Yolculuk her zaman yeni bir başlangıç, bir keşif, bir maceradır. Durup kitap okurken bile yolculuk hep harekettir. Başlangıç ile bitiş arasında, kalkış ile varış arasında, tek başına ya da birlikte, hep bir yolculuk vardır. Güzel bir yolculuk bir yetenek ya da bir armağan da olabilir; tıpkı sözleri ve resimleriyle iki muhteşem sanatçının ortaya koyduğu bu kıymetli kitap gibi. Güzel Bir Yolculuk herkese ama özellikle de şairler ve ressamlar gibi imgelerle düşünen çocuklara seslenen bir kitap. Hem okumak hem

Tıpkı sana benzeyen muhteşem kızların hikâyeleri! Tarihöncesi zamanlarda çocuklar okula gitmezdi. Okula gitmedikleri için ne okumayı bilirlerdi ne de yazmayı... Ama bir gün, Ina adında bir kız çocuğu resim çizmeyi icat etti ve incecik sivri çubuklarla toprağın ve kumun üzerine çizmeye başladı. Filler, bulutlar, karaca yavruları, balıklar... Neler çiziyordu neler! Fakat kabilenin kurallarına göre herkes aynı şekilde davranmalıydı. Resim çizmek de neymiş?! Resim yapmayı çok seven cesur Ina, bu yet

Tıpkı sana benzeyen muhteşem kızların hikâyeleri... Lila'nın annesi, onu bir oyuncak bebek gibi giydirmeye bayılıyordu. Oysa Lila'nın kıyafetler konusunda büsbütün farklı zevkleri vardı. Lila yetenekli bakıcısı İda sayesinde tüm o fiyonk ve dantellerden nihayet kurtulacak, annesine modanın sade ama yine de güzel olabileceğini kanıtlayacaktı. Ödüllü yazar Beatrice Masini'nin sevilen serisi, son kitabıyla da akıllı ve cesur kız çocuklarını yüreklendiriyor, onlara kendi yeteneklerini keşfetme konusunda ilham

Tıpkı sana benzeyen muhteşem kızların hikâyeleri... Yüzyıllar önce insanlar cadıların varlığına inanır ve onlardan korkardı. Cadı olduğunu düşündükleri kişilere korkunç davranırlardı. İşte Ancilla'nın başına gelen de buydu. Oysa küçük kızın tek kabahati, otları ayırt edebilmesi ve ormanın kıyısında yaşadığı evde anneannesiyle birlikte şifalı karışımlar hazırlamasıydı. Fakat Ancilla farklıydı, başına gelen talihsizliğin üstesinden yeteneği sayesinde gelmeyi başaracak ve insanlara yardım edecekti. Ödüllü y

Tıpkı sana benzeyen muhteşem kızların hikâyeleri... Kusha, Afrika'daki köyünden kaçırılıp Antik Roma'da köle olarak satılmış bir kız çocuğuydu. Bundan sonraki ömrünü hizmetçilik yaparak geçirecekti. Ne var ki bu kızın bir yeteneği vardı: Fazlasıyla becerikli ellere sahipti ve talihi parmaklarının ucunda gizliydi. Ödüllü yazar Beatrice Masini'nin Güzel, Açıkgöz, Cesur Kızlar serisi, cesur ve akıllı kız çocuklarını kendi yeteneklerini keşfetme konusunda yüreklendirmeye devam ediyor.

Tıpkı sana benzeyen muhteşem kızların hikâyeleri... Isabelita, ünlü bir kâşif olan babasıyla uzun bir yolculuğa çıkmıştı. Bu defa en önemli buluşu babası değil Isabelita yapacaktı. Bazen en büyük hazineler en değerli madenlerden oluşmaz. Ona bakmayı ve sabretmeyi bilenlere şaşırtıcı şekilde gösterirler kendilerini.

Bilmece Bildirmece! İlide kelimelerle oynamayı, bilmecelerin cevaplarını bulmayı beceriyordu. Sahip olduğu bu yeteneği ihtiyacı olanların hizmetine sunması gerektiğinin de farkındaydı. Çünkü ait olduğu dünyada, sordukları bilmecelere cevap alamayan canavarlar insanlara bir türlü rahat vermiyordu.

Tıpkı sana benzeyen muhteşem kızların hikâyeleri Min adlı küçük kız arkadaşlarıyla alay ederek eğlenirdi. Fakat bir keresinde alayın dozunu iyice kaçırmış ve sonunda ceza almıştı. Tam bir yıl boyunca tüm dünyayı bir ejderha görünümünde dolaşacaktı. Sözlerimizle başkalarını ne kadar kırabileceğimizi düşünmek için yeterli bir zamandı bu.

Tıpkı sana benzeyen Muhteşem kızların hikayeleri. Menta sekiz yaşında ve kocaman,koskocaman ayakları var.Tıpkı kayaklar kadar uzun ayaklar bunlar.Bu ayaklar dans etmeye hiç uygun değiller mesela;ama bir o kadar da becerikliler başka birçok şeyi yapmakla.Tuhaf ayaklı bu kız onların ne işe yaradığını kaçarken öğrendi.Kimden kaçıyor diye mi sordun? Ailesinden tabii kii Kaçıyor çünkü ailesi kızlarının koca ayaklarla mutlu olamayacağını sandı ve onlara tersini anlatmak epeyce zaman aldı.Ama çıktığı yolculuğun s

Sıra dışı Miço Bir oğlan çocuğu, Doğuya yaptığı bir yolculuk sırasında kaybolan babasını aramak üzere bir gemiye biner. Geminin kaptanı Efendi Dandolo, böyle bir miçoyu ömründe görmemiştir. Şaşırmakta haklıdır kaptan, üstelik yakında şaşıracağı daha çok şey çıkacaktır ortaya..

