“Neyi arıyorsan, osun sen. Canının içinde bir can var, o canı ara! Beden dağının içinde mücevher var, o mücevherin madenini ara!”–Mevlânâ Celâleddin-i RumîHayatı boyunca özlemle aradığı kadını birdenbire kaybedince varoluşu temelinden sarsılan ve büyük bir kederin içinde kaybolan Selim, en yakınlarının ihanetiyle de yüzleşip derinlere gömülmek üzereyken bilinmezliklerle dolu bir yolculuğa çıkar. Onu bambaşka birine dönüştürmektense aslına ve gerçek evine çağıran bu yolda açılan sayısız kapı, kaderindeki ası
Uyuyunca geçer sanırsın ama öyle de geçmez. Uykuda geçen tek şey zamandır. Bir süreliğine uykuya emanet edersin acını yalnızca. Gözlerini açtığın anda fark edersin ki, o gelip yerleşmiştir bile yerine. Dün gibi hatırlıyor, beş duyunla algılıyorsundur hâlâ. Sol yanında bir boğum, boğazında bir düğüm öylece duruyordur.
Geçmeyince geçmez yani mavi eşarplı
teyzecim, geçmeyince geçmez!
İkbal Bayrak bu yapıtında, beklenmedik büyük bir acının izini sürüyor. Soluk soluğa geçen dört beş günün çerçevesinde, geriy
Çocukluğunda Uyuyan Güzel, Külkedisi ve Pamuk Prenses gibi masallarla masum uykulara dalan kız çocukları beyaz atlı prens hayali ile yaşarken ilk gördüğü erkeğe âşık olup ona bir kördüğümle bağlanıyorlar. Kendini kurban etmenin bir erdem olduğunu zannettiği için hayatını etrafındakileri mutlu etmeye adıyorlar. Sürekli tekrarlanan olumsuz atasözleri sayesinde sessiz, hamarat ve itaatkar oldukları taktir de toplum tarafından onaylanıp, alkışlanacağını öğreniyorlar.
Peki ya erkekler?
Onlara da masallar ile
Toplam 3 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.