ben bu hikayeleri, yoksulluğun ve umutsuzluğun hayatıma yalın kılıç daldığı günlerde yazdım...
her şey ile hiçbir şey arasındaki farksızlığı anladığım, kendime sığındığım, aya bakmaktan korktuğum, zamanı unuttuğum, saçlarıma düğümler atıp dilimde kor demirler söndürdüğüm günlerde...
bu hikayeleri yazdığım günlerde kedim dişi bir kedi bulabileceğini, kuşum kafesini açık unuttuğumu, sevgilim bu kitapta hiç aşk hikayesi yazmadığımı sandığı için beni terk etti...
oysa kedim kısırlaştırıldığını, kuşum zat
Aşk´ın Z´si adlı ikinci kitabını okuduğumda, ruhunun derinliklerinde beslediği fırlama kişiliğiyle yüz yüze geldim. Sokakları, aşkı ve sarhoşluğu seviyordu. Aşkın ve sarhoşluğun anaforlarını, anlamların dipsiz derinliklerini... Aklımda, kalbimde ve hayatımda ince bir çizik açmıştı Aşk´ın Z´si adlı kitabı. Jilet yarası gibi sızlatan, acıtan ve sessiz sedasız kanayan... Gülümsemesinden fırlayan zeka, Uğur Özakıncı´nın öykülerine öyle bir yansımış ki onu kıskandım. Hiç tanımadığım bir insanı yazdıklarından dol
Toplam 2 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.