Özellikle aynı kültür çevresinde bulunmanın etkisiyle, İranlı ve Afganistanlı şair, yazar ve düşünürlerin yapıtları Türkiye'de yüzyıllar boyunca ilgi gördü, ders kitabı olarak okutuldu, bu yapıtlara şerhler ve nazireler yazıldı.
Yirminci yüzyıl başlarında ise İran ve Afganistan'da edebiyatın Batı'ya yönelmesinde, bu ülkelerin aydınlarının Batı'nın kapısı olarak gördükleri ülkemizin büyük etkisi oldu.
Oysa, bu iki ülkenin modern yazarlarından, Samed Behrengi ve Sâdık Hidâyet gibi İranlı bir iki imza dışınd
Kafka, içinde yaşadığı dönemin, o dönemin olaylarının değil, gelmiş geçmiş tüm zamanların toplumsal mekanizmalarının yarattığı yalnızlığı, anlamsızlığı betimlemiştir.
Kuşkusuz, karanlık bir tablodur bu. Bu karanlık tabloyu aydınlatan ise Kafka Güneşi'dir. Gecenin en yoğun ânında doğan, karanlığın tüm gizlerini açığa vuran ışığıyla, bizlere, insanlara yalansız bir dünya göstermeye çalışan, bunu handiyse özür dilercesine mırıldanarak gerçekleştiren, son aşamada da pişman olup tüm yazdıklarının yakılmasını (b
Bu kitap bir şiir antolojisidir, sözcüğün Yunancadaki anlamıyla şiirin bir çiçek-dermesidir. Homerosçu İlahiler'in huşu veren buhuru, Arkhilokhos, Semonides ve Hipponaks'ın taşlamalarının keskin aromasıyla karışır; Kallinos ve Tyrtaios'un askeri teşviklerinden heyecanlanan okur, Solon'un yahut Ksenophanes'in bilge dizelerinin ferahlatıcı deminde soluklanır. Theognis'in kadim sofralarında, aşk hasretiyle kavrulan Mimnermos, Sappho, Alkaios ve Anakreon'un rayihaları yarışır. Bu bir demet çiçeğe kulak verenler
Yaşayan antropologlar arasında başka disiplinler üzerinde en fazla etki yaratmış isimlerden biridir Mary Douglas. Klasik eseri Saflık ve Tehlike´de yetkin bir örneğini verdiği metodolojisinin en önemli yanı, ilkel denen kültürleri ve kendi kültürünü anlamak için ayrı ayrı analiz yöntemleri kullanmayı, o kültürleri ötekileştirmeyi reddetmesidir. Sömürgeci antropoloji geleneğinin, kendi kültürünü rasyonel ve üstün, diğer kültürleri de içerdikleri tuhaf inançlar ve ritüellerden dolayı irrasyonel, çocuk ya da n
Kuaför, hizmet satın aldığımız benzer başka mekânlar gibi asıl işlevinin yanında, birçok başka tecrübe yaşatan, sosyalleştiğimiz, dertlendiğimiz, deva bulduğumuz ve çevremizi tanıdığımız bir mekân. Kadın bedeni ve hatta ruhunu tımar etme iddiasında bir işletme olduğu için de beden politikalarının ve cinsiyet rollerinin kurulduğu, yıkıldığı, yeniden kurulduğu ve sınandığı bir yer aynı zamanda.
- Funda Şenol Cantek
Bir ortam, hatta adeta bir kurum, kuaför; merkezden taşraya, her yerde hazır ve nazır. Kuaför
Bu derleme Şavkar Altınel'in yıllar içinde çeşitli yayın organlarında yayımlanıp kitaplaşmadan kalmış yazılarından bir bölümünü bir araya getiriyor. Okumakta ne bulduğumuzdan Mississippi'nin Amerikan kültüründeki yerine, İstanbul'u anlatan yabancı yazarlardan ölmeye hazırlanan örümceklere, Philip Larkin'in son günlerinden Hergé'nin Tenten Tibet'te ile ulaştığı doruğa uzanan büyüleyici yolculukta, Altınel'in hayata ve edebiyata bakışı her zamankinden duru ve net bir şekilde sergileniyor.
Günümüzün en ilgi çe
Özet - Teknik - Kritik - Karakter Analizleri - Yazar Biyografileri
Batı Edebiyatını iyi öğrenmek için bu edebiyatı oluşturan eserler ve yazarları hakkında bilgi sahibi olmak gerekir. 100 Büyük Roman bu ihtiyacı karşılamak için hazırlanmış ve dört cilt halinde okuyucuya sunulmuştur.
