Bilim tarihine ve bilimin süregelen gelişimine baktıkça, bir zamanlar inanılmaz gelen fikirlerin nasıl doğru olarak kabul edildiğini görmek ve örneğin dünyanın düz olduğunu düşünen o basit fikirlilere karşı bir üstünlük duymak kolaydır. Bilimin nasıl işlediği bilimin kendisi kadar ilgi çekicidir. Bu kitapta bilimsel bilginin dayanağı olmuş ya da olmakta olan yedi örnek ele alınmakta. Örnekler, evrenin kendi varoluşumuzla ve başka yerlerdeki yaşam olasılığıyla ilgili özelliklerden seçilmiş. Örneğin katı şeyl
Kuantum fiziği tuhaftır, çünkü dünyanın atomlar ve atomaltı parçacıklar düzeyindeki işleyişini düzenleyen kuantum dünyasının kuralları, aşina olduğumuz ve “sağduyu” adını verdiğimiz kavramın kurallarıyla aynı değildir. Kuantum kuralları bize bir kedinin aynı zamanda hem canlı hem de ölü olabileceğini ve bir parçacığın aynı anda iki yerde bulunabileceğini söylüyor. Hatta o parçacık hem de bir dalgadır ve kuantum dünyasındaki her şey başlı başına dalgalar üzerinden açıklanabilir. Schrödinger dalgaların kuantu
Doğal seçilim yoluyla evrim süreci, canlıların üremesini, kendilerinin kopyalarını üretmesini, fakat kopyaların pek de mükemmel olmamasını ve böylelikle de sonraki nesilde çeşitliliğin var olmasını gerektirir. Eğer bu çeşitlilik, her ne sebeple olursa olsun o yavrulardan bazılarını diğerlerinden daha başarılı kılarsa bunları daha başarılı kılan ayırt edici özellikler de sonraki nesiller arasında yayılacaktır ve onlar “seçilecektir.” Bu kuram sadece Charles Darwin’in zihninde bir anda belirmedi, aksine, binl
Bu kitap, mikro-dünyanın yüz yılı aşan bilimsel incelenişinin hızlı gözden geçirilişini tarihsel bir görünüm içine yerleştirmeyi amaçlıyor. Ansiklopedik bir sözlük şeklinde düzenlenen kitapta tüm teknik terimler alfabetik sırasıyla eksiksiz açıklanmakta. İlk tanışılan atomaltı parçacık olan elektronun 1897'deki keşfinden günümüzdeki Parçacık Fiziğinin Standart Modeline kadar kuantum mekaniğini meydana getiren tüm bileşenlerin yer aldığı kitap günümüzdeki fizik problemlerini de özetliyor. Kuantum, Latincede
Bu kitap, mikro-dünyanın yüz yılı aşan bilimsel incelenişinin hızlı gözden geçirilişini tarihsel bir görünüm içine yerleştirmeyi amaçlıyor. Ansiklopedik bir sözlük şeklinde düzenlenen kitapta tüm teknik terimler alfabetik sırasıyla eksiksiz açıklanmakta. İlk tanışılan atomaltı parçacık olan elektronun 1897'deki keşfinden günümüzdeki Parçacık Fiziğinin Standart Modeline kadar kuantum mekaniğini meydana getiren tüm bileşenlerin yer aldığı kitap günümüzdeki fizik problemlerini de özetliyor. Kuantum, Latincede
Okuru, bilimin çılgınca olasılık dışı gerçeklerine yönelik akıllara durgunluk
veren bir geziye çıkaran John Gribbin, Sherlock Holmes'un ünlü özdeyişini
tekrarlayarak bize şöyle diyor: Bir kez imkânsızı eledikten sonra, geriye kalan
her şey, ne kadar imkansız olursa olsun, mevcut bilimsel bilginin
ışığında kesinlikle mümkündür.'
