“Ben zaten hiç beceremedim, hiçbir şey, iç yangını anılar yaratmaktan başka.” 50 kuşağının öncülerinden Vüs’at O. Bener, öyküleriyle, oyunları ve romanlarıyla geçmişten bugüne modern edebiyatımızın kült yazarlarından biridir. V.O.B., kurmaca ile gerçekliği, birbiri içinde ve birbirinin sınırlarını kurcalayarak, alaysayarak, işi ciddiye bindirerek yaratmış; dilde ve söyleyişte yeni bir biçem ortaya koymuş, sözcükler icat etmiş, yeri geldiğinde fiilleri elinin tersiyle itmiş, çokkatmanlı ve parçalı anlatı evr
“Sevmek sonluysa Sevmemek sonsuz Uzat boynunu cellat Vurduğun kendi başın” 50 kuşağının öncülerinden Vüs’at O. Bener, öyküleriyle, oyunları ve romanlarıyla geçmişten bugüne modern edebiyatımızın kült yazarlarından biridir. V.O.B., kurmaca ile gerçekliği, birbiri içinde ve birbirinin sınırlarını kurcalayarak, alaysayarak, işi ciddiye bindirerek yaratmış; dilde ve söyleyişte yeni bir biçem ortaya koymuş, sözcükler icat etmiş, yeri geldiğinde fiilleri elinin tersiyle itmiş, çokkatmanlı ve parçalı anlatı evreni
“İntihar mı kaza mı? İntiharı kazadan daha önemli saymış da, oyalanmıştım bir zamanlar. Sırası mı bunun şimdi? Ben neler geçiriyorum aklımdan... Hadi canım siz de...” 50 kuşağının öncülerinden Vüs’at O. Bener, öyküleriyle, oyunları ve romanlarıyla geçmişten bugüne modern edebiyatımızın kült yazarlarından biridir. V.O.B., kurmaca ile gerçekliği, birbiri içinde ve birbirinin sınırlarını kurcalayarak, alaysayarak, işi ciddiye bindirerek yaratmış; dilde ve söyleyişte yeni bir biçem ortaya koymuş, sözcükler icat
50 kuşağının öncülerinden Vüs’at O. Bener, öyküleriyle, oyunları ve romanlarıyla geçmişten bugüne modern edebiyatımızın kült yazarlarından biridir. V.O.B., kurmaca ile gerçekliği, birbiri içinde ve birbirinin sınırlarını kurcalayarak, alaysayarak, işi ciddiye bindirerek yaratmış; dilde ve söyleyişte yeni bir biçem ortaya koymuş, sözcükler icat etmiş, yeri geldiğinde fiilleri elinin tersiyle itmiş, çokkatmanlı ve parçalı anlatı evreninde, kördüğüm cümleden boş yücelik anlatısına, Vüs’atî bir ekole dönüşmüştü
“Dizime bir çekirge sıçradı. Pek kalabalık değiliz. Bu korku yeni girdi içime... Solucanı ortasından bölersin, iki parça kendi yoluna gider. Kişi, Zeus’tan güçlü, ama solucandan zayıf. Tek kalmaya yargılı.Mezarlara bile teker teker giriliyor.” 50 kuşağının öncülerinden Vüs’at O. Bener, öyküleriyle, oyunları ve romanlarıyla geçmişten bugüne modern edebiyatımızın kült yazarlarından biridir. V.O.B., kurmaca ile gerçekliği, birbiri içinde ve birbirinin sınırlarını kurcalayarak, alaysayarak, işi ciddiye bindirer
“Yolcular karşılandı. Boşalan terminalde bir ben tek başınayım. Hüzne tutuklandım hemen. Yalnızlığını seçen katlanmalı. Seçtiğimi de nereden çıkarıyorum? Öyle, kendiliğinden oluştu.” 50 kuşağının öncülerinden Vüs’at O. Bener, öyküleriyle, oyunları ve romanlarıyla geçmişten bugüne modern edebiyatımızın kült yazarlarından biridir. V.O.B., kurmaca ile gerçekliği, birbiri içinde ve birbirinin sınırlarını kurcalayarak, alaysayarak, işi ciddiye bindirerek yaratmış; dilde ve söyleyişte yeni bir biçem ortaya koymuş
