Anarşizm nedir ve anarşistler ne ister? Meraklı bir hümanist baba ile konuyu araştıran anarşist ve aktivist oğlu hoşça sohbet ederek bize bu soruların yanıtını veriyor.
İki adam, sohbetleri sırasında, anarşi ve demokrasi kavramlarının köklerine geri dönüyor. Anarşizmin belli figürlerini ve bu devrimci hareketin farklı akımlarını hatırlatarak, sözlerini günümüz dünyasından örneklerle destekliyorlar. Büyük tahakküm sistemlerine (devlet, din, ataerkillik, kapitalizm ve ırkçılık) yönelik anarşist eleştiriyi ana
Siyasal konularda yazmaya başlayınca, o zamana kadar, benden yalnız şiir ya da roman okumaya alışmış yeni kuşağın çiçeği burnunda solcuları epeyce şaşırmışlar, dediklerimi basbayağı hafife almışlardı, Türkiye ölçüsünde olduğu kadar dünya ölçüsünde de, sözlerimin bazı önemli gerçekleri taşıyabileceği kimsenin aklına gelmiyor, herkes çoktan eline geçirdiğini sandığı sosyolizm anahtarıyla, çok yakında, -belki birkaç ay sonra- devrim kapısını açacağını umuyordu.
(...) Hiçbirisinin dikkate almadığı nokta, en ön
Diyarbakır'ın Karaağaç Köyü Kuran Kursu'nda can veren altı çocuk;
tarikat şeyhleri tarafından kutsanmış 'imansız' bir piyasanın ve bu kuralsız
piyasada bozdurulmuş kör bir inancın kurbanlarıydı. Karaağaçlı çocukları;
anayasasında yazıldığı üzere demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti
olması beklenen Türkiye Cumhuriyeti'nin diğer kimsesizleri izledi: Konya
Taşkent'te doğalgaz patlamasında yiten on sekiz ve Adana Aladağ'da köze
dönmüş on iki kız çocuğu, Karaman'da tecavüze uğrayan on erkek çocuk,
Kütahy
Stephen Kotkin üç ciltlik büyük emek ürünü eserinin bu ilk cildinde, 20. yüzyıl tarihinin şüphesiz en etkili siyasi şahsiyetlerinden Stalin'in Çarlık Rusyası'ndan Ekim Devrimi ve sonrasına uzanan 1878-1928 arası yetişme sürecini anlatıyor. Stalinizmin kuluçka dönemi olarak da okunabilecek bir süreç.
Stalin'in gençlik dönemi ve onun Sovyet iktidarının ilk on yıllık döneminde bir lider olarak sivrilmesinin seyrini anlatıyor bu kitap.
Stalin'in -o zamanki adıyla Soso Cugaşvili- yoksul bir ailenin evladı olar
Nereye dönse, ne yapsa vazgeçemediği ve bırakamadığı şeylerin toplamıdır insan. Onların içimizde birikmesidir varlığımızın esasını oluşturan. Kristaller halinde içimizde çökelmesi, yer etmesidir. En baştan bizi orada bekleyen, verili bir kimlikle, 'fıtratımıza' kayıtlı bir özle başlamayız hayata. (...) yüce bir gayretle adeta yoktan
var ederek adım adım inşa ederiz kendimizi. Yaşadığımız bütün ayrılıkların, kayıpların ve hüsranların yasını tutarak, onlardan ve bozulan her ilişkiden, sevdiklerimizi inciten v
ÜLKÜCÜLER, bilinen tarihin, hiçbir döneminde sayıca çok olmamışlardır. İnsanoğlunun zayıflığı böyle bir sonuca imkân vermemiştir. Yine de bir cemiyetteki ülkücü sayısının milletlere ve zamana göre değiştiği gerçeğini inkâr edemeyiz. Bazı milletler, tarihleri boyunca ülkücü çıkarmamış ve belli bir ülküye bağlanmanın yüceliğini yaşayamamışlardır. Diğer taraftan bazı milletler de, sık sık büyük ülkücüler yetiştirmiş; yeryüzünün çehresine yenilik getirmişlerdir. Türk Milleti, örnek ülkücüler yetiştiren ve tarih
Express dergisi Şubat sayısında da derinlikli söyleşi ve yazılarla ülke ve dünya gündemini tartışıyor. Tim Cunningham'le Sınır Tanımayan Palyaçolar, Erman Akçay ve Elif Yıldız'la yeni nesil fanzinler, Biraradayız-Buradayız inisiyatifi, Halkevleri genel başkanı Oya Ersoy ve ÖDP genel başkanı Alper Taş'la referandum-hayır kampanyası üzerine yapılan söyleşilerin yanı sıra, Şükrü Argın, Ümit Akçay, Banu Güven ve Ragıp Duran'ın yazıları ve John Berger dosyası dergide yer alan konular arasında.
