Mevsim Yas, yakın tarihin avurtlarına yapışmış bir lekeyi kazıtıyor. Işığın kırılmadığı,
belleğin konuşmayı reddederek ama kaydetmeye devamla sağ çıkabilmeyi başardığı
bir yere varıyor Mehtap Ceyran: Görünmez olabildiğin kabuktur ev.
Hafızası karşısında neden aciz bir varlıktır ki insan?
Seninle böyle konuşuyor olabilmeme şaşırıyorum biliyor musun?
Bu yaşa geldim hiç kimseyle konuşmadım. Sadece kelimeler
döküldü ağzımdan. Burada, olduğum yerde sıkıştım kaldım.
Geçenlerde neyi fark ettim biliyor musun; bugün
Yaralı ağaçların, kirlenen bulutların, gözü çıkarılan kedilerin, evine dönemeyen kemiklerin,
yer değiştiren mevsimlerin,
adsız sokakların, olamamış aşkların, sonsuz yalnızlıklarla çevrelenmiş insanların, çöle dönen
hayatların ve dağılmış bir zamanın da bekleyişinin şarkısıdır artık dillerdeki. Aramanın
giderek evin yolunu kaybetmeye, kurtların, çakalların, avcı köpeklerin ayak izlerini takip
etmeye ve gitmenin dönmeye evrildiği bir labirent. Bekleyişin Şarkısı, insanın yaşamı
kendi girdabına çekmesinin ince
Doksanlarda bir coğrafyada yaşananları gözlerden pervasızca saklayan pus, orada sürüp giden yaşantıların üzerine telafisi imkânsız bir biçimde çökerken, gerçeklerin önüne bir ışık huzmesi dahi sızdırmayacak kadar sağlam bir inkâr duvarı örüyordu.
Mevsim Yas, bu pusun içinden geçip sağ kalabilen ve bitimsiz tedirginliklerin gölgesinde kesişen yaşamların öyküsüne tanıklık ediyor. Umutsuzluk ve yalnızlıklarla kuşatılmış karanlık bir Batman mahallesinden; politik atmosferin çetin çıkmazlarında ayakta durmaya ça
Toplam 3 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.