Şiir, insanla insan, insanla dünya arasındakini seçerek bir başka düzleme aktarır ve yeniden kurar. Bir özel dil olmakla birlikte şiir bir iletişim aracıdır. Nesnel dayanağı olan çoşkulu bir söylemdir. Kimi kez doğru giden bir oktur. Yeniden düzenlenmesi gereken yaşama, dünyaya usla karşı çıkıştır. Başkaldırıdır.
- Gülten Akın
Gülten Akın'ın toplu şiirlerini üç cilt halinde sunuyoruz. İlk ciltte Rüzgar Saati (1956), Kestim Kara Saçlarımı (1960), Sığda (1964, TDK Şiir Ödülü) ve Kırmızı Karanfil (1971) yer
Şiirin işlevi, tüm öteki sanatlar gibi, iletişim kurmaktır. İnsanla dünya, dünyayla insan arasında. Şiir öyle bir dildir ki bilimin bile ulaşamayacağı gizler noktasına en yakın gider ve oradan aldığını en ulaşılmaz uçlara iletir.
...
(Arka Kapak'tan)
Bu son ciltte Sevda Kalicidir (1991, Halil Kocagöz Ödülü), Sonra Iste Yaslandim (1995), Sessiz Arka Bahçeler (1998, 1999 Antalya Altin Portakal Siir Ödülü) ve Uzak Bir Kiyida (2003, Dünyda Kitap Ödülü) yer aliyor.
Tadımlık
KIŞ YOLCULUĞU
Karli bir bahçede a
Türk şiirinin gençler için özel olarak seçilmiş en güzel örnekleri Yapı Kredi Yayınları Seçme Şiirler dizisinde
Doğan Kardeş Dizisi, çağdaş Türk şiirinin en önemli şairlerinin seçme şiirlerini gençlerle buluşturuyor. Genç okurların, şairlerimizin şiir serüvenlerini kronolojik bir biçimde izleyebileceği dizinin son kitabı Gülten akına ait.
Elimi uzatsam tutamasam
Olanca sevgimi yalnızlığımı
Düşünsem hayır düşünmesem
Senin hiç haberin olmasa
Senin hiç haberin olmaz ki
Başlar biter kendi kendine o türkü
Kadına biçilen iyi anne, iyi eş rolüne; bu rolle kadının hezeyanlarına hapsedilişine ilk isyandır Kestim Kara Saçlarımı.
Başkaldırı şairi Gülten Akın'ın şiir anlayışına göre: Şiir, dizelere sıkıştırılmış bir nükleer enerji. Şiir, parçalanacak, patlayacak olan şey. İşte düzeni, egemenleri korkutan şey. Şiir hem haz, hem derinlik, hem sonsuz bir bağımsızlık, bağsızlık, hem çok ince bir denge, bir iç düzen. Sabır ve coşku.
Çarşılarda erkek adları söylenir kadınlar gizli
Sana kim taktı bu sorumluluğu kadınsı
Kitapları Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlanan şair Gülten Akın'ın iki ciltte toplanacak bütün eserlerinin ilki Delta dizisinde Güven Turan'ın önsözüyle okurla buluşuyor.
Başkaldırı şairi Gülten Akın'ın şiir anlayışına göre: Şiir, dizelere sıkıştırılmış bir nükleer enerji. Şiir, parçalanacak, patlayacak olan şey. İşte düzeni, egemenleri korkutan şey. Şiir hem haz, hem derinlik, hem sonsuz bir bağımsızlık, bağsızlık, hem çok ince bir denge, bir iç düzen. Sabır ve coşku.
Uçlarında panzehir taşıyan birer ok gibi,
hayatın ve şiirin üstüne gönderilen
yazılar, konuşmalar, söyleşiler...
Gülten Akın, şiiri bir kez de düzde kuşatıyor.
Tadımlık
Siir Ürünü
Siir yazma, bir üretim eylemidir. Ozan ise üretimci. Bu üretim eyleminin bir de tüketicisi var: Okurlar. Siir, kitap ve dergi biçiminde somutlastiginda meta (mal) olmustur. Satilir, alinir. Ürünün metalasma süreci, bir eyleyicinin daha oyuna girmesini gerektirir ki, bu yayincidir. Üç bacakli sandalyeye benzettigim bu süreçt
Umudumu hiç ama hiç yitirmedim. Acılarıma ezdirmedim. Şiirlerimin bir kıyıcığında da saklı tuttum. Acı varsa onu duymak başka, acıya yenik düşmek başka. Acıya yenik değiliz ne ben ne de şiirim.
Gülten AKIN
Tadımlık
AĞIT İlk bu sabah İlk bu sabah göğü görmedim İlk bu sabah kaysı çiçeklerini Hüzün ilk kez konuk gibi gelmedi Efendim, ev sahabım Karacamı suya indiremedim Şahanım uçurdum döndüremedim Dağlar Enikli kapılar kitlendi Taş avlular sustu ben sustum İlk kez bekledim ölümü Dostu bekler gibi bekledim
Şiir Üzerine Notlar, Türk şiirini oluşturan tek tek şairlerin bir araya getirildiği bir anatomik harita... Dağlarca'dan Murathan Mungan'a, Haşim'den Enis Batur'a, geçmişi ve bugünüyle, Türk şiiri için ince elenip sıkı dokunmuş yazılar...
Tadımlık
Türk Şiirinde İçerik Gelişimi Üstüne Notlar
Fazıl Hüsnü Dağlarca
ÇOCUK VE ALLAH: Bir olgun çağ kitabıdır, sahibi henüz genç de olsa. Dağlarca'da bir biçim, öz, dil birliği ta Çocuk ve Allah ile başlamaktadır. Şiirlerinde öz üstüne söylenenler, biçim ve dil üstü
Beni sorarsan,
Kış işte
Kalbin elem günleri geldi
Dünya evlere çekildi, içlere
Sarı yaseminle gül arasında
Dağların mor baharıyla
Sis arasında
Denizle göl arasında
Celaliler destanı ise koca Osmanlı Mülkünün ayakta olduğu bir dönemde, zulmün ve buna karşı kalkışmanın, büyük ve uzun isyanın destanı olsun diye yazıldı.
Gültan Akın
Sonra dönüp dönüp gelinen
sıla oldu kavga
barış uzaklaştı tarih
kirli çakalların dolaştığı
tekinsiz bir orman
Gülten Akından yeni şiirler: Kuş Uçsa Gölge Kalır 1956da Rüzgâr Saatiyle, güzel, güçlü ve doğru bir ses olarak yaşamımıza giren Gülten Akın, şairliğinin 50. yılını geride bırakırken, Türk şiirinin içerik ve biçimini, etik ve estetik kaygılarını dizeleriyle yukarıya taşımaya devam ediyor; anlamın izini sürmeyi elden bırakmıyor.
Tadımlık
GÜVERCİN AĞIDI
İkimiz de güvercini sustuk
gökyüzü her günkü yerindeydi
leylakların günü sonra
süsenlerin günü
sonra güller bütün bir yaz
o yoktu tek
uzun boynundan bilirdi
İnsanların ve hayvanların kurban olmaktan öteye gidemediği bir dünyada kurulan oyunlar, türlü sorulara yanıt bulma çabası, şiirsel bir dil. Usta bir ozandan şiir tadında oyunlar.
Ağrıya ağrıya nara dönüştüğünde
Açtılar içinden sözler çıktı
Gülten Akın yıllardır şiirin o perili ülkesinde, o çırpıntılı kuşta sevgiyle duruyor. Bu kitaptaki şiirler de oradan...
Toplam 13 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.