Evren'in bir başlangıcı olduğunu ve ne zaman olduğunu ve ayrıca
Evren'in genişlemesinin hızlandığını biliyoruz. Uzayda, Dünya'dan milyarlarca
ışık yılı uzaklıktaki kara delikl
Galaksilerin bilimsel olarak incelenmesine ancak 1920'lerde başlandı. Teleskopla bakınca görülen dağılmış ışık lekelerinin birçoğunun, bizim gökadamız (galaksimiz) Samanyolu'ndan çok uzaklarda, çok çok çok sayıda yıldızın bir araya geldiği adalar olduğu ilk o zaman anlaşıldı.
Bugün evrenle ilgili giderek artan bilgilerimizin büyük bir kısmını galaksiler üzerine yapılan araştırmalara borçluyuz. 20. yüzyılın başından itibaren yaşanan kuramsal ve teknolojik gelişmeler sayesinde galaksilere, dolayısıyla evre
Schrödingerin kedisini duymayan pek az insan kalmıştır; ama kaç kişi Schrödingerin 1930lu yılların tutucu atmosferinde Oxford Üniversitesinde çalışırken iki karısı olduğunu bilir? Bilim yazarı ve fizikçi John Gribbin, kuantum devriminin öncülerinden Schrödingerin renkli hayatını, bilimsel başarılarıyla birlikte akıcı ve berrak üslubuyla anlatıyor. Paralel evrenlerden yaşamın kökenini kuantum fiziğiyle açıklama çabasına kadar çok geniş bir yelpazede çalışmalar yapmış olan Schrödingerin bilimsel başarılarını
Etrafımızdaki dünya bize oldukça karmaşık ve sürprizlerle dolu görünür; depremler olur, borsada inişler çıkışlar yaşanır, hava durumu çoğu zaman doğru çıkmaz. Bütün bunların bir kuralı var mıdır? Aslında Gribbin bize rastgele gözüken evrenin basit bir neden-sonuç ilişkisinden oluştuğunu açıklamakta. Örneğin neden fren yapan bir sürücü bütün trafiği kitler, neden atmosferdeki çok küçük bir değişimden büyük fırtınalar çıkar ve hatta nasıl olur da bizler cansız maddeden ortaya çıkıp evrimleştik. İşte bütün bu
Bilim Tarihi dünyayı algılayışımızı değiştiren insanların ve onların içerisinde yaşadıkları altüst oluş dönemlerinin büyüleyici öyküsüdür. Düşünceleri yüzünden Engizisyonda yargılanan Galileo'dan rakiplerini tarih kitaplarından silen Newton'a; keşfettiği ve adını verdiği element yüzünden ölen Marie Curie'den geçmişte buzul çağının yaşandığını kanıtlamak için meslektaşlarını bir dağın tepesine çıkartan Louis Agassiz'e dek herkesi bu kitapta bulabilirsiniz. Öncüler, ileriyi görenler, kendine özgü şahsiyetlerl
İnsanın milyonlarca yıllık yolculuğunun öyküsünü anlattıkları kitaplarında, Mary ve John Gribbin, bir Afrika kuyruksuz maymununun kıtayı terk etmesiyle başlayan bu belirleyici değişim ile evrensel değişim dinamiği arasındaki bağlantıyı ele alıyor. Bizi diğer kuyruksuz maymunlardan ayıranın sadece DNA'mızdaki yüzde birlik değişim olmadığını vurgulayan yazarlar, iklim değişikliğinin de bu farklılaşmada başat rol oynadığının altını çiziyorlar. Milyonlarca yıldır dünyadaki canlıları etkilemiş olan küresel iklim
Evrenimiz birçok evrenden sadece biri midir?
Modern fiziğin en büyüleyici gizemleri bize bunu gösteriyor gibi. Diğer evrenlerin bizden önce geldiği, bizimkinin yanı sıra süzüldüğü veya bizimkini yansıttığı ne kadar imkansız gözükse de buna dair kanıtlar şaşırtıcı biçimde ikna edicidir.
