Dil felsefesindeki çeşitli sorunlar
etrafında düşünce tarihi boyunca
filozoflarca öne sürülmüş görüşler
muhteliftir. Bu kitapta, söz konusu
görüşler arasındaki hararetli
tartışmaların Platon'dan Chomsky'ye
kadar çizilmiş bir panoramasını
bulacaksınız. Retorik, dilin kökeni,
kusursuz dil ideali, dilin ifade gücünün
sınırları, sözel davranışın kaynağı,
düşünce ile dil arasındaki ilişki gibi
konulardaki tartışmalar ve Aristoteles,
Descartes, Leibniz, Berkeley, Herder,
Renan, Bergson, Austin, Searle ve daha
bir
Türkçeye söz edimleri karşılığıyla yerleşen speech acts teorisi, Anglosakson felsefe geleneği içinde doğmuş olmasına rağmen, Kıta Avrupası geleneği tarafından da önemli katkılar yapılmış bir teoridir. Bir şey söylemenin aynı zamanda bir fiili işlemek, icra etmek olduğunu temel alan bu teorinin (2. dönem düşünceleriyle) ilham kaynaklarından biri olan Wittgenstein da Kıtalı bir filozoftu. Bu derlememizde, söz edimleri teorisinin doğuşunu ve gelişimini, ana iddialarını, eylem felsefesi, etik, toplum ontolojisi
Leibniz Nouveaux Essais sur l'entendement humain'i [İnsanın Anlama Yetisi Üzerine Yeni Denemeler], Locke'un An Essay concerning human understanding'ine [İnsanın Anlama Yetisi Üzerine Bir Deneme] nazire olarak kaleme almıştır. Felsefe ve edebiyat tarihinde, Platon'un adıyla özdeşleşmiş ?diyalog tarzında kaleme aldığı bu eseriyle Leibniz, Locke ile arasında -aslında hiç gerçekleşmemiş- hayalî bir diyalog kurgulamış ve takma adlardan yararlanarak (Locke için Philalèthe, kendisi içinse Théophile) nefis bir fels
Anlam konusu, dil felsefesinin başlıca sorunudur. Felsefe tarihinde bu sorunu çözmeye yönelik olarak ortaya konmuş görüşler için yapılmış bir sınıflamada, farklı yaklaşımların dört ana başlık altında toplandığı görülmektedir.
Bu çalışmada güdeceğimiz amaç, kullanımbilimsel yaklaşımın ilk önemli temsilcisi olan Austin´in görüşünü, Viyana Çevresi üyelerinin doğrulanabilirlik ölçütüne dayalı anlam kuramıyla karşılaştırarak incelemektir.
(Kitap´tan)
Analitik felsefe akımı, yirminci yüzyılın başında ortaya çıkmış ve farklı doğrultularda çeşitlenerek gelişmiştir. Genel olarak Anglosakson düşünürler arasında taraftar bumakla birlikte, analitik akıma Kıta Avrupası´ndan yapılmış katkı ve eleştiriler ciddi bir boyuttadır. Vaatlerini ne kadar gerçekleştirebildiği tartışması bir yana bırakılırsa, bu akımın felsefi düşüncenin belli başlı üslupları arasında kendine bir yer edindiği açıktır.
Bu derlemede bir araya getirilen yazılar, analitik felsefe adı altında t
Toplam 5 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.