Tanrı, menşe ve öz itibariyle bir 'akıl nesnesi' değildir, onu bu hale, daha sonraki kuşakların akılsızlığı ya da aklı getirmiştir. O, spekülasyonun, felsefenin nesnesi ya da ürünü de değildir, çünkü ortada henüz filozoflar yokken tanrılar vardı ve evrenin nedenleri, ateşten ya da sudan ya da hatta hiçlikten meydana gelişi konusunda saçmalamak kimsenin aklına gelmediği zaman da onlar vardı. Tanrı, aslında bir talebin, dileğin nesnesidir; o, talep edildiği, içten arzu edildiği, istendiği için, tasarlanmış, d
Dinin gizli özü, tanrısal özün insani özle birliğidir. Tanrı insani özgüdür; o bilerek başka bir öz gibi olur. Dinin saklı özünü açığa çıkaran sevgidir, inanç ise bilinen biçimini oluşturur. Sevgi insanı tanrıyla, tanrıyı insanla, bu yüzden insanı da insanla özdeşleştirir; inanç tanrıyı insandan, bu yüzden insanı da insandan ayırır. Zira tanrı insanlığın gizemli cins kavramından başka bir şey değildir. Bu nedenle tanrının insandan ayrılması insanın insandan ayrılması
dır, karşılıklı ortak bağın çözülm
Bu güne kadar felsefede girişilen reform denemeleri eski felsefeden sadece çeşidine göre ayrılmaktadır, türüne göre değil. Gerçekten yeni, yani bağımsız, insanlığın ve geleceğin gereksinimini karşılayan bir felsefenin vazgeçilmez koşulu, onun öz bakımından eski felsefeden ayrılmasıdır.
Toplam 3 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.