Bir gün o kadar büyümüş olduğumu fark ettim ki, masallarım nerede kaldı merak ettim. Bakınmaya başladım etrafıma. Meğerse sadece kendimi değil, masal kahramanlarımı da getirmişim yanımda.
Her birine kulak kesildim, hepsinin hikâyesini dinledim. Hikâyeler Yaz bizi dediler.
Yazmaya başladığımda ise ilk bunlar döküldü kalemimden:
Herkesin hayatımızda bir yeri var. Kimi dev, kimi cin, kimi cüce, kimi kötü kalpli kraliçe. Hayat da bir masal değil mi zaten? Evvel ve ahir zaman içinde...
BAZEN BİR KELEBEK KADAR MANALI VE MANASIZDIR HER ŞEY, BAZEN DE HİÇBİR ŞEY...
Hiç bilmediğim masal ülkesinde kendi masallarımı yaratayım istiyorum.
Sen de benimle gel. Birlikte bir Anka kuşunun sırtına binip Kaf Dağının ardına gidelim.
Orada aynı bir Anka kuşu gibi tekrar ölüp tekrar dirilelim.
Sonra çocuk olup birbirimizi büyütelim. Birbirimizin elini hiç bırakmayalım ve korkmayalım. Seninle ben bir yolculuğa çıkalım. Geçmişe, en eski hikâyelere, masallara gidelim birlikte.
Sonra da gelecek düşleri
Yalan kaçmış kulağınıza! diyor doktor.
Yalana bakıyorum.
Küçücük bir şey gibi gözüküyor.
Vay be! Günlerdir kulağımı kaşındıran bu muymuş?
Hangi yalan peki? diyorum.
Durun, bekleyin diyor doktor. Dikkatli olmamız lazım.
Tekrar kulağınıza kaçabilir. Önce şu deney tüpünün içine koyalım. Sonra serbest bırakırız.
Yalanı tüpün içine koyuyor.
Kapağını da kapıyor tüpün.
Serbest kalıyor yalan.
Seni seviyorum diye cılız bir ses geliyor tüpün içinden.
Yalanmış ha? diyorum.
Kulağım bile anlamış, kalbim hâlâ
Toplam 3 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.