Geçmişin izini sürmeye başladığım gün yaşlandığımı anladım. Ânı yaşayacak takatim yok. Gelecek denen mefhum benim için uzak bir zaman. Kaç bahar daha göreceğim bilmiyorum. Kaç gün daha ışık gözlerimi yakarken uyanacağım, meçhul! Gövdem, eskisinden daha ağır. Bunun, verdiğim kilolarla alakası yok. Aldığım yaşların ağırlığı bu. İnsan yaş aldıkça yaşamak oburu oluyor. Sürekli bir şeylerin peşinde koşmak hem bedeni hem de ruhu yoruyor. Tabii, gençken anlamıyor insan. Bunu anlamak için se-çilmiş olmak gerekiyor.
Yapamıyorum. Hep eksik kalıyor!"
Sesi duvarda yankılandı. O an karısının dedikleri geldi aklına yarım yamalak bir şekilde.
"Bazen eksikken daha kıymetlidir çoğu şey" böyle demişti galiba. Ya da buna benzer bir şeydi. Bir vardı. Kocaman, içi boş, soğuk ve tutkusuz bir "bir" vardı. Ama bir yoktu aslında. Elde kalan sadece hiçliklerdi. Vakitlerden bir hayal, diyarlardan bir karanlık...
Yarım kalmışlardan, eksikliklerden, hafızanın yitirilişinden doğan bir roman NİM. Ancak tüm bunların yanında; umudun
Toplam 2 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.