Pontus meselesi, her ne kadar Osmanlı'nın son yıllarında ortaya çıkmış gibi görünse de, meselenin esası çok daha eskilere dayanmaktadır. Trabzon ve civarı bölgeler Pontus Rum Devleti'nin topraklarıydı. 1461'de ise Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı topraklarına katıldı. Ama o dönemde Osmanlı İmparatorluğu'nun çok güçlü olması dolayısıyla, Batılı devletler tarafından bu mesele uzun asırlar kurcalanmadı. Çünkü onlar Pontus Rum Devleti'ni yeniden kurmanın değil, Osmanlı gücü karşısında asıl kendi ülkelerin
Klasik Türk Musikisinin Abdülkadir Merâgi'den Yesari Asım Arsoy'a kadar olan temel direklerini çatan bir derlemedir.
Musiki meraklılarının bestekârlar hakkında bilgi sahibi olmalarına hizmet etmek maksadıyla hazırlanmış ve elli bestekârla sınırlandırılmıştır.
İlgili bölümlerde öncelikle bestekârların hayatı anlatılır. Musiki hakkındaki görüşleri, çağlarındaki ve kendilerinden sonraki çağlardaki tesirleri, eserlerinin nitelikleri değerlendirilir.
Bütün sanatçıların çeşitli formlardaki eserlerinden notalar
Tapduk, eşikte ayağına takılanın kim olduğunu sorunca Ana Bacı'dan Yunus... cevabını almış; Tapduk Emre Bizim Yunus mu? dediği zaman sevincinden dünyalar Yunus'un olmuş. Ey büyük Yunus, ey yarınların Yunus'u: Bugün burada çevrendeyiz. Belki günde beş vakit geçtiğin yoldayız. Tapduk'un yerinde sen varsın, senin yerinde biz. Bu toplananların kimler olduğunu merak edip sorarsan elbet biri çıkıp Ahmet, Mehmet, Ârif... diyecektir. Bizim Ahmet mi, bizim Mehmet mi? dersen ne mutlu bize! Hele Bizim Ârif mi? deyiver
Belemir, sehl-î mümtenî söz sanatının redif redif kullanıldığı; teşbih, intâk, hüsn-î ta'lil, asonans ve aliterasyon, kinaye, tezat, tekrir, tenâsüp, istifham, nida, cinas, mübalağa ve teşhis söz sanatları örneklerinin mısra aralarına serpiştirildiği bir çalışmadır... Ve bu çalışmayı oluşturan şiirlerden 25'e yakını, çeşitli ses sanatçıları ve müzik grupları tarafından bestelenmiş ve icra edilmiştir. Okuma sürecinde, okuduğunu anlamanın yahut kavramanın bir gereğidir yazmak... Yazmak, düşünmenin ve yorumlam
Oğuzlar, tarihin bize uzak olmayan bir anında ortaya çıktılar. Torunlarının son bin yılın tarihini yazacaklarını bilmiyorlardı elbette. Ne var ki, bu önemli topluluğun erken dönemleriyle ilgili araştırmalar yok denecek kadar azdır ve olanlar da siyasî tarih ağırlıklı çalışmalardır. Selçuklular, Osmanlılar, Akkoyunlular, Karakoyunlular, Safeviler ve Kacarlar gibi imparatorluk sahibi pek çok hanedan çıkartan ve belki kırk tane devlet kuran, ama hepsinden önemlisi dünyanın tam ortasına bin yıl boyunca hâkim ol
Dünya üzerinde hayat başladıktan milyonlarca sene sonra, varlıkların en güzeli, en şereflisi, en mükemmeli olan insan yaratıldı. İnsanlar yeryüzünde görülüp ve düşünmeye ve hayal kurmaya başladıkları zamanlarda kâinatı ve kendilerini yaratan tanrıyı aramışlardır.
Esasen insan yaradılışı itibariyle yaradanı aramak fıtratında halkedilmiştir. Henüz ilmin ışık tutamadığı ve tarihin kaydedemediği, mazinin o karanlık devirlerinde insan, Tanrısını bazen güneşte, bazen yıldızda, bazen denizde, bazen ateşte aramış v
Biz, kısık sesleriz minareleri,
Sen, ezansız bırakma, Allaah´ım!
Ya çağır şurada bal yapanlarını:
Ya kovansız bırakma, Allaah´ım!
.
Yarının yollarında yılları da
Ramazansız bırakma, Allaah´ım!
Ya dağıt kimsesiz kalan sürünü,
Ya çobansız bırakma, Allaah´ım!
Bizi sen sevgisiz, susuz, havasız
Ve vatansız bırakma, Allaah´ım!