Şaşırtıcı ve karmaşık fikirleri en basit ifadelerle anlatmadaki yeteneğiyle bilinen ünlü bilim yazarı ve astrofizikçi John Gribbin, Çoklu Evrenler kitabında okuyucuyu gerçekliğin sınırlarına doğru sıra dışı bir yolculuğa çık
Bilim tarihinin şüphesiz en meşhur kedilerinden olan Schrödinger´in kedisi bilim insanlarının zihnini yeterince kurcalamamış gibi, şimdi de bu adsız kahramanın ikiz yavrularının rol aldığı bir başka düşünce deneyi bizleri benzer bir muammayla karşı karşıya bırakıyor. John Gribbin, Schrödinger´in Kedisinin Peşinde adlı başarılı kitabının devamı niteliğinde olan bu kitapta, kuantum dünyasının tuhaflıklarını irdelemeye ve bunlara ilişkin farklı yorumları ele almaya devam ediyor. Gribbin´in kendi ifadesiyle, ku
Evren, küçük bir ateş topundan bugünkü büyüklüğüne nasıl geldi? Büyük Patlama her şeyin başlangıcı mı? Dünya üzerinde yaşam nereden geldi? Gezegenler nasıl oluşur? Sonumuz nasıl gelecek? Hepsi bir yana, bütün bunları nasıl bilebiliyoruz? Bilim ve bilim insanları üzerine yazan, İngiltere'nin en popüler yazarlarından John Gribbin tüm zamanların en ihtişamlı biyografisini, Evrenin biyografisini başından sonuna (ve ötesine) anlatıyor. Bu anlatılan bizim, etrafımızdaki dünyanın hikâyesidir. Gribbin, 14 milyar yı
Bilimin neden sorusuyla değil nasıl sorusuyla ilgilendiği artık arkaik bir görüş. Günümüzde bilim her şeyin nedenini araştırıyor. Neden yaşam var? Neden Dünya bu şekilde? Neden zekiyiz? Neden uzayda başka zeki canlılara rastlamadık? Bu ve benzeri binlerce neden sorusu artık bilimin ilgi odağında. Sorulara cevap buldukça yeni sorular geliyor elbette. Ama Gribbin'in bu kitabı biliminin günümüzdeki sınırlarını gösteriyor. Bu kitapta yanıtları verilen ve verilemeyen en temel soruları bulabilirsiniz Her Şeyin Ne
Çok başarılı bir bilim yazarı John Gribbin: Kuantum kuramının şaşırtıcı tuhaflığını hayatımıza sokuyor, düşünülebilir hale getiriyor. Gündelik dünyadan analojilere başvuruyor, ama aynı zamanda bu analojilerin atomaltı dünyadaki yetersizliğine, hatta yanıltıcılığına dikkat çekiyor. Örneğin okullarda hâlâ öğretilen Bohr atom modelinin kafamıza kazıdığı elektron yörüngeleri gibi resimlerden kurtarmaya çalışıyor zihinlerimizi. Kuantumun öyküsüne ışığın hem parçacık hem de dalga olduğunun keşfedildiği 20. yüzyıl
İnsanlar şempanzelerden değil şempanzeler insandan türemişlerdir.
İnsanlar ve kuyruksuz maymunlar bir atayı paylaşırlar.
Halk dilinde söylersek, kuyruksuz maymunlardan türemişiz. Ancak DNAmızın neredeyse hepsini şempanze ve gorillerle paylaşıyor olduğunuza dair bulgular bizi yeniden düşünmeye zorlamaktadır. 1997 yılında Avustralya Ulusal Üniversitesinde en son moleküler biyoloji tekniklerini kullanılarak elde edilen DNA bulgularının yorumları, insan ile kıllı kuyruksuz maymunlar arasındaki genetik akrabalığ
Toplam 17 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.