Osmanlı'nın en sancılı yılları... İttihat ve Terakki'nin II. Abdülhamid ve rejim
karşıtı çalışmaları, imparatorluğun dört bir yanında alevlenen ayrılıkçı ayaklanmalar, Meşrutiyet'in ilanı, 31 Mart Vakası, Trablusgarp Savaşı, Bab-ı li Baskını, Balkanlarda kaybedilen topraklar ve Garbî Trakya Türk Cumhuriyeti'nin kuruluşu, Teşkilat-ı Mahsusa'nın faaliyetleri ve Arabistan çöllerinde İngiliz casuslarına
karşı yaşanan amansız mücadeleler. Dünyanın büyük bir savaşa sürüklendiği günlerde devletin kurtuluşu veya
Türk ve Arap, büyük Müslüman fikir ve dava adamı, merhum Çerkeşşeyhi-zâde Halil Hâlid Bey'in İngilizler tarafından kışkırtılan Araplara hitaben 1912 yılında yazıp, Arapçasıyla birlikte Kahire'de bastırdığı döneminin en ilginç siyasal metinlerindendir. Kitabın temel tezi İslam milletinin iki büyük ve önemli unsuru olan Türkler ve Arapların birbirinden ayrı yaşayamayacağı; onlar ayrılırlarsa Müslüman milletlerin istiklâllerini kaybedeceğidir. Hâlid Bey Türklerin idarelerindeki milletleri ve bilhassa Arapları
Eski edebiyatımızın ve folklorumuzun en önemli örneklerinden biri olan Dede Korkut Hikâyeleri o çağlardan günümüze kalan yapıtların azlığı dolayısıyla büyük bir değer taşır. Beş yüzyıl önce yazı diline geçirilmiştir bu hikâyeler. Usta edebiyatçı Cevdet Kudret tarafından halk ve öğrenciler için hazırlanan bu kitapta okumayı ve anlamayı kolaylaştırmak amacıyla günümüzün arı dili kullanılmış, değişikliğin elden geldiğince az olmasına çalışılmıştır. Bu kitapta, çok sevilen o eski halk hikâyelerimizi bir kat
Çocuk edebiyatı bütün bileşenleri ile kültürel kozalarını yenilediği bir evre içinde. Bugün artık çocuk edebiyatı kamusundan söz etmek yadırganmadığı gibi, bu alan edebiyatı özel bir ilgi odağı durumuna geldi. Çocuk modernleşmesine paralel olarak değişen çocuk ve çocuklukla birlikte çocuk edebiyatında çok hızlı bir amaç ve işlev değişimi yaşanıyor. Çocuk klasiği olarak adlandırılan kitaplar yanında çoğu dönem yazarının çocuk kitapları yeni kuşaklarca okunmuyor artık. Yeni çocukluğun edebiyatı boy atarken ço
Cevdet Kudret'in Türk Edebiyatında Hikâye ve Roman adlı üç ciltlik çalışması, bu alanın en önemli kaynaklarından biridir. Yeni Türk edebiyatının ilk yüz yılını (1859-1959) ele alan kitap, benzer çalışmalar arasında farklı bir nitelik taşımaktadır. Malzemenin kronolojik olarak dönemlere göre düzenlenmesi, incelenen yazarların hayatı ve eserleri hakkında ayrıntılı bilgi aktarılması kitaba bir edebiyat tarihi görünümü verirken, dönemleri temsil eden yazarların seçmece bir yöntemle belirlenmesi ve bol metin örn
Bugüne, yarına, hayata ve dünyaya Yunusça bakmaya ne çok ihtiyacımız var...
Ne hikâyeler yazıldı benim için, ne şiirler okundu adıma. Sözler söylendi, fetvalar mühürlendi namıma
Her yazan kendince bir Yunus hayal etti, kâh âşık Yunus diye anılır oldum, kâh miskin Yunus diye okunur oldum. Kimi şiirlerime tahammül gösteremedi. Kimi ayrılık gayrılık aradı kanımdan cana gelen kelimelerde.
Ne âşık Yunus'um, ne de miskin bir derviş. Herkes kendince bir isim verdi ömrüme. Oysa ben Tapduk'un Yunus'uyum.
Herkes
Bu kitaptaki makalelerin hepsi şu ya da bu biçimde tarihle ilgilidir. Makaleleri başlıca üç grupta topluyorum: Geçmiş tarih hakkındaki makaleler, bugünkü tarih hakkındaki makaleler ve genel olarak tarih hakkındaki makaleler. Açıkçası birinci ve ikinci grubun örtüştüğü söylenebilir. Ben, ikinci kategoriyi, güncel tarihi, olaylar ya da süreçler olup biterken devam eden tartışmalarla sınırlı tutmaya çalıştım. Üçüncü gruptaki makalelerde ise tarihçinin işleri ve görevleri değerlendirilmekte, özellikle de bölgen
Muallim Naci, herkesin Batı´ya ve yeniliğe doğru koştuğu, divan edebiyatından kaçtığı bir devirde, bu edebiyatın değerli yanlarının bulunduğunu cesaretle haykırmıştır. Buna karşın çok sade bir dille yazılmış şu dizeler onundur:
Tepeden nasıl iniyor bakın,
Şu kızın nişanlısı şanlıdır.
