Avrupa coğrafyasında on dokuzuncu yüzyıl itibariyle iyiden iyiye şekillenip tamamlanan ve yine bu yüzyılda Batının kendi Rönesansı olarak adlandırdığı dönemle başlangıç çizgisi belirlenen değişimler; zamanla hayatın her sahasını etkilediği gibi insanın dünya karşısındaki bilincini ve haliyle konumunu değiştirerek edebiyat için de bir miladı belirgin kılar.
Bu çerçevede millet, tarih, kimlik tasavvurları da edebiyatla beraber şekillenecek veya birbirlerini dönüştüreceklerdir.
Adını Tanpınar'ın bir şiirinden alan ikiz Hayaletler'de, Türk modernleşmenin nesnesi olan Türk romanının serüveni işlenirken bir taraftan da modernleşme sürecimize ayna tutmakta.
Türk romanının şürekasını geniş bir perspektifle işleyen yazar, son bin yıl boyunca şiirler yoğrulan Türkiye Türkçesinin Batılılaşma serası içinde nasıl romana uygun hale geldiğini anlatmakta.
(Arka Kapak)
Fethinin her şehrin kendine has bir kokusu olduğunu
söylemesi mümkün olsa bile, İstanbulun kendine has
kokusunu duyabilmesi için Sirkeciye giderken yolu üzerindeki
derneğe şöyle bir uğrayıp Muratın arkadaşları arasında ilk o
gün gördüğü bordo hırkalı kızı düşünerek oradan ayrılması ve
kirayı ödeyip ev sahibinin iş yerinin bulunduğu handan çıktıktan
sonra köprüye kadar yürüyerek balık tutan kalabalığın arasında
bulduğu bir boşluğa sığınıp düşünmesi gerektiğini bildiği
söylenemezdi.
Ses dağılıyor, dağıldıkça
Toplam 3 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.