Elinizden bırakamayacağınız bir küresel terörizm romanı! Saddam Hüseyin´in kimyasal silahlan hiçbir yerde bulunamadı ve Bush yönetimi ağır bir darbe aldı. Ama bu silahların bulunamaması, hiçbir zaman var olmadıkları anlamına gelir mi? Brüksel Lahanası ve Ankara Tavası adlı romanlardan tanıdığımız iki kahraman, Mehmet Bahri ve Kemalettin, Irak´tan Kıbrıs´a, oradan da ABD´ye uzanan, heyecanlı bir kovalamacanın içinde buluyorlar kendilerini. Yoğun bir atmosfer, gevşemeyen bir gerilim, kurşun hızında diyalog

10 Kasım: Ankara ve İstanbul, korkunç bir terör saldırısıyla karşı karşıya.. Karadeniz ve Ege´den İstanbul´a gitmekte olan iki petrol tankerinin hedefi ne? 11 Eylül saldırılarına benzer bir plan söz konusu olabilir mi? Eğer öyleyse, hedef ya da hedefler ne? Güvenlik güçleri, saldırganları zamanında tespit edip engelleyebilecek mi? Bürüksel Lahanası´ndan tanıdığımız Emniyet Amiri Kemal ve eski kurtlardan Mehmet Bahri Bey, Ankara Tavası´nda yine zamana karşı yarışıyor.

Avrupa Birliği nin kalbini olan Brüksel sıcak terör tehlikesiyle karşı karşıya… Kentin merkezine atom bombası yerleştirdiğini söyleyen teröristler, Brüksel i yeryüzünden silmekle tehdit ediyor. Alarma geçen Belçika polisi işin içinden kendi imkanlarıyla çıkamayınca Türk polisinden yardım istiyor. Türk Emniyeti nin devreye girmesiyle Avrupa nın kaderi Türk zekâsı nın ellerinde teslim ediliyor. Ancak aptlama günü yaklaştıkça gerginlik tırmanıyor. Belçika nın güvenlik birimlerini ve siyasilerini birbir