Müslümanlıkla yoğrulan yurdu
Müslümansız bırakma, Allaah´ım!
Millî Eğitim Bakanlığı'nın tavsiyesinin doğurduğu ihtiyacı karşılamak üzere Mesnevî'de yer alan kısa hikâyelerden oluşan bir derlemedir. Girişte Hazret-i Mevlâna'nın hayatı ve eserleri hakkında özet bilgiler verilir. Hikâyeler öğrencilerin dimağlarında tat bırakacak ve onlara Mesnevî'yi sevdirecek şekilde seçilmiştir. Hikâyelerde tasavvufî görüşün temel kavram ve olgulara nasıl baktığı aksettirilmiştir. Otuz iki ana başlıktan oluşur. Bu başlıklar iç içe geçen küçük hikâyelerle işlenmiş ve açıklanmıştır.
Her insanın bir hayat felsefesi veya dünya görüşü olduğu gibi her mekânı inşa eden medeniyet telakkisinin de bir dünya görüşü ve hayat felsefesi vardır. Bir şehir fiziksel düzenlemesi ve mekânlarından ziyade içinde yaşayanlarla yani hemşehrileri ile öne çıkar. Şehir denildiği zaman mutlaka ve mutlaka şehirliyi, şehir mekânından öncelikli olarak düşünmek gerekir. Çünkü tutarlı bir medeniyet ortamında şehri şehirli inşa eder, imar eder, bakar ve korur. Böylece insan ile mekân ya da özelde şehirli ve şehir bir
Misli Baydoğan, uzman bir psikolog. Ancak biz kendisini, pek çok dergide yayımlanmış, Türk davranış kalıplarını ustaca sergilediği tarihî hikâyelerinden tanıyoruz. Hû Diyen Karga -Selçuklu Hikâyeleri- başlığı altında, Türkistan'dan Anadolu'ya uzanan Selçuk neslinin o baş döndüren, coşkulu serüvenini birkaç insan nesli ömrünce yaşamış, bilge bir kara karganın ağzından dinleyeceğiz: ?Ete kemiğe büründüm büründüm, karga diye göründüm. Kutlu Selçuk neslinin kervanından seyrettim. Hû! Ben kuşun sözlerine kulak v
Şehnâme, Firdevsî´nin (M. 934-1020) X. Yüzyıl´da kaleme aldığı, altmış bin beyitlik eserdir. Firdevsî, İran tarihiyle ilgili rivayetleri toplamış, bu eseri otuz yılda meydana getirmiş, Bununla İran milletini yeniden dirilttim. diyerek eserinin değerini ifade etmiştir.Rivayete göre, Gazneli Mahmud, sarayında tarihî, efsanevî bir çok resimlerle, av ve savaş silahlarıyla süslenmiş mükemmel bir mekânı Firdevsî´ye tahsis etmiş, o da bunlardan esinlenerek, zümrüt kırlarda gezerek; çimler üzerinde ve serviler altı
Psikoloji biyolojik bir bilimdir; sosyal bilim değildir diyen Yılmaz Özakpınar, buna rağmen insan ruhunun en karmaşık yönlerini ve insanın sosyal niteliğini psikolojinin konusuna katıyor. Yazar, şaşırtıcı görünen bu yaklaşımın gerekçelerini açıklıyor ve bilim olduğunu söyleyen her disiplinin, kendi konusuna uygun teknikler kullanmakla birlikte bilimlerin ortak genel metodunu ve bilimsel bilgiyi kurma stratejisini paylaşmak zorunda olduğunu belirtiyor. Bu kitap, bir temel bilim olarak psikolojinin içerdiği ö
Şiir ve hikâyeleri; Yedi İklim, İstanbul Bir Nokta, Temmuz, Mağaradakiler, Temrin, Hayal Bilgisi, Ayna ve İnsan, Barbar ve Dergâh gibi dergilerde yayımlanan Ercan Ata, 1993'te Cahit Zarifoğlu Şiir Birinciliği, 1995'te Altın Koza Dadaloğlu (Altın Koza Film Festivalinde şiir dalında) Özel Ödüllerini aldı. Atlılar dergisi tarafından en iyiler -şiir- arasında gösterildi. 2015 yılında şiirlerini Ten ve Gölge başlığı altında okuyucularla buluşturan yazar, bu sefer hikâyeleriyle okuyucunun karşısına çıkıyor. Erc
Türkistan, Türklerin ana coğrafyasıdır. Bizler ilim sahnesine o zaman çıktık. Türk-İslam dünyasında büyük isimler bırakan değerleri oradan yetiştirdik. Orası bizim için bir nevi ana kucağı gibiydi. Uzun yıllar ayrı düştük ama Türkistan, içimizde hep bir sevda olarak kalmıştı. Bugün coğrafî olarak olmasa bile, dinî ve kültürel mânâda gönül bağımızı yeniden kurmaktayız. Balkanlardan başlayıp Çin'in batısına kadar uzanan çok geniş coğrafyada yeniden bir aydınlanma dönemine girmek üzereyiz. Aramızdaki bu gönül
Durumdan vazife çıkarmayı kendine şiar edinmiş, kökü kadim zamanlara dayanan gizli bir teşkilâtın ve bu teşkilâta rakip olan unsurların peşinden koştuğu gizem dolu bir mukaddes emanet... Söz konusu mukaddes emaneti aramak ve bulduktan sonra da ehil ellere teslim etmek gayretkeşliği içindeki birtakım insanların şahsî hayat tecrübeleri ve dramları... Mukaddes emanetle kendi yazgılarının kesiştiğini öğrendiklerinde geçmişlerindeki sırları da açığa çıkıyor...
