Göç, kadınlık erkeklik halleri, uzun gözaltı günleri, yurtdışına çıkmış insanlar, sürgün ve yeni hayat, yeni hayatın içerilmesi yahut ona gösterilen mukavemet... Cewerî, bu defa hikâyeleriyle bir daha Türkçede.
Selim Temo'nun etkili çevirisiyle...
Solgun Romans, Cewerî romanlarının nüvelerini taşıyor. Sıkıştırılmış, rafine nüveler...
?Fırat Cewerî'nin yaptığı gibi derin soluklu bir hikâye sanatı kurmak, doğrusu, herkesin kârı değil.
Der Kleine Bund, 1996 [Almanya]
?Fırat Cewerî yeni ve enteresan bir
Gece yarısı kapımı çaldı. Uyuyordum. Pijamayla kalkıp kapıyı açtım ona. Titriyordu. Yüzü sapsarıydı. Yavaşça kolunu tutup içeri çektim. Tek gözlü evimin tek sandalyesine oturttum. Ben de karşısına, yatağıma oturup ona baktım. Gömleği kanlar içindeydi. Merakla sordum: ?Daniel, ne oldu? Önce cevap vermedi, sanki soruyu ona sormamışım gibi. Gerçekten o Daniel değildi, bakışları ölüydü. Sanki gerçeğinden uzaklaşmış, başka bir kalıba bürünmüştü. Tekrar sordum: ?Daniel, başına ne geldi?
Daniel'in başına neler g
Hatırlıyor musun, bir gün seninle yürüyüşe çıkmışken bir anda ağlama krizine tutulmuştum, o zaman dört yaşındaydın. Oynadığın topu bırakmış, boynuma sarılmış, gözyaşlarımı silmiştin. Sonra, Üzülme baba, sana da bir top alırız demiştin. Fakat senin, babanın yüreğinde patlayan toptan haberin yoktu. Seni göğsüme bastırmış, hıçkıra hıçkıra ağlamıştım. Sesin kesilmiş, derin derin düşünmeye başlamıştın. Şimdi, o zaman ne düşündüğünü, neler hissettiğini sormuyorum sana, fakat merak ediyorum, bir baba dört yaşındak
Parçalanmış kişiliğimi bulmak ve ona yeniden bir haysiyet kazandırmak
için çok uğraşıyordum. Sadece bedenim değil ruhum da kirlenmişti.
Bazen banyoya giriyor, yıkandıkça yıkanıyordum. Bazen saatlerce
keseleniyordum, vücudum kıpkırmızı kesiliyor, kanıyordu, yinede
kendimi temizlenmiş hissetmiyordum. Bazen temizlenmek için derimin
yüzülmesi gerek diye düşünüyordum. Bazen sıkıntılarımdan kurtulmak
için duvarları yumrukluyor, bazen de kafamı duvarlara vuruyordum.
Bazen kendi kendime konuşuyordum, bazense durup
Birazdan öldüreceğim kişiyi ben affetmesem de Tanrı affedecek. Çünkü öldürüleceğini bilmiyor. Belki de bugün, hiç ölmeyecekmiş gibi geleceğe
dair planlar yapıyordur. Belki de şu anda mutludur, dertten, tasadan
uzaktır. Şu yanımdaki masada oturan âşıklardan biri de olabilir. Belki de
eski bir arkadaşıma rastlarım, tokalaştıktan sonra birbirimize sarılabilir,
hal hatır sorup eski günleri yâd eder, sonra da bıçağımı iki kez saplayıp
onu tekrar kucaklayabilirim.
Kürtçenin en çok okunan yazarlarından Fırat Cewe
Toplam 5 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.