Üç yabancı, dumanlı Beyduran dağlarıyla çevrili Misya’ya geldiklerinde, bu nezih köyün insanları başta onlardan çekindiler. Kavasgiller dediler onlara. İki adamın bakışları yalçın kayalar gibi sertti, yanlarındaki genç kızın hüznü ise sessiz ve derindi. Kavasgillerle önce köyün çobanı Ali yakınlaştı, sonra da oğlu Kerimşah. Yabandan gelen bu üç yabancının kardeş olduklarını, suskun kızın adının da Misi olduğunu öğrendiler. Misi Kız’ın sessizliğini Kerimşah’ın arkadaşlığı ve doğanın sırrına erilmez şifası kı

Denizlerden bir denizde bir yolculuk masalı... Zamanlardan bir zamanda mini minnacık bir Dalgacık yaşarmış. Gün gelmiş, köpüklere bölünüp sonra yeniden Dalgacık haline gelmekten yorulmuş. Kafasını dinleyebileceği sakin bir yer hayaliyle yola çıkmış. Az gitmiş uz gitmiş, dağlar aşarak denizler geçerek Natülüsten inmiş, Zümrüdüankaya binmiş, altı ayla bir güz gitmiş, Kafdağının ardına varmış. Bir de bakmış karşısında akmaz coşmaz bir ırmak. Olmayan ırmaktaki balığı almış, adı kayalık olan mercanların arasına

Yorgun yıldızların gittiği yer Işıklı Kaplumbağa Adası, kâinatın uzak mı uzak bir yerinde yaşayan minik bir yıldızın, o yıldızın kulağına büyümenin sırrını fısıldayan bir masal kuşunun hikâyesini anlatıyor; aramızdan ayrıldıktan sonra da yaşamaya devam eden o benzersiz yıldızların hikâyesini