Roman nasıl okunur? , Romancının realite görüşü, Romandaki karakterler, Romancı nasıl çalışır?, Karakter belirtilmesi, Romana bakış tarzı, Plan, Hikaye, Tez, Üslup hakkındaki giriş yazısının da roman konusuyla ilgilenenler için
Batı Edebiyatını iyi öğrenmek için bu edebiyatı oluşturan eserler ve yazarları hakkında bilgi sahibi olmak gerekir. 100 Büyük Roman bu ihtiyacı karşılamak için hazırlanmış ve dört cilt halinde okuyucuya sunulmuştur.
Roman nasıl okunur? , Romancının realite görüşü, Romandaki karakterler, Romancı nasıl çalışır?, Karakter belirtilmesi, Romana bakış tarzı, Plan, Hikaye, Tez, Üslup hakkındaki giriş yazısının da roman konusuyla ilgilenenler için faydalı olduğunu belirtmek isteriz.
Bu kitabın her şeyden önce öğr
Buyrun, oturun dostlar,
hoş gelip sefalar getirdiniz.
Biliyorum, ben uyurken
hücreme pencereden girdiniz.
Ne ince boyunlu ilâç şişesini
ne kırmızı kutuyu devirdiniz.
Yüzünüzde yıldızların aydınlığı
başucumda durup el ele verdiniz.
Buyrun, oturun dostlar,
hoş gelip sefalar getirdiniz.
Nâzım Hikmet
*Editör : Boğaziçi Üniversitesi Nâzım Hikmet ve Sanat Araştırma Merkezi
Batı Edebiyatını iyi öğrenmek için bu edebiyatı oluşturan eserler ve yazarları hakkında bilgi sahibi olmak gerekir. 100 Büyük Roman bu ihtiyacı karşılamak için hazırlanmış ve dört cilt halinde okuyucuya sunulmuştur.
Roman nasıl okunur? , Romancının realite görüşü, Romandaki karakterler, Romancı nasıl çalışır?, Karakter belirtilmesi, Romana bakış tarzı, Plan, Hikaye, Tez, Üslup hakkındaki giriş yazısının da roman konusuyla ilgilenenler için faydalı olduğunu belirtmek isteriz.
Bu kitabın her şeyden önce öğr
Ben Miyim Kurban adlı kitabımızın hikayesi Didem Görkay'ın, hemen her gün karşımıza çıkan kadın cinayetlerine karşı bir edebiyatçı olarak neler yapabileceğini düşünmesiyle başladı. İlk olarak şiddete maruz kalan kadınlar konusuna dikkat çekmek üzere Büyü adında bir öykü yazdı. Daha sonra bu konuyu sadece bir yazarın değil, farklı yazarların kaleminden çıkmış öykülerle ele almaya karar verdi. Edebiyat çevremizden aynı hassasiyeti paylaşan yazarlarla temas kurdu, onlardan öyküler yazmasını istedi. Recep Usta
Bir Çıkış Yolu, Cevdet Said'in 1990'ların sonuyla 2000'lerin başında İslam dünyasının mevcut durumuna dair yazdığı makalelerin ve yorumların derlemesi. Derlemede Kur'an'ın anlaşılmasına, fıkha, hakkın batılla karıştırılmasına, İslami kavramlara dair, daha ?teknik özellikli metinler yer aldığı gibi dünyanın siyasi ve toplumsal kültür yapısını yorumlayan eleştirel makaleler de var. Bu yönüyle sadece sıradan bir gözlemcinin eseri değildir bu kitap. Aynı zamanda fikri merkeze alarak günümüzün acil sorularına
Murathan Mungan düzyazılarını bir araya getiren kitaplarının sonuncusu Güne Söylediklerim için şunu söylüyor:
Bazı kitaplar neredeyse kendiliğinden çıkar ortaya; elinizde kitap da onlardan biri. Zamanla biriken yazılardan belli bir noktadan sonra kararlaştırılmış bir sona adım adım ilerlediği kitaplarımdan değil bu; işlerin günlerin akışında ansızın geldi... Yirmili yaşlarımdan başlayarak bugüne dek çeşitli nedenlerle, çeşitli yerlerde sayısız konuşma yaptım, beni daha önce onların birinde dinlemiş olanlar
Yüz binlerce Ermeni yurttaşımızın ölümüne ve hayatta kalabilenlerin çoğunun da ata topraklarından, yurtlarından göç etmesine neden olan 1915 olaylarının üzerinden yüz yıl geçti. Bu Büyük Felaket'in adı ve kurbanlarının sayısı konusunda kavgaya saplanıp kalmış olmak; dahası 1915i hâlâ nefret söylemiyle tartışmak aynı toprağı, yurdu paylaşan halklar arasına saplanmış zehirli bir hançerdir. Bu hançeri çıkarmanın, ortak bir vicdanda buluşmanın zamanı gelmiş, geçmektedir.