“İmdi, didiklemenin, görmenin de kızılaltı ötesine gidilebilinince ‘zedelemek korkusu’ korku kavramına bile ters düşmüyor mu? Yorgunluğun, bıkmanın da kendine özgü, tadı, kokusu vardır. Yaşayamamak da yaşamaktır. Alışmaya alışacağız çaresiz.” 50 kuşağının öncülerinden Vüs’at O. Bener, öyküleriyle, oyunları ve romanlarıyla geçmişten bugüne modern edebiyatımızın kült yazarlarından biridir. V.O.B., kurmaca ile gerçekliği, birbiri içinde ve birbirinin sınırlarını kurcalayarak, alaysayarak, işi ciddiye bindirere
“Gerçek ölümün benimki olduğunu iyi biliyorum. İnandıramam. Hiç kimseyi. Hiç kimse, hiç kimseyi inandıramaz. O, inandırdı yokluğuna. Tam yokluğuna. Tam yokluğa inanıyorum. İnandırmanın korkunç erdemine erdi. Farkında olmadan.” 50 kuşağının öncülerinden Vüs’at O. Bener, öyküleriyle, oyunları ve romanlarıyla geçmişten bugüne modern edebiyatımızın kült yazarlarından biridir. V.O.B., kurmaca ile gerçekliği, birbiri içinde ve birbirinin sınırlarını kurcalayarak, alaysayarak, işi ciddiye bindirerek yaratmış; dild
“Mutlulukla mutsuzluk arasında salt kendi gücümüze, aracılığımıza gerekseme yasasının koyucuları olduğumuzu unutacağız. Köleler piramidinin ustaları da, işçileri de, taşları da biziz.” 50 kuşağının öncülerinden Vüs’at O. Bener, öyküleriyle, oyunları ve romanlarıyla geçmişten bugüne modern edebiyatımızın kült yazarlarından biridir. V.O.B., kurmaca ile gerçekliği, birbiri içinde ve birbirinin sınırlarını kurcalayarak, alaysayarak, işi ciddiye bindirerek yaratmış; dilde ve söyleyişte yeni bir biçem ortaya koym
“Yaşam bir deha işi değil. Bir sürgün, köle düzeni. Kurtuluşu ummak safdillik. İntihar seçimi bu yüzden gerekli. Ne ki yürek isteyen bir eylem. Hep tasarladım salt. Kendiliğinden oluşmasına bel bağlıyorum.” 50 kuşağının öncülerinden Vüs’at O. Bener, öyküleriyle, oyunları ve romanlarıyla geçmişten bugüne modern edebiyatımızın kült yazarlarından biridir. V.O.B., kurmaca ile gerçekliği, birbiri içinde ve birbirinin sınırlarını kurcalayarak, alaysayarak, işi ciddiye bindirerek yaratmış; dilde ve söyleyişte yeni
“Sözcüklerin tek tek karşılıklarını bilmenin anlamsızlığını, birleştirildiklerinde bile anlam kazanmayabileceklerini anlamaktan uzağım. Zorla belleğini, anımsa kendini! Sabredin, buluşabilirsiniz. Hiç de inandırıcı değil artık, umut yok.” 50 kuşağının öncülerinden Vüs’at O. Bener, öyküleriyle, oyunları ve romanlarıyla geçmişten bugüne modern edebiyatımızın kült yazarlarından biridir. V.O.B., kurmaca ile gerçekliği, birbiri içinde ve birbirinin sınırlarını kurcalayarak, alaysayarak, işi ciddiye bindirerek ya
Modern Türk öyküclüğünde altın kuşak olarak tanımlanabilecek 1950 kuşağının önde gelen isimlerinden birisidir Vüs at O. Bener. 1950 de New York Herald Tribune gazetesi ile Yeni İstanbul gazetesinin ortaklaşa düzenledikleri öykü yarışmasında Dost adlı öyküsüyle adını duyurdu. Yarım yüzyılda ortaya koyduğu az sayıdaki öykü, roman ve oyunlarla edebiyatımızda etkili ve saygın bir yer edindi. Şimdi bütün yapıtlarıyla YKY de...
Bener, konuşma dilini tüm doğallığıyla, ona yoğunluk kazandırarak kullanır. Behçet Nec
Vicdan da kim? Ne işi var aramızda? O yüzden yürümeyecek öykü. Acıklı güldürü, tutmuyor melodramın karşılığını. Cinayet eksik, zayıfladı kurgu. Merakta bırakmalı seyirciyi. Ama ben sıkıldım, içim karardı, keçileri kaçıracağım neredeyse. Yazık değil mi okurlarıma. Şöyle bir tasarım nasıl? Sinirlenip yırtıyorum yazdıklarıı, iki tablet uyku ilacı, doğru yatağa! İyi de, millet sokağa dökülmüş, ellerinde pankartlar. ´Sorumlusun arkadaş! Diyeceğim yoksa ne demeye soyundun yazarlığa?