Yaradan nazardan esirgesin,
Koca dağ gibi delikanlıdır.
Kültür savaşlarının yapıldığı günümüzde aydın kimliğine / sahip olacak insanlar, mutlaka kendi klâsiklerini tanımak ve ` geçmiş güzellikleri gözler kamaştıran kültür hazinelerinden yararlanmak zorundadır. Kapı Yayınları olarak bizler, Türk klâsik şiirinin söz ustalarından on adedine ait gazellerin yer aldığı bazı cep kitapları hazırlamayı bir kültür hizmeti olarak gördük. Türk klâsik şiirinin ister lirik ve âşıkane, ister rindane ve şûhane, isterse mistik ve felsefî eda ile söylenmiş gazellerini, ama mutlak
Bir zamanlar yâr ettin leb-i mercana
Bülbül ettin beni gonce fidana
Bir zaman sığmazdım ben bu cihana
Şimdi de başıma dar ettin felek
Gevheri der ki sen dahi bulasın
Aldırıp yarını yârsız kalasın
Sen de benim gibi mecnun olasın
Yaktın vücudumu nâr ettin felek
AŞK AĞLATIR DERT SÖYLETİR Serisi:
Pir Sultan
Karacaoğlan
Aşık Ömer
Sümmani
Gevheri
Dertli
Dadaloğlu
Erzurumlu Emrah
Seyrani
Ruhsati
Bir benin bahası Gürcü Gürcistan,
Bir benin bahası Hind u Hindistan
Bir benin bahası şol Arabistan
Bir beni de Tatar Hanı bend etmiş
Bir beni bend etmiş Şam´ı Haleb´i
Bir beni bend etmiş Mısır, Anteb´i
Karac´oğlan eydur Nazlı Çelebi
Bir beni de Âl Osman´ı bend etmiş
AŞK AĞLATIR DERT SÖYLETİR Serisi:
Pir Sultan
Karacaoğlan
Aşık Ömer
Sümmani
Gevheri
Dertli
Dadaloğlu
Erzurumlu Emrah
Seyrani
Ruhsati
Aşk Harablıklar sever
Âşıklar
Katrede gizli ummân
Dünya nedir dost yoluna
Aşkın adeti böyledir
İnsandır hakkın aynası
Garip kuşun macerası
Ölüm değil düğün bayramı
Âşık geldi âşık gider
Ne olacaksa olsun
Aşkın zinciri boynuma
Derde derman sendedir
Sen yetersin cân gerekmez
Yunus, Anadolu´daki Türk şiirinin halka mâl olmuş en önemli mimarı, eseri ise yıkılmayan tek mimarîsidir. Onun efsaneleşen hayatı Anadolu insanının gönlüne, Mevlana´ların Hacı Bektaş Veli´lerin Hoca Dehhanî´lerin Şeyyad Hamza´ların çağında parlayan bir yıldız gibi yansır.
Şiirin efsane yiğidi: Yunus Emre
Şiirler
Diğer Yunus´ların şiirleri
Ansiklopedik Lügatçe
Bibligyografya
Kültür savaşlarının yapıldığı günümüzde aydın kimliğine / sahip olacak insanlar, mutlaka kendi klâsiklerini tanımak ve ` geçmiş güzellikleri gözler kamaştıran kültür hazinelerinden yararlanmak zorundadır. Kapı Yayınları olarak bizler, Türk klâsik şiirinin söz ustalarından on adedine ait gazellerin yer aldığı bazı cep kitapları hazırlamayı bir kültür hizmeti olarak gördük. Türk klâsik şiirinin ister lirik ve âşıkane, ister rindane ve şûhane, isterse mistik ve felsefî eda ile söylenmiş gazellerini, ama mutlak
Kültür savaşlarının yapıldığı günümüzde aydın kimliğine / sahip olacak insanlar, mutlaka kendi klâsiklerini tanımak ve ` geçmiş güzellikleri gözler kamaştıran kültür hazinelerinden yararlanmak zorundadır. Kapı Yayınları olarak bizler, Türk klâsik şiirinin söz ustalarından on adedine ait gazellerin yer aldığı bazı cep kitapları hazırlamayı bir kültür hizmeti olarak gördük. Türk klâsik şiirinin ister lirik ve âşıkane, ister rindane ve şûhane, isterse mistik ve felsefî eda ile söylenmiş gazellerini, ama mutlak
Kültür savaşlarının yapıldığı günümüzde aydın kimliğine / sahip olacak insanlar, mutlaka kendi klâsiklerini tanımak ve ` geçmiş güzellikleri gözler kamaştıran kültür hazinelerinden yararlanmak zorundadır. Kapı Yayınları olarak bizler, Türk klâsik şiirinin söz ustalarından on adedine ait gazellerin yer aldığı bazı cep kitapları hazırlamayı bir kültür hizmeti olarak gördük. Türk klâsik şiirinin ister lirik ve âşıkane, ister rindane ve şûhane, isterse mistik ve felsefî eda ile söylenmiş gazellerini, ama mutlak
Toplam 917 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 900-920 /
Aktif Sayfa : 46
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.