“İki genel odağın, ‘iğdiş edilme
korkusu’ ile ‘baba katli’nin dolayında
gelişir Ece Ayhan şiirinde baba-oğul
ilişkisi. ‘Tarihsel zamanın sınırından
başlayarak yasanın sûreti ile
özdeşleşen simgesel işlevin
dayanağını babanın adı’nda görmemiz
gerekir’ [Ecrits, s. 278] — özellikle
‘Devlet ve Tabiat’ta yeralan kimi
imgeler, Jacques Lacan’ın yukarıdaki
yargısını doğrulamak için şiire yerleşmiş gibidirler. Bir karşıtlıklar
zinciri halinde gelişir odakların biribirilerine göre konumları:
‘Ölümü ustaca
Sivil Denemeler Kara: Ece Ayhan, bu kez İkinci Yeni'den Sıkı Şiire, Nilgün Marmara'dan Tezer Özlü'ye, Edip Cansever'den Cemal Süreya'ya, Sevim Burak'tan Turgut Uyar'a, Bohemlikten Marjinalliğe hem sivil hem kara...
İkinci Yeni'nin hırçın sesli şairi Ece Ayhan'dan bu kez yalın, duru bir üslupla örülmüş öyküler.
Bir taksi çevirdim. Yorgundum. Eve geldik. Püsküllü Belâ'nın yanımda olduğunu düşünemiyordum. Miss Lu'nun kalan çiçeklerinin arasından geçtik. Püsküllü Belâ kadınlığı üzerinde ışıkları yaktı. Perdeleri çekti. Soyunup yattık. Beni çok seviyormuş. Çıldırıyormuş benim için. Hadi, dedim. Sonra yıkanıp yattık.
Yakınımızdaki evlerden birinde sinsi sinsi Gounod'nun Bir Kukla İçin Marşı çalınıyordu. Ancak duyabildim. Y
Ece Ayhan´ın güncelleştirilmiş güncesi, yalnızca şairin iç ve dış yolculuğunun dökümünü içermekle kalmıyor: Bir o kadar da, yakın dönem kültür hayatımızın dinamik ve doruk bölgelerinde sağır edeci bir nabız gibi yüksek sesle çalışıyor.
Ece Ayhan, Türk edebiyatıın asi İsa´sı.
Ece Ayhan, ters duran, ters durduğunu düşündüğü herşeye ayna tutuyor bu kitapta: Onun aynasından düz okuma alışkanlığımıza bir tokat gibi inen bir başka düz(gün) okuma yansıyor.
Tadımlık:
evim Burak deyince; bugünlerde, çok çile çekmiş ve gelin de Kantocu Peruz'u, Denizkızı Eftalya'yı, Acıların Kadını'nı hatırlamayın bakalım, Roza Eskenazi'li --yüzü, özellikle de ağzı, dudakları Sevim Burak'a ne kadar ve nasıl benziyor!-- ve 'açık Yahudi' delikanlı (ben rebetiko sözcüğünü kendimce böyle çeviriyorum) belleği
Kınar Hanımın Denizleri'nden Son Şiirler'e Dek Bütün Yort Savul'lar!
Cumhuriyet şiirinin 'etikçi' şairi Ece Ayhan'ın Bütün Yort Savul'lar!ının genişletilmiş ikinci baskısı Yapı Kredi Yayınları şiir dizisinden çıktı.
Bütün Yort Savullar!'ın bu baskısında, şairin 1993 yılında yine Yapı Kredi Yayınları arasından çıkmış olan Son Şiirler'i, Yeditepe arşivinde bulunan sekiz şiiri ve Öküz dergisinde yayımladığı iki şiiri de bulunuyor.
Ne türden olursa olsun, gerçek şiirin, çağdaş toplumlarda, öyle ayrılmış bir
Bir dönemin kayıtlara pek geçmeyen, içli dışlı görüntüleri: renkli, serüvenli... Kendi sözleriyle: işbu kırık dökük anlatı taslağı, -ki 40 insan yılı yampiri ve yamuk sayılmış yazanı öyle der, öyle diyor (...) Fuhşun, dünya, İskenderiye ve İstanbul kıyılarında durdukça duracak, anasına, sonsuz ve ölümsüz Çanakkaleli Melahat a adanmıştır. Ece Ayhan ın kendine has tarzıyla kaleme aldığı Morötesi Requiem: Ağzıbozuk bir Minyatür.
...kalmış´ üç-beş arkadaşla bir şeyler yapmaya çalışıyorum yalnızca, adımlarını dikkatle atmak zorundayım, yazmaklardan başka bir kurtuluş yolu olmadığını nasıl biliyorum öyle oluyor. Sen iki son mektubunda da bu yazmaklar telini dokunmamışsun, ki doğrudur. (...) Dünyadan şiyaketi keselim sözün çok hoşuma gitti. Ben de biliyorum gereksiz, şiirin içine girerek konuşmak daha iyidir.
Hoşça Kal, şiirimizin ayrık sesi, modern ustası Ece Ayhan´ın İlhan Berk´ê yazdığı mektuplar...
(Arka Kapak´tan)
Türkçe şiirin ayrık bir sesi ve en önemli modern ustalarından olan Ece Ayhan´da kötülük toplumu´na karşı haklılığın inadı!
İkinci Yeni, Pazar Postası, Toplum, kültür, Fikret Ürgüp, İdris Küçükömer, Beyoğlu... Deneme ya da anlatı değil, dipderin bir dipyazı !
Efendi efendi ayakta durmaya çabalarken, bak bu bir budak da ne oluyor?
Tarihe bakarsanız anlarsınız !
Türkçe şiirin ayrık bir sesi ve en önemli modern ustalarından olan Ece Ayhan'dan apaçık bir (başka) saldırı-
Sanat dünyamızın 'marj'lara yakın duran sanatçılarıyla, durmadan esik 'marjinal'lere ve tarihe göndermeler yaparak kurduğu söyleşilerde, Ece Ayhan, Hayat'a, Dünya'ya, Sanat'a, Sanatçı'ya, Düzen'e ve İktidar'a cevabı zor sorular yöneltiyor. Kimi kez karşısındakini dinlemediği, cevabını yok saydığı oluyor, hedefi tam da kalbinden vurmak adına.
Daha önce Şiirin Bir Altın Çağı adlı kitapta başka söyle
Bir vakitlerin Öküz dergisinin Kültür - Sanat Servisi, pasta, kurabiye, sigara ve soğuk kola eşliğinde, tam üç buçuk saat boyunca konuşmuştu Ece Ayhan´la. Anlatmıştı Ece Ayhan.
Çağrışımlarla, sıçraya sıçraya, şeylerden, durumlardan, kişilerden sözetmişti Ece´ce. Yıllardan 1997, aylardan Ağustos´tu. Öküz´cülerin dinlediği Ece Ayhan´ın anlattığı, Ece Ayhan´ın anlattığı, Öküz´cülerin dinlediği bu düşünceler ÖKÜZ´LEMELER adıyla bir geceyarısı kitabına dönüştü. İçine, Ece Ayhan´ın yine Öküz dergisi için yapt
Ece Ayhan bu sefer de Rabia Bayraktar, Nigar Bint-i Osman, Türk şiiri, İkinci Yeni, sinema ve şiir... üstüne söyleşiyor, yazıyor.
Ustanın bilmecesini bir kez daha yansımasından okumak isteyenler için...
Toplam 14 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.