Bu ülke, 1914 Ağustosu'nda bir mukadderat anına varmış olarak, kaçınamayacağı bir ölüm kalım mücadelesine çağrılmıştı. Türkiye, Avrupa tarihindeki bu en şekillendirici ve büyük mücadelenin altı ana muharip taraflarından biri olmakla kalmamış, savaşın sonuçlarına da çok önemli bir etki icra etmiştir. O noktaya nasıl ve nerelerden geldiğimizi unutup da, bugün için anlamlı bir konuşma yapamayız. Geçmişin ve göçüp gitmiş o nesillerin acılarını hissedemez, içinden çıkamadıkları ikilemlerini de anlayamayız. Bütün
Ahilik, bir Ortaçağ esnaf teşkilâtıydı. Batı'daki lonca teşkilâtının, Türkleştirilmiş ve İslamlaştırılmış bir modeliydi. Aslında, ekonomik bir müessese olarak kurulmuş olsa da, zamanla ekonomik olduğu kadar İslâmî ve insanî renkleri de olan bir müessese mahiyeti kazandı. Ona bu renkleri biz kattık. Nitekim, bu teşkilâtın bir diğer ismi olan fütüvvet; cömertlik, eliaçıklık, mertlik, delikanlılık mânâlarına geliyordu. Daha evvelki devirlerde Bizans'ta, Türk-İslâm dünyasında Selçuklularda bulunan bu müessese,
Bu eserde, İsmail Gaspıralı'nın eğitim hususunda çeşitli makale ve kitaplarında ifade ettiği görüşler bir araya toplanmıştır. Elinizdeki kitap, İsmail Gaspıralı'nın eğitim konusuyla alâkalı olarak ve usûl-i cedit fikri etrafında şekillendirdiği düşünceleri ihtiva etmektedir. Gaspıralı külliyatının sonuncusu olan bu kitap, millet şuurunun kazanılmasında eğitimin ne kadar ehemmiyetli bir rolü olduğunu ortaya koymaktadır. O, millî ve manevî değerlerle insanlığın ortak eserleri olan medenî vasıtaları birbirinde
Bu kitapta, futbolun doğuşundan günümüze kadar geçen sürede yaşananları özetlemeye çalıştık. Futbol ve medya ilişkisi, Fair Play ruhuna aykırı davranışlar olarak tespit ettiğimiz şiddet, ayrımcılık, ırkçılık, doping, şike, teşvik primi, bahis, küfür ve rakibi sakatlamaya yönelik yapılan kasdî hareketlerle ilgili futbol sahalarında yaşanmış olayları, futbol yüzünden savaşan ülkeleri veya savaştıktan sonra, savaşın futbola yansımalarını, futbol sahalarında yaşanmış ölümcül olayları ele aldık; bu konularda Tür
Türk Millî eğitim tarihinin en uzun soluklu ve en etkin bir bakanı olan Hasan Âli Yücel, aslında, objektif bilgi ile subjektif bilgi kürelerini başarıyla dengelemiş nadir düşünürlerimizden biridir. Çocukluk yıllarından itibaren yetiştiği Yenikapı Mevlevîhanesi`nde soluklanan ruhû-manevî havayı benimsemiş samimi bir Mevlana hayranıdır. Bu çalışmada Hasan Âli Yücel`in günışığına pek çekilmemiş tasavvufî dünyasını Mevlevîlikle nasıl içselleştirdiğinin hikayesini bulacaksınız.
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 980-1000 /
Aktif Sayfa : 50
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.