XII. yüzyılın ilk çeyreğinde Suriye ve Irak’ın iki önemli şehri olan Halep ve Musul, istikrarsızlıklar ve çaresizlikler içinde kıvranıyor, Haçlı tehdidi, kıskançlık ve hakimiyet mücadeleleri bu iki şehri derin acılarla sarsıyordu. XII. yüzyılın ikinci çeyreğinden itibaren bu şehirlere vali ve atabeg olarak sahip olan İmâdüddin Zengî, sanki ateşten bir gömlek giymişti. Bölgede birliği sağlamadan Haçlılarla mücadele edilmesinin yanlış olduğunu edindiği tecrübelerden çok iyi bilen Zengî, Franklar karşısında de
XIII. yüzyıl ortalarında Eyyûbîler, Yedinci Haçlı Seferi ve yaklaşan Moğol istilası nedeniyle derin yaralar alarak yıkılmaya yüz tutuyor, onların boş
bıraktığı bu alanı da Memlükler ve onların büyük lideri Baybars dolduruyordu. Nureddin Zengî Bakîa’da, Selahaddin Remle’de Haçlılara mağlup
olup canlarını zor kurtarırken, namağlup Baybars, hem Moğollar hem de Haçlılara karşı büyük zaferler kazanıyordu. Selahaddin’in dahi Hıttîn
sonrası ele geçiremediği kaleleri fetheden Baybars, Fırat Nehri’ni geçen Moğoll
Bölünmüş, parçalanmış, İslâm'ın en kutsal üç beldesinden birisi olan Kudüs'ü Haçlılara kaptırmış Müslümanların yeniden şahlanışa geçtikleri isimdir Nureddin Zengî... Bir tarihçi onu dört Râşid Halife ve Ömer b. Abdülaziz'den sonra en çok kendisinden etkilendiği kişi olarak tarif ederken hiç de mübalağa etmemektedir. Ona övgüler düzen sadece tarihçiler ve şâirler değildir; halk arasında da kendisinin kırk evliyadan birisi olduğu söyleniyor ve dilden dile kerametleri ve menkıbeleri anlatılıyordu. Babasının mi
Toplam 3 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.