Kişiliğin oluşum ve gelişiminde; toplumun inşasında estetik, etik ve din vazgeçilmez unsurlardır. Dinin varlığını devam ettirebilmesi, insanın yaratıldığı kumaşla alakasına bağlıdır. Yani dinin tefekkürle, haz ve beğenilerle sağladığı uyuma; bu uyumun tabiîlik derecesine bağlıdır. Yani insanın düşünen, akleden bir varlık olduğu kadar hisseden, güzelden hoşlanan ve en genel anlamıyla estetik bir varlık olduğunu dikkate almayan bir din yok olmaya mahkûmdur. Yazara göre, iyi bir toplum için ahlak ve din kadar
İnanç Krizi, sübjektif bir seçicilikle Augustinus, Gazalî, Kant ve Russell gibi filozoflar etrafında ele alınmıştır. Bu dört filozofun hayat ve felsefelerinin, krizin tahlili açısından yazara yeterli malzemeyi sağladığı görülüyor.
Kitapta inançsızlığın temelleri; tecrübe, özellikle dinî tecrübe konusu ele alınmıştır, bu çerçevede Batıyı ve Doğuyu derinden etkileyen Augustinusun felsefî görüşleri ve hakikat arayışı irdelenmiştir.
Gazalînin iman telakkisi ve onun Eşarî teolojisiyle münasebeti dikkate alın
Toplam 2 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.