerlendiriliyor. Doğal ve tarihî güzellikleriyle Türkiyenin turizmde dünyanın önde gelen ülkeleri içinde olduğu söylenip duruyor. Peki turizm istatistikleri gerçekleri yansıtıyor mu? Türkiyeye gelen turist sayısı, turistlerin yaptıkları harcamalar neyi ifade ediyor? Turizm işletmecilerinin Tesislerimiz dolu, ancak para kazanamıyoruz sözlerinin arkasında yatanlar neler? Güneş-deniz-kum turizmi gerçekten Türkiye turizm
Diploma = iş denklemi gitgide geçersizleşiyor. Genç işsizliği ve 'okumuşların' işsizliği, dünyada da Türkiye'de de istisnai olmaktan çıktı. Zamanımız kapitalizminde işsizliğin yapısal niteliği aşikâr hale gelirken, tahsilli, kalifiye çalışanlar yani beyaz yakalılar da güvencesizleşme sürecinin kurbanı oluyor, imtiyazlarını kaybediyorlar. İnsanlara atfedilen ve onların kendilerine atfettikleri 'anlamın' iş durumuna göre belirlenegeldiği bir yaşam dünyasında, işsizlik sadece iktisadi olmayan derin bir kriz ka
Mübadele herkesin, her kesimin ve her ülkenin yararınadır.
Adam Smith onun ne kadar önemli olduğunu gördü.
David Ricardo görüneni ispatladı. Marxist ideolojilerin
mübadeleye itirazı ise bir işe yaramadı. Ancak başına buyruk hayvani iştaha piyasaların bırakılması, yeterli düzenleme ve denetimlerin olmayışı, yerel ve küresel krizleri insanlığın başına sardı.
Duru
Ayşe Buğra bu yeni çalışmasında, insanın en temel davranış biçimlerinden biri olan tüketimi, iktisadî, siyasî, sosyal ve kültürel dinamiklerin kesiştiği bir noktada inceliyor. İlk bakışta salt bireysel bir özellikmiş gibi görülen tüketim ilişkileri, ahlâkî ve siyasî boyutlarından soyutlanarak ele alınabilir mi? Buğra, bu soruya açık ve inandırıcı biçimde olumsuz yanıt verirken, iktisat bilimindeki tüketim kavramının yetersizliklerine de işaret ediyor. Sosyal davranış biçimlerinin Türkiyenin sosyo-ekonomik v
-Türkiye Finans Kapitalinin Dönüşümü ve Banka Reformu-
Türkiyede banka sektörü, 1990ların sonlarından itibaren IMF gözetimi altında kapsamlı bir yeniden yapılanmadan geçti. Özel bankalar ticari-sınai temelli holdinglerin bir parçası olduğundan, banka reformu sadece bu sektörün yeniden yapılanmasının ötesinde, aslında Türkiyede sermayenin bir bütün olarak yeniden yapılanması anlamına da geliyordu.
Derya Gültekin-Karakaş kapsamlı çalışmasında Türkiye finans kapitalinin yaşadığı köklü dönüşümü tüm boyutlarıyl
Turizm sektörü, gelişmekte olan ülkelerde bir sanayi kolu muamelesi görüyor.
Eğer ülkenin doğal kaynakları da müsaitse, turizm milli gelirin ana kaynaklarından birisi sayılıyor. Yaratılan istihdam, döviz akışının hızlanması, uluslararası tanınma gibi olumlu etkilerinin altı sık sık çiziliyor. Oysa turizm sektörünün emek sürecindeki özellikleri, buna dair tartışmalar sınırlı kalıyor. Aslıhan Aykaç, Yeni İşler, Yeni İşçiler kitabında turizm sektöründe emek tartışmalarını Türkiyenin üç turizm bölgesindeki örne
Türkiye Belgesel İktisat Tarihi çalışmalarının birinci cildi olan 1929 Dünya Buhranında Türkiye'nin İktisadi Politika Arayışları'nda büyük bunalım içine girince Türkiye'nin siyasi ve iktisadi politikalarında nasıl bir yeniden düzenlemeye gittiği araştırılmaktadır. Ayrıntılı olarak inceleme yapılan bu dönem, Ali İktisat Meclisinin 1929 Haziranındaki toplantısından, Cumhuriyet Halk Fırkasının altı oku, bu arada devletçilik ilkesini programına aldığı 1931 Mayısında toplanan Üçüncü Büyük Kongresine kadar uzanan
David Ricardo (1772-1823): A. Smith´le başlayıp J.S. Mill ile sona eren İngiliz Klasik Okulu´nun doruk noktasını oluşturduğu kabul edilir.. Siyasal İktisadın ve Vergilendirmenin İlkeleri´nde ekonomi bilimi ve politikanın bugün de uğraştığı sorunları iki yüzyıl önce ele alan Ricardo, bu yapıtıyla K. Marx´tan J.S. Mill´e kadar farklı çizgide birçok düşünürü derinden etkilemiştir
Tek parti döneminin hayırseverlik anlayışı; yardımı hak eden ve etmeyen yoksullar ayrımı... İkinci Dünya Savaşı sonrasında sosyal politikanın kurumlaşması... 1980 sonrası: Sosyal refah rejiminin çözülüşü; Fakir Fukara Fonu, Yeşil Kart... AKP döneminin muhafazakâr liberalizmi ve hayırseverliğin dönüşü...
