Cikicik, Cikicik Elinizde tuttuğunuz kitap bir masal değil, gerçek bir hikâye. Yaşayan en önemli İtalyan yazarlardan Andrea Camilleri'nin çocukluğundan bir hikâye hem de. Yazar küçükken yaz tatilinin büyük bir kısmını büyükanne ve büyükbabasının bağ evinde geçirirmiş. Bu kitap küçük bir çocukla minicik bir civcivin iç ısıtan dostluğunun hikâyesi. Sevimli dostların birbirlerine duydukları sevgi sizi gülümsetecek. Minikler bu hikâyeyi tekrar tekrar dinlemek isteyecek. Dostluk, duyarlılık ve merhametli olmak

İroni hayatta kalmanın tek yoludur. Sicilya'nın 19.-20. yüzyıl İtalyan yazınına sağladığı katkı, diğer bölgelerin her birininkine kıyasla nicel üstünlüğe sahip olduğu gibi, nitelik bakımından da önde gelenlerdendir. Unvansız Maktul'un yazarı Andrea Camilleri de, Verga ve Pirandello ile başlayan uzun bir yazarlar dizisinin günümüzdeki son temsilcisi, ülkesinin şu sıralar dünyada en çok okunan ve çeşitli dillere en çok çevrilen yazarıdır. Pek özgün, pek renkli, çokyönlü sahne ve perde adamı kişiliğiyle göz

İtalyan cinayet romanlarının iki usta yazarı güçlerini birleştirerek, özel bir roman ortaya çıkarıyorlar: Camilleri'nin ünlü karakteri Komiser Salvo Montalbano, Lucarelli'nin müfettişi Grazia Negro'ya yardım ediyor. Bologna'da yanında bulunan üç ölü kırmızı balıktan başka ipucuna ulaşamadıkları bir cinayet kurbanı Sicilyalı çıkınca müfettiş, meslektaşına başvurmak zorunda kalır. Peki Montalbano, üstlerinin karşı olduğu bu çok tehlikeli soruşturmaya nasıl katılacak, bu oyunda nereye kadar Grazia'nın yanınd

Hafta sonu günübirlik bir geziye çıkıp ortadan kaybolan yaşlı bir çift ile kapısının önünde başına bir kurşun sıkılarak infaz edilen genç bir çapkın arasındaki bağlantı, görünürde sadece aynı apartmanda oturmalarıdır. Fakat Komiser Montalbano, yaşlı bir zeytin ağacı, kendisini baba gibi seven ekibi, eski sevgililerinden biri ve Conrad`ın bir romanı sayesinde diğer bağlantıları yaklamaya girişecektir. Andrea Camilleri`nin keskin zekası, muzip huyları ve babacan tavırlarıyla tüm dünyada milyonlarca hayran kaz

1870`lerde Sicilyası, olay mahalli Vigata kasabası. O zamanlar İtalya`a değirmenler devlet tekelindedir. Tabii değirmen sahipleri de vergi kaçırmanın peşinde. Hal böyle olunca, onlarla birlikte kasabanın bütün eşrafı, avukat, emniyet müdürü ve jandarma komutanı, kısacası bu gelirden çıkar elde edebilecek bütün herkes bir tezgah içindedir.Yeter ki kimse düzeni bozmaya kalkmasın. Dolayısıyla, değirmenlerin denetlenmesi için gönderilen her müfettiş ya bu çıkar ağı içinde kendi yerini ve payını alır ya da akın