Sosyal bilimcilerin “aşırılık çağı” diye nitelediği bir zamanda yaşıyoruz.
Seçenekler sonsuz, onlara ulaşmak hiç olmadığı kadar kolay
görünüyor. Fakat bu sınır tanımaz kültür ortamında, her şeye yetişmek
mümkün olmadığı gibi muhtemelen anlamlı da değil. O halde birey
olarak hayatlarımıza nasıl biçim kazandıracağız?
Seçeneklerle ve ayartmalarla dolu hayatımızda, en kötü senaryo
olan biteni kaçırmak. Son gelişmeleri, maç sonuçlarını, bize
özel alışveriş fırsatlarını yaka
Yaşam koçları, iletişim uzmanları ve pozitif psikoloji sözcüleri, topluma mutluluğun kendini gerçekleştirme, maksimum potansiyele ulaşma gibi kavramlara bağlı olduğunu söylüyor ve bireylere kişisel gelişimlerine odaklanma öğüdünde bulunuyorlar. Bu formüllerin işe yaradığını söylemek zor, zira hayat çoğu kişi için hâlâ boş ve anlamsız... Anlamın, mutluluk deneyimiyle aynı şey olduğunu düşünme yanılgısına düşsek de, pek çok kişi içten içe bunun ne kadar boş olduğunu
Modern hayatın temposu her geçen gün hızlanıyor. Bu değişime ayak uydurabilmek için bizim de sürekli olarak hareket halinde olmamız ve peşi sıra gelen yeniliklere uyum göstermemiz bekleniyor. Fakat bu bitimsiz devingenliğin stres, yorgunluk, depresyon gibi ağır bedelleri var. Gerçekten
çağın hızına ayak uydurmaktan başka seçeneğimiz yok mu? İçinde yaşadığımız hız kültürü, bir yandan zamanı akışkan hale getirirken diğer yandan sosyal sınırları siliyor ve sabit tanımların yerine esnek ve değişebilir değerler
Toplam 3 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.