Ayşe Buğra bu kitapta, Türkiyedeki sosyal politika tarihinin ve tartışmalarının eleştirel bir analizine yöneliyor. Yoksulluğa yaklaşım konusunda, 16. yüzyıldan itibaren kapitalizmin gelişmesine refakat etmiş
Küresel Düzen: Birikim, Devlet ve Sınıflar başlığı altında toplanan makaleler, Türkiye kapitalizminin globalleşme sürecine bağlı dinamiklerinin çözümlenmesine yoğunlaşıyor. Süreç, kredi piyasası, mali birikim - reel birikim ilişkisi, büyüme, gelir dağılımı, işgücü piyasası, sendikalar vb. birçok özgül alandaki boyutlarıyla ele alınıyor. Öte yandan sözkonusu sürecin, gerek akademik-kuramsal gerek siyasal-hegemonik ideolojik düzeylerdeki değerlendirilmesi de kitapta geniş yer tutuyor.
Kitabın yazarları: Oktar
Francis Fukuyama, asıl popülerliğini Tarihin Sonu adlı kitabıyla kazandı. Bu kitabı Güven´in önemi ise giderek daha iyi anlaşıldı; her türlü mikro ve makro topluluk analizlerinde ciddiye alınan bir referans kitap haline geldi.
Güven´in yeni baskısı, kültürel farklılıklardan kaynaklanan siyasi çatışmaların yerküreye hızla ve tehlikeli bir biçimde yayılması dönemine denk geliyor. Nitekim son zamanlarda sıkça tanık olduğumuz gibi Batıdaki toplumlararası güven duygusu, yerini şiddeti besleyen bir güvensizliğe
Teknik analiz bir sanattır
Teknik analiz, tüm verilerin bir kenara bırakılarak, yalnızca fiyat verilerinin alındığı bir analiz yöntemidir. Teknik analiz açısından şirket bilançolarında neler olduğu, sektörel bazda neler değiştiği ya da ekonomik verilerin ne yöne gittiği önemli değildir. Teknik analistin tüm dikkati fiyatlara, daha doğru bir deyişle, senedin arz ve talebi üzerine odaklanmıştır. Firmanın değil, senedin performansı önemlidir...
(Arka Kapak´tan)
Finansal piyasaları iyi çalışmayan ekonomilerin işlerliğinden söz edilemez. Çünkü, fonların fon arz edenlerden fon talep edenlere doğru akışını sağlayan mekanizma finansal piyasalardır. Ekonomilerin gücü, iyi organize olmuş, etkin çalışan ve güçlü finansal piyasaların varlığına bağlıdır. Öte yandan finansal piyasaların etkin çalışması da ülkenin ekonomik ve özellikle de politik istikrarına bağlıdır. Son yıllarda yaşadığımız finansal krizler nedeniyle para ve sermaye piyasalarının işlerliğinin ve etkinliğini
Ralf Aditti´nin bizlere sunduğu bu kitapta Türk yatırımcısına açtığı geniş ufuklar ve yaratıcı çözüm önerileri ilgimi çeken görüşler içerisindeydi. Türkiye´nin geleceğine inanan ve topluma hizmet eden önder kişilerden biri olduğuna inanıyorum.
-İshak Alaton-
Türkiye´de bankalarda 50milyar $´a yakın döviz mevduatı var.
Yatırımcı döviz faizlerini artık düşük buluyor.
Merak ediyor, dünyayı araştırıyor.
Açıl Ufkum Açıl sayesinde uluslar arası finansal araçlar hakkında bilgi ediniyor.
Türkiye´deki bankas
Neoliberalizmin Tahribatı ilk cildin kaldığı yerden devam ediyor, ancak bu kez resmin iktisadi veçheleri ele alınıyor: Sermaye birikimi ve küresel kapitalizm, tarım, sosyal güvenlik, eğitim, silahlanma, gelir dağılımı, işçi sınıfı ve sendikacılık, emek piyasaları ve toplumsal cinsiyet rolleri.
Türkiyenin yakın tarihi, neoliberalizm diye adlandırdığımız iktisat politikalarının siyasal alanda hiçbir şekilde liberalleşme anlamına gelmediğini yeterince açık biçimde kanıtladı. Bu politikaların kutup
Toplumların 1945 sonrası dönemde en başta gelen hedef ve beklentisi iktisadi kalkınma ve beraberinde getireceği varsayılan modernleşme oldu. Bu dönemin kalkınmacılıktan gelen iyimserliğinin ve gelişme gerçeğinin 1980´lerle beraber tersine döndüğünü biliyoruz. Bu kitaptaki yazıların ortak teması bu tersine dönüşün ve içerdiği dönüşümlerin azgelişmiş toplumlardaki etkisidir; krizin iktisadi boyutu ve azgelişmiş ülkelere nasıl yansıdığından çok, getirdiği dönüşümlerin politik ve ideolojik uzantılarının tartışı
Şirket birleşmelerinin kıdem tazminatına etkisi
Sermaye piyasası kanunu açısından anonim şirket birleşmeleri
İşletmelerde işveren değişikliğinin iş sözleşmelerine etkileri
Birleşme ve satın almalarda işletme değerlemesi
Birleşmelerde başarı ve başarısızlık
Pazarlama
Yönetim - organizasyon
Şirket birleşmelerinde stratejik kaynak ve yetkinliklerin yönetimi
İşletme bilimi literatüründe birleşme kavramı
Şirket birleşme, ele geçirme ve satın alma işlemlerinin finansal çerçevesi
Birleşme ve devralmalard
Toplam 84 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 40-60 /
Aktif Sayfa : 3
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.