Beni bir kâğıda kundakladılar
İpek niyetine saf hafif
Tende ten canda can
Damarlarında hışırdayan rüzgâr Yürüdü damarlarıma
Dökülmüş kurşunlar irili ufaklı
Mürekkebi siyaha öğütlü
Dönüp bakmaz tüfekçiler
Kimileriyse öksesinde hurufatın
Yaza yaza yazlar yazıklar onca hem
Arasında söylenir benim de adım
Hep italik hep eğik boynu
Herkes yenilebilir dostum, bir kuş düşebilir çatıdan Soğuktu, üşümüş olur, donmuş olur, bir sebep olur Bir şehir yitebilir, haritada gizlenir, bir ırmak kurur Kazanmak şart mı, böyle atlar gibi koşmak şart mı? Unutma balkonlarda kuşlara yem serpen hep olur
Biz ki kaçak
konar göçerleriz
iskân edilmemiş
hüzündür aşiretimiz
Simyası kayıp zamanın
aynasında kaldık, görünmez
bizde suret, cismimiz
hayal hükmünce işaret
İnciler en çok suya yakışır
dil artık sussa güneşin altında
dese şair ve sırrolsa
sözün çölünde
Fotoğrafa aldanmayın a dostlar
Ben aslında güzelim
Ama nedense çirkin çıkıyor bütün pozlarım
O çok güzel poz verenler var ya
Hep fotoğraf hilesi onlarınki
Biraz da makyaj
Yoksa onlar da benim gibi
Toplam 4 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.