Tıpkı sana benzeyen muhteşem kızların hikâyeleri... Uma yedi kardeşin sonuncusuydu, aralarında tek kız oydu, bir o çocuktu. Babaları sona yaklaştığını hissediyordu ve gönlünü neşelendirecek bir hediye getirmeleri için çocuklarını savanaya yolladı. En güzel hediyeyi getiren tahtının varisi olacaktı. Küçük Uma tereddüt etmeden yola koyuldu. Tek silahı cesareti ve hayal gücüydü.

Tıpkı sana benzeyen muhteşem kızların hikâyeleri Hin fikirli bir cadı, krallığın tüm aynalarının üstüne düşen görüntünün tam tersini yansıtmasını sağlar. Güzel Kraliçe Olga, büyülü aynalara bakınca kendini çirkin görür ve umutsuzluğa düşer. Kızı Prenses Agata, bir çare bulabilme umuduyla yola çıkar. Küçük kız yeniden mutlu bir anneye sahip olmak ve onunla mutlu olabilmeyi dilemektedir.

Tadına bakmak ister misiniz? Ailesini kazada kaybeden Hortensia, amcasının çiftlik evine gönderilir. Etrafı keşfetmeye çalışırken karşısına soluk yüzlü, eski püskü kıyafetleriyle iki çocuk çıkar. Hortensia kendini bir vampir macerasının içinde bulur fakat güldüren cinsten bir hikâyedir bu. Üstelik içinde İtalyan mutfağının iştah açıcı yemekleri de var.

On yaşındaki Zoe küçüklüğünden bu yana Bale Akademisi'ne gidiyordu. Akademi, şehrin en önemli bale okuluydu. Başarısıyla tüm dünyada ün kazanmıştı. Akademide dans eğitimi almak kolay değildi. Özellikle de öğretmeniniz Madam Olenska gibi katı biriyse... Neyse ki Zoenin kendisine destek olacak arkadaşları vardı. Hızla büyüyen Leda, çağdaş dansa tutkuyla bağlı Lucas ve okula yeni gelen, çekingen olduğu kadar sevimli Jonathan!

Akademiye karakter dansı için yeni bir öğretmen gelmişti. Kaj. Dersleri heyecan vericiydi. Okul dışındayken Ledanın küçük kaprislerine ve ihanetlerine katlanmak zorunda kalan Zoe için bu ders bir şanstı. Üstelik birbirlerinden uzakta yaşasalar da, Zoe'nin en yakın dostlarından biri olan Agnese, giderek bir arkadaştan fazlası olmaya başlayan Jonathan, yaşlı müzisyen Şef Fantin ve büyüleyici tütüler hazırlayan sihirli Terzi Demetra da vardı!

Madam Olenska birkaç ay okulda olmayacağını haber vermişti. Onun yerini yeni öğretmen Alicia Gimenez alacaktı. Böylece Zoe için dans dersleri tamamen yeni bir anlam kazandı. Bu arada Lucas hayatının fırsatını yakaladı. Hayran olduğu Momix topluluğunun yeni oyununda bir rol kapmıştı. Tabii Akademide her şey güllük gülistanlık değildi. Aliainin sorunları ve Lailanın her zamanki hainlikleri su yüzüne çıkacaktı!

Madam Olenska, Zoenin sınıfının artık puantlarla çalışmaya başlayabileceğini duyurdu. Bu kadar hızlı ilerlemek onları bir yandan sevindiriyor, bir yandan da korkutuyordu. Jonathan hayatının ilk dans koreografisini keşfedip ilk kıskançlığını yaşarken Zoe de Akademiye devam etme konusundaki şüpheleriyle mücadele ediyordu. Gerçekten dans edebilecek miydi? Cevap hayırsa, Zoeyi nasıl bir gelecek bekliyordu?

Yaz, Zoe'ye sürprizlerle gelmişti. Büyük sınıflardan başarılı öğrencilerle birlikte Londra'daki bir yaz okuluna seçilmişti. Ama bir sorunu vardı, onunla beraber Londra'ya geleceklerden biri de sınıfın bir numaralı öğrencisi Laila'ydı. Zoe ve Laila genellikle ateşle barut gibiydi. Acaba orada neler olacaktı? Bu sefer geçinebilecekler miydi? Zoe, Londra'da Jonathan'la görüşse de işler artık eskisi gibi değildi sanki. Bu ikili eski hallerine dönebilecek miydi dersiniz?

Diletta, Akademinin dans bölümünün yeni öğrencilerinden biriydi. Şehir dışındaki başka bir okuldan gelmişti ve Zoenin anne babası misafirperverlik gösterip ona evlerini açmıştı. Bu yüzden Zoe kendini bu kızla sürekli ilgilenmek, yaptıklarından onu haberdar etmek, arkadaşlarıyla buluştuğunda onu da çağırmak zorunda hissediyordu. Bunlar yetmezmiş gibi Madam Olenska sınıftan şikayetçiydi. Bu da genç balerinleri çok endişelendiriyordu.

Bir eğitim öğretim yılının daha sonu yaklaşıyordu. Akademinin bütün öğrencileri, hayvanlarla ilgili bir oyun için harıl harıl çalışıyordu. İçlerinden biri ise hayatıyla ilgili çok ciddi kararları verme aşamasındaydı. Bu karar o kişiyi çok ama çok uzaklara götürecekti. Kendi küçük ama dev problemleriyle uğraşan Zoe ise başka dünyalardaydı. Dikkatinin bu kadar dağılması normal miydi? Bakalım kendisindeki bu değişiklikler hayatını nasıl etkileyecekti?