Sosyalizmin tesisinden elde edilecek en büyük kazanç, bizleri o pek sıkıcı şeyden, başkaları için yaşama zorunluluğundan kurtarması olacaktır.Oscar Wilde'ın bu açılış cümlesi, toplumsallığa değil de bireyselliğe vurgu yapan bir sosyalizm anlayışına karşılık geliyor. Kalabalıkların inanç ve değer yargılarının çoğu zaman mutlakiyetçi otoriteye yol açtığını çok erken bir tarihte görmüş olan Wilde, geleneksel ahlakçılıklara, din temelli hayır kurumlarına karşı çıkar, belirleyici olanın insanın hayırseverliğe mu
Vatandaşlığı evrensel geçerlilik olarak sunan, ancak bazılarını vatandaş sayarken bazılarını adı konmamış biçimde dışlayan teamüller/pratikler, modern devletin olağan faaliyetlerinden sayılır hale geldi. Vatandaşlığın sosyal içeriğini, hak nosyonunu dışlayan bu faaliyetler; dışarıda bırakılanların da kendi varoluşlarını devam ettirebilecek çareler üretmesini gerektirdi. Vaat edilmiş cemaatin parçası oldukları söylenip, böyle muamele görmeyenler için kendilerine ait hakları tespit edip sahip çıkmak da siyasa
?Milliyetçiliğin farklı veçhelerle kişiselden toplumsala ve kamusala
uzanan bir hatta birdenbire, kendiliğinden, bağlantıda olduklarımızın
dilinde ve doğrudan kendi dilimizde beliriverdiği, kurumsal iktidar
mekanizmalarının çekirdeğinden çıkan, kurumsal iktidarı ellerinde
bulunduranların gönüllü benimsedikleri bir söylem olduğu bir
coğrafyada yaşıyoruz. Milliyetçiliği böylesine sirayet edici kılan asıl
etmenin farklı biçimleriyle cinsiyetçiliği içermesi, farklı tarihsel-siyasal
dinamikler içerisinde farklı
Bir anayasa hukukçusu olan Schmitt'in, hukuku yasal olanın ötesinde değerlendirmesi ve hukukun yalnızca hukuk olmadığı düşüncesi, onun bugüne kadar hukuk dışında da sayısız alana katkı sağlamasına sebep olmuştur. Politik kriz ve politik krizin karşısında teorinin durgunluğunun ürettiği krizi değerlendirme çabasıyla kaleme alınan bu çalışma, Schmitt'in bu kimliğini göz önüne alarak, ana eksenine çağdaş politik felsefenin eleştirel Schmitt okuması ihtiyacını koyuyor. Özgürlükçü bir politik realizm mümkün müdü
Agonistik bakış açısından demokratik siyasetin ana kategorisini, demokratik 'herkese özgürlük ve eşitlik' ilkelerine bağlı, ancak bunların yorumlanışı konusunda ayrışan 'muhalif' kategorisi oluşturur. Muhalifler bu ilkeleri yorumlayış biçimlerinin hegemonik olması için mücadele etseler de, karşıtlarının kendi pozisyonlarının galibiyeti için verdikleri mücadelenin meşruiyetini sorgulamaz. Muhalifler arasındaki bu karşılaşma, canlı bir demokrasinin olmazsa olmazı, 'agonistik mücadelenin' var olma şartıdır. -
Hannah Arendt'in kapsamlı eseri Totalitarizmin Kaynakları'nın Türkçe çevirisi, üçüncü cilt Totalitarizm ile tamamlanıyor. Arendt'in anti-semitizm ve emperyalizm tartışmalarını ele aldığı iki cildin ardından, esere doğrudan adını veren bu ciltte totalitarist düşüncenin kökenleri, örgütlü hareket haline gelişi, kurumsallaşması, propaganda ve manipülasyon araçları etraflıca inceleniyor. Totalitarizmi sadece faşizmin çerçevesine sabitlenerek ve anti-semitizmin kıyıcılığı ekseninde ele almayı reddeden Arendt, bi
Cumhuriyet döneminde girişilen Türkleştirme ve sekülerleştirme
politikalarına dayanan yeni kimlik inşası, devletin ideolojik ve baskı
aygıtları aracılığıyla gerçekleştirildi. Cumhuriyet devletinin bu amaçla
en fazla mesai harcadığı yerlerin başında Kürt coğrafyası geliyordu.
