Ekmek yanarsa kül, bozulursa küf kokar. Her şey bozulduğu gibi
karışır havaya. Her şey gittiği gibi kalır. Annemin kokusu önce
üstümüzden gitti; sonra bu halılardan, rengini sadece babamın
sevdiği koltuklardan, mutfaktaki bezlerden, eşikteki paspaslardan,
tül perdelerden. Dolapta elbise bıraksaydı oradan kolay kolay
gitmezdi kokusu ama elbiselerinin hepsini kendiyle götürdü. İnsan
bir parça elbisesini bilerek de olsa bırakmaz mı giderken? Kâinata
sığmayan annem bir valize sığıp
“Kimse bugüne kadar bana gelip de seni rüyamda gördüm demedi. Yani düşün onca ömür tüketmişim. Onca kişiyle hukukum olmuş ama kimse gelip de demedi. Başkasının rüyasına girmedim hiç. Yalandan bile olsa ona da razıydım ama biri gelip duymak istediğim o cümleyi söylemedi. Allah sanki yalnızlığı herkese pay ettikten sonra kalanını öylece bana bırakmış. İstasyonda herkesi uğurlayan, herkesin arkasından el sallayan adamım ben. Onlar bavul alıp gittiler de özlemlerini taşıyan ben kaldım.
Ama insan bazan san`ata bakarken yalnız onun sanatkarını görür. Çünkü böyle bakan insan, o eserdeki incelikleri gördükçe sanatkarını takdirle, bütün fikrini O`na hasreder.
Adeta o san`at gözden kaybolur da sırf san`atkarı kalır. Artık o eser yok olsa da ne kıymet ifade eder. Zira onun san`atkarında böyle nice eserler meydena getirmek iktidarı var.
Toplam 3 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.