Üç kuşaktan saygın otuz beş edebiyatçın
İran edebiyatı, daha doğru bir ifadeyle Fars edebiyatı iki bin beş yüz yıllık kültür hazinesi içinde doğup gelişmesini sürdüren şiir üstüne kurulmuştur. Şiirsiz bir İran edebiyatı nasıl düşünülemezse, şiir söylemeyen, şiir okumayan, ezberinde çokça şiir olmayan bir İranlı da düşünülemez. Şiirsiz bir hayat, şiirsiz bir toplantı hatta şiirsiz bir bilimsel kongre bile İranlı için söz konusu olamaz.
Mehmet Kanarın hazırlayıp çevirdiği İran Şiiri Antolojisi, klasik dönemin Hâfız, Sadî, Hayyâm, Attâr, Mevlânâ gi
NEŞELİ KONULAR, Aydın Boysan'ın yazarlık yaşamının 30. yılı için kendi seçtiği yazıları bir araya getiriyor.
93 yaşındaki yaşam ustası 1945 yılında Akademi'yi bitirip mimarlığa başladı. 62 yaşından beri köşe yazıları yazıyor. Kaliforniya'dan Sibirya'ya kadar yedi iklim, beş kıtayı gezdi. İlk kitabı 1984 yılında yayımlandı: Umut Simit... Bunu izleyen 30 yıl boyunca yayımlanan kitaplarının sayısı 42'ye ulaştı. Her eserinde insana ve yaşama, çevreye ve zamana, sanata ve bilime duyduğu saygıyı keskin bir zekâ
Türk edebiyatının büyük ustalarından Çetin Altan, 70 yıllık yazı hayatı boyunca hemen tüm türlerde eser verdi. Tüketilmesi bir yana, bir çırpıda kat edilemeyecek genişlikte bir yapıt ortaya koydu.
Enseyi Karartmayın adını verdiğimiz seçkide, Büyük Gözaltı ile romancı, Çemberler ile oyun yazarı, Üçüncü Mevki ile şair, Yeryüzü Tanrıçaları ile denemeci, Al İşte İstanbul ile gezi yazarı Çetin Altan çıkıyor karşımıza.
Halen Şeytanın Gör Dediği başlığı altında sürdürdüğü köşe yazarlığının geniş külliyatından yapı
İnsanoğlunun, edep ve fazilet elde edip, üstün bir ahlâka sahip olması pek çok tecrübelere muhtaçtır. İnsan ömrü, o mânaların idrak edilmesine yetmediğinden ve yoğun dünya meşgalesi, kemâl mertebelerini kazanmaya engel olup onun önüne set çektiğinden, hikmet ehli insanlar, mecburen peygamberlerin yaşantılarını, padişahların haberlerini, takva ehli insanların hikâyelerini, sâlih kimselerin alışkanlıklarını, bilge insanların ahlâklarını ve cömert kişilerin davranışlarını kitaplara geçirip yazdılar; kıssaları,
Çok derin olan kuyu değil, çok kısa olan iptir. -Çin bilgeliği
Öğüt vermek kolay, örnek olmak zordur. -La Rochefoucauld
Faydasız hayat erken ölümdür. -Goethe
Gerçek başarı, başarısız olmak korkusunu yenmektir. -Paul Sweeney
Müzik, meleklerin konuşmasıdır. -Carlyle
Dünyayı yerinden oynatan insan ruhudur. -Antoine de Saint-Exupéry
İnsan şişirilmiş tulum gibidir, ağzı açılınca söner. -Kaşgarlı Mahmud
Hayat geriye doğru anlaşılır, fakat ileriye doğru yaşanmak zorundadır.
Søren Kierkegaard
Mutluluk, varacağımız
Toplam 45 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 20-40 /
Aktif Sayfa : 2
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.