Ercan Çağlayan, bu kitapta, Diyarbakırın kuvvetli bir Türklük
merkezi haline getirilmesi için hazırlanan raporları, oluşturulan
kurumları, alınan önlemleri ve bunları tamamlayan güdümlü siyasal
temsil ve katılım yöntemlerini inceliyor.
Terör zayıfın silahı diye bilinir; gücü ve kaynakları kısıtlı eşkıyaların dehşet verici bir şiddetle önüne gelene saldırdığı, devletin ise masumları koruduğu söylenir her zaman. Yani siyasi meşruiyetiniz varsa, tam donanımlı büyük bir ordu elinizin altındaysa ve uluslararası meselelerde sözünüz geçiyorsa, kimse kalkıp da terörist diyemez size. Ancak terör gibi bir kelimeyi belki de ilk akla gelen anlamla ilişkilendirmek, belli başlı siyasi çıkarlarda kök salmış bir ideolojiyi kabul etmek olur. Terörist kimd
Eşref Edip:
?Uykularımı yitirdim bu yaşta Milli Nizam için.
Ehveni şer yok artık. Hakkın ta kendisi var??
Necip Fazıl:
?Milli Nizam, edebi nizam!. Bu parti size han, hamam, arsa,tarla, arazi, apartman, refah ve mutluluk vaat etmiyor. Bu Milli Nizam size çile vaat ediyor. Bu çileye katlanacaklar, gönül muhabbet fedaileri vaat ediyor. Bu çileye katılanlar buyursunlar.?
Türkiye solunun en kitlesel olduğu dönem 1970lerdir. Bugün dahi
solun farklı renklerinden siyasi hareketlerin, o dönemdeki öncül
örgütlerine ve o örgütlerin kitleselliğine referansla sergiledikleri
özgüven, bu tespiti hâlâ geçerli kılmaktadır. Askerî darbeye kadar
varlığını ve kitleselliğini muhafaza eden sol parti, örgüt ve hareketlerin,
darbeyle beraber çekildikleri mevziler ise, 1970lerle kıyaslandığında
oldukça sathi bir siyasal etkiye işaret eder. 1970lerde Türkiye
Solu, solun en canlı yıllarını
İletişim Yayınları`nın sosyal bilimler alanında büyük ilgi gören
ansiklopedik-kitap dizisi Modern Türkiye`de Siyasî Düşünce`nin yedinci kitabı
olan Liberalizm, okurlarımızın ilgisine sunuldu.
Editörlüğünü Murat Yılmaz`ın yaptığı bu ciltte 50`nin üzerinde yazı var ve 40`ın üzerinde yazar katkıda bulunuyor. Bu ciltte yer alan yazı ve yazarlar kitaptaki sıralarıyla şöyle:
Mustafa Erdoğan, Liberalim ve Türkiyedeki Serüveni,
Ahnet İnsel, Türkiyede Liberalizm Kavramının Soyçizgisi,
F. Hasan Arol, Mehmet Cavi
Bir duruş, düşünüş olarak muhafazakarlık evrensel bir fenomen midir; dolasıyıla bireysel psikolojilere ya da kolektif tasarımlara indirgenebilir mi, yoksa tarihsel ve toplumsal göreliliklere bağımlı mıdır? Öte yandan, muhafazakarlık gelenekselcilik ya da reaksiyonerlikle özdeş midir yoksa farklı bir eşiğe mi işaret eder? Seçenekleri daha da çoğaltabiliriz ve her seçeneği doğrulamayı sağlayacak özel tarihsel-toplumsal veriler bulmak mümkün olacaktır. Modern Türkiye`de Siyasi Düşünce`nin bu cildi, muhafazakar
Komünizm kelimesini sahip olduğu anlam kaymalarından nasıl arındırabiliriz? Bugün küresel kapitalizme karşı mücadele etmek ve hayatını başka türlü biçimlendirmek isteyenler için komünizm fikri nasıl bir anlam taşıyabilir? Tarihsel olarak başarısızlığa uğramış girişimlerin hataları nelerdi? Komünizm fikrinde ne tür reformlar gerekli? Bu tür sorulara yaratıcı cevaplar getirmeyi amaçlayan Komünizm Fikri, başta Alain Badiou ve Slavoj Zizek olmak üzere, komünizmin sadece geçmişte kalmış bir ideal olmadığına, bug
Toplam 30 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.