Vüs´at O. Bener´in, uzun ve yo
´´Buzul Çağının Virüsü´nde Bener´in ustalığının yeni bir aşamasına tanık oluyoruz. Yazar bu yapıtında alışılmış anlatım kalıplarını kırarak yaşamayı kısıtlayan bütün koşullara ve olgulara karşı dilin coşkunluğunu ve yoğunluğla meydan okumaktadır. Bener´in ince alaycılığı da anlatımın şiirselliğine ayrı bir boyut kazandırmaktadır. Buzul Çağının Virüsü´nün Türk edebiyatında seçkin bir yeri olacağına inanıyorum.´´
- Cevat Çapan-
´´Faulkner´ın söz kurpiyeliği çağrıştıran örtük bir kurgulama ile ´öykü´lerini d
Yine de saygım baskın çıkıyor. Birkaç günün büyütecinden bakmayı korumaktan alamıyorum kendimi. Seni öyküler dışı tutacağım. Öyküler ancakbizim dışımızda yaşanmışlık sanrılarında uyutacak bir kısa zaman için-içi sıkılanları.
Onlara bir ölçü duygu da katacağım hatır için!
Yazık ki deliremeyeceğim.
...
(Arka Kapak´tan)
Mızıkalı Yürüyüş ve Kara Tren´de otobiyografi biçiminin kendi türsel gereklerine de uyulmamıştır. Başlangıç değil, çoğu belirsiz olan başlangıçlar vardır: Notların başlangıcı, yazımın başlangıcı, anlatıcının yaşamının karanlık bırakılmış başlangıçları... Süren değil, parçaları olan bir yaşam vardır sanki ortada. Ama kendi yaşamını otobiyografi biçimine sahip bir kurmaca olarak mı sunuyordur Bener, yoksa otobiyografiyi andıran bir kurmaca mı yazıyordur?
- Orhan Koçak -
Tadımlık:
Lamelif Sokağı'na gidiyoru
Manzumeler, Vüs´at O. Bener´in ısrarla şiir sınıfına sokmadığı, ancak -bütün yapıtlarını okuyanların rahatlıkla fark edebileceği gibi- onun edebi portresini tamamlayan, sürpriz bir kitap. Bener ironisi Manzumeler´de de boy gösteriyor. Orçun Türkay´ın resimleri eşliğinde.
Benim saçlarım yumuşak. Havva'nın saçları keçe gibi. Annem ustura ile iki defa kazıttı saçlarını uzasın diye, ama uzamadı, kısa kaldı.
Burnu da öyle biçimsiz ki! Yamyassı. Tıpkı okul kitabımızdaki maymunun burnuna benziyor burnu. Hiç sevmiyorum onu. Pis, hırsız.
Tadımlık
Havva
Benim saçlarım yumuşak. Havvanın saçları keçe gibi. Annem ustura ile iki defa kazıttı saçlarını uzasın diye, ama uzamadı, kısa kaldı. Burnu da öyle biçimsiz ki! Yamyassı. Tıpkı okul kitabımızdaki maymunun burnuna benziyor burnu.
''YİNE öldürgen bir intihar sabahı, yirmi miligram nobraksin almama karşın, ellerimin titremesini önleyemiyorum; kaydın bay Muannit Sahtegi, yapma, seni konuşmak değil, yazmak kurtarır derken yani günlük adı altında ilk üç beş tümcenin yazıldığı günen tam üç yılsonra, yeniden başlamayı deniyorum.Yoksa, galiba, dün gördüğüm, yanıbaşında sulandırılmış rakı şikesi, dilenen ihtiyardan beter yıkılmış olacağını. Neyi, nasıl, niçin kurtarmak?Neden bunca korkmak yıkılmaktan, yok olmaktan Kendi yaşamını otobiyografı
Ihlamur Ağacı´nı benzeri aile dramlarından farklı kılan, yüzey gerçeğinin altında yatan iç uyumsuzluğu ve bu uyumsuzluğun neden olduğu gerilimi, büyük olaylara başvurmadan aktarabilmiş olmasıdır.
- Sevda Şener-
Vüs´at O. Bener taşlama ve yergiyi, söz ve hareket güldürüsüne ilişkin tekniklerle yoğurarak, çağdaş Türkiye ortamının iç kapayıcı görünümünü, ince bir ´alay´a yönelen soyut darbelerle çizer.
(...) yazarın, ´dil´ nesnesini ilk kez görüyormuşcasına algılayarak, yapıtını ´dili daha bir dil kılma´ y
Toplam 23 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.