“Bizi insan yapan nedir?” sorusu ilginizi çekiyorsa, antropolojinin önemli noktalarına ışık tutan bu yolculuğa
katılabilirsiniz.
Tarih öncesi atalarımızın ilk adımlarından, karmaşık dillerin gelişimine, dünyanın dört bir yanındaki dinlerin
ve kültürlerin inceliklerine kadar, çok çeşitli etkenler bildiğimiz insan türünü şekillendirmiştir. Antropoloji,
geçmişte kim olduğumuzu, bunun bugün insanlar için ne anlama geldiğini ve yarın kim olabileceğimizi
anlamak için bu büyüleyici tarihsel ağı çözmeye çalışı
Sosyal antropoloji ve etnolojinin önemli isimlerinden James George Frazer, bu kitabında yıllar süren derin incelemeler sonucunda inşa ettiği perspektifiyle insanlığın serüveni üzerine görüşlerini kuramsallaştırıyor. İlkel toplulukları gelenekler, ritüeller, folklor ve daha birçok yönden ele alan Frazer, kendine özgü karşılaştırmalı metodolojisiyle akıl yürütüyor. İnsanlığın uzun yolculuğunda yarattığı inançları, kurumları, yaşam tarzlarını, sonsuzluğa ulaşma çabalarını, genel okur kitlesi için açıklıyor. Bu
İletişim alanının önde gelen profesörlerinden Arthur Asa Berger’in Kültür Eleştirisi, kültür kavramına dair netlik kazanmak isteyen herkesin ve özellikle öğrencilerin, deyim yerindeyse, imdadına koşuyor. Edebiyat teorisinden Marksizme, psikanalizden göstergebilim ve sosyolojiye kadar pek çok kavram bu çalışmada son derece sade ve anlaşılır bir dille çok sayıda örnekle anlatılıyor. Kitabın meramı yazarın şu sözlerinde de ifade buluyor: “Etrafınızdaki dünyayı farklı görmeye başladığınızda ya da bu kitapta öğr
Sedat Ulugana’nın çalışması merkezine Kürt ve Ermeni coğrafyasının önemli bölgelerinden biri olan Bitlis’i alıyor. Tanzimat’la birlikte resmî ve gayriresmî idari biçimlerin değiştiği bu coğrafyada Osmanlı’nın aşiretlerle olan ilişkilerini inceliyor. Jön Türklerden başlayarak ele alınan “şiddet”, bölgedeki gayrimüslimlerin, Sünni olmayan unsurların kaderini gözler önüne seriyor. Jön Türk Devrimi’nin önce yarattığı heyecanı, akabinde yaşattığı hayal kırıklığı ve kaosu ve bu hayal kırıklığının isyana nasıl dön
Savaş sonrası sağ kalmak nasıl bir şey? Bazen zor, bazen katlanılmaz, bazen neşe dolu. Ama hep bir şeylerle ilintili. Yitmiş ama yok olmamış şeyler, sahibini yitirmiş şeyler, el değiştirmiş, göç ederken geride bırakılmış, başka şeylerin yerini doldurmak için alınmış, sahipleri belirsiz, kullanılmış, aranan ama artık hiçbir yerde bulunamayan, bozuk, kırık dökük şeyler... Halide Velioğlu, Bosnalı akrabaları arasında geçirdiği iki yılı anlatırken, gündelik hayatın harcıâlem haller
Ramazan ayı geldiğinde memleketin en çarpıcı motiflerinden birini, iftardan sonra cami minareleri arasında yanan mahyalar oluşturur. Yazıyla ışığı birleştiren mahyalardan yayılan deyişlerden biri, çocukluğumdan beri hiç değişmeden her yıl yeniden belirir. Din hayattır diye bir ay boyunca minarelerin arasından sokaklara akıp duran bu deyiş, garip bir şekilde hem huzur hem de tatlı bir ürperti verir insana... İnanan bir kalbin ve zihnin sesidir bu. Hayatın dinden, onun 'öznesi'nden kaynaklandığını anlatır. Ha
Modern antropolojinin kurucu isimlerinden biri olarak kabul edilen antropolog ve halkbilimci Sir James G. Frazer, en önemli eseri Altın Dal'da insanlığın eriştiği nok¬taya gelmesinde gönül borcuyla anmamız gerekenlerin çoğunun yabanıllar olduğu¬nu ileri sürüyor.
Barbarlıktan uygarlığa toplumların bütün aşamalarında ortak olan ve çoğuna bu¬gün de sahip olduğumuz düşünme biçimlerini, insanla ve doğayla ilişki kurma yolla¬rını mitoloji, din, folklor, büyü, ölüm ve tanrı gibi kavramlar üzerinden tek bir halkla
René Girard, Şiddet ve Kutsal'da şiddetin kaynağında kutsalın bulunduğunu iddia ediyor. Uygarlığımızın merkezindeki yapının köklerine inerek tarih boyunca görüldüğü, edebiyat ve mitte temsil edildiği haliyle şiddeti araştırıyor. İnsan kötülüğüne dair çığır açan bu incelemede İncil anlatıları ile Yunan tragedyalarını özgün bir bakış açısıyla yeniden okumasının yanı sıra, tarihin ilk kültürel ve toplumsal kurumlarına ve ilk kurban törenlerine evrensel bir açıklama getirmek için sosyoloji, etnoloji ve psikanal
Sema Kaygusuz'un düz yazılarını bir araya getirdiği Aramızdaki Ağaç 21 yazıdan oluşuyor.
Şimdi diyorum ki dost, aramıza koyacağımız udu henüz hak etmedik biz. Meragi'nin bestelediği Şirazi güftelerinden bihaber kan koklayan vahşi hayvanlar gibi kör olası cahilliğimizle ömürsüz güzelliği arıyoruz yüreğimizde. Ne kültürsüzlükle ne de savaşla açıklanabilecek bir nasipsizlik bizimkisi. İnsanı anbean çürüten meraksızlık. Diyorum ki, gel yürekten bir meydan okumayla aramıza ud-i mükemmel'i koyalım. Parçalamak iç
Toplum bilimlerini belki de temelinden sarsan, açtığı yeni ufuklar, getirdiği farklı boyutlarla insanı bambaşka ve çok daha zengin bir düzlemde ele alan budunbilimin önde gelen isimlerinden Claude Levi-Strauss, Yaban Düşünce ile yalnızca bir/birçok bilimin önünü açmakla kalmamış, aynı zamanda da yapısalcılık yaklaşımının uygulanım alanını genişletmiştir. Yazarın yöntem sorunlarını ve tarih yaklaşımını sergilerken, zamanda da ilkel olarak adlandırılan toplulukların düşünce sistemlerini de ele alan bu temel y
Saussure'ün Genel Dilbilim Dersleri, Freud'un Düşlerinin Yorumu, Wittgenstein'ın Tractatusu yüzyılın düşünce yaşamında ne oranda önem taşıyorsa, Claude Levi-Strauss'un Hüzünlü Dönenceleri de o oranda önem taşır. Antropolojinin bu çağdaş klasiği ilk kez dilimize kazandırılıyor. Levi-Strauss öncü bir bilim adamı olmasının ötesinde, dili kullanışındaki ustalığı, Avrupa-merkezliliği aşan bakışı ve lirik denilebilecek üslubuyla neredeyse Proust'la boy ölçüşen bir yazar kimliğiyle karşımıza çıkıyor. Soru şu: İlk-
Antropologlar, alan çalışması sırasında yaşadıkları çeşitli kişisel deneyimleri arkadaş sohbetlerinde sık sık dillendirirler. Ama nitel çalışmalar kâğıda dökülürken önemsiz detaylar, terslikler, hatta başarısızlıklar olarak görülen bu deneyimler genellikle yansıtılmaz. Oysa araştırmacının sahada karşılaştığı ya da dahil olduğu kimi durumlar (kimlik çatışmaları, bürokratik ve ideolojik engeller gibi), araştırmanın ilerleyişini etkilediği gibi, yönünü dahi değiştirebilir.
Etnografik Hikâyeler, işte bu kişisel
Claude Lévi-Strauss gibi, uzaktan bakmayı tercih ettiğini açıklamış bir antropolog, günlük bir gazeteye yazı yazacak olsaydı ortaya nasıl bir toplam çıkardı? Bu sorunun cevabını temsil ediyor Hepimiz Yamyamız: Lévi-Straussun 1989-2000 yılları arasında İtalyan La Repubblica gazetesine yazdığı yazılardan oluşuyor esasen. Yeri geldiğinde deli dana hastalığı veya Lady Diananın ölümü gibi güncel konulardan hareket eden bu yazılarda, bir yandan antropolojinin ana temaları ele alınıyor, bir yandan da modernliğin g
Richard Sennett'in düşünce hayatı insanların şehirlerde nasıl yaşadıklarını araştırmakla geçmiştir. Bu kitapta bir araya getirdiği iki denemede kendi dönemlerinde dünyanın en büyük iki şehri olan Venedik ve Paris'i ziyaret ederek sürgünlerin hem coğrafi hem de manevi mekân içindeki durumu üzerine düşünüyor. İlk bölümde Rönesans dönemi Venedik'inde devletin dayattığı yabancılık statüsünün zengin bir topluluk kimliğine tercüme edildiği Yahudi gettosunu ele alıyor. İkinci bölümde ise siyasi sürgünlerin topland
1915'te emirlere karşı gelerek Ermenileri ölüm yolculuğundan kurtarmaya çalışan devlet memurları, din adamları, aşiret reisleri, köy ağaları ve sıradan insanlar da vardı. Bazıları dinî inançları gereğib ya da bir tür şeref ve itibar anlayışıyla; bazıları insani açıdan yapılanları kabul edilemez bulduğu ya da memleketleri için bir felaket olduğunu düşünerek yapılanlara karşı çıktılar. Akıntıya Karşı bu insanların hikâyelerini aktarırken, bu tür araştırmalarda karşılaşılabilecek sorunları ve tuzakları da hass
Bütün insan toplumları siyaset üretir ve hepsi de tarihin akışından etkilenirler.
Uzun süre antropoloji biliminin marjinal bir dalı olarak görülen Siyasal Antropoloji, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra, özellikle de 1960'lı yıllarla birlikte yeni bir disiplin olarak kendini kabul ettirdi. Bu gelişmede belirleyici rol oynamış eserlerden biri de hiç kuşkusuz Georges Balandier'nin kitabıydı. Yazarın, tarihin itibarının iade edilmesine yönelik güncel girişimler arasında saydığı bu kitapta, toplumların içsel dinam
Talal Asad, Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın pek çok yerinde sert kamusal tartışmalar yaratan bir kavram olan laikliği ya da sekülarizmi, genellikle dinleri konu almış olan antropolojinin araştırma nesnesi haline getiriyor bu kafa açıcı kitabında. Wittgenstein´dan esinlenen bir perspektif benimseyen Asad, bu kavramın Hıristiyanlık ve İslam tarihi içinde izlediği gelişim sürecini izliyor: Din ve sekülarizm etrafındaki kavramlar gramerindeki değişikliklerin, bu tarih içindeki pratik değişiklikleri nasıl di
Burada ölçme ile kastedilen, pozitivist bilimin 20. yüzyıl başındaki prestijinden yararlanarak insan kafatasının, kemiklerinin, alın açıklığının ve benzeri beden parçalarının ölçülmesi ve Türkiye Cumhuriyeti´nin kuruluş yıllarında bu bilimkurgusal antropolojinin bilimselliğine dayanarak ırkın bir gerçek sayılması, gerçekmişcesine kullanılmasıdır. Hiç bir insanın ayağına tam gelmeyen, masal kahramanlarına yaraşır, camdan bir ayakkabıdır bu tasarı. Ama bu debdebeli fantastik ayakkabı (ölçü) bir işe yaramıştır
İnsanlar beyinleri büyüdükçe daha zeki hâle geldiler. 2 milyon yıl kadar önce bazı insangiller bir şekilde kuyruksuz maymununkilerden daha büyük bir beyne sahip olacak şekilde evrimleşti ve bir milyon yılda beynin boyutu modern insanda görülen boyuta ulaştı. Dil, bu süre içinde bir yerde, muhtemelen bir buçuk milyon yıl önce evrimleşti. Oysa modern insanı yansıtan maddi kültür yalnızca 100.000-200.000 yıl önceye dayanmaktadır. Farklı ayırıcı özelliklere sahip olsak da beyin ve ürettiği davranışlar bizi diğe
Farklı dallardan on bilimciyi bir araya getiren komisyon, merkezi Lizbon´da bulunan Fundação Calouste Gulbenkian tarafından kurulmuştur. Komisyonun iki yıla yayılan çalışmalarının ürünü olan bu rapor, son biçimini Haziran 1995´te almıştır. Bir manifesto niteliğinde olan kitap, konu üzerine dünya çapında bir tartışma açmayı amaçlıyor. 1996 yılından itibaren Portekizce´den Lehçe´ye on beşin üzerinde dile çevrildi.
Kitabın Türkçe´de yayımlanması, 1998´de Toplum ve Bilim ile Defter dergilerinin ortaklaşa